Küçük Ağa Ankara’da – Tarık Buğra
Tür: | Roman |
Yazar: | Tarık Buğra |
Yayınlanma Tarihi: | 1966 |
Yayınevi: | Türkiye Yayınevi |
Karakterler
Küçük Ağa: Kurtuluş mücadelesine büyük hizmetler vermiş binlerce kişiden biridir.
Salih: Birinci Dünya Savaşında sağ kolunu kaybetmiş ve hayatının anlamını Kurtuluş Mücadelesi ile tekrar kazanan biridir.
Çerkez Ethem: Başlarda vatan ve millet için yeri tutulmaz hizmetler vermiş, cephede büyük başarılar göstermiş, fakat düzenli orduya geçme kararı alındığında tamamen zıt fikirleri benimsemiş bir çete lideridir.
Doktor Haydar Bey: Dünya Savaşında Yüzbaşı rütbesiyle görev yapmış ve milli mücadele yıllarında Kuvayı Milliye’ye büyük hizmetler vermiş bir askerdir.
Ali Emmi: Kurtuluşu Kuvayı Milliye’de gören ve çok büyük fedakârlıklarda bulunan yaşlı bir adamdır.
Konusu
Kuvayi Milliye döneminin en önemli ve çarpıcı olaylarından biri olan Çerkes Ethem olayının organizasyonundan sonuna kadar içsel gelişimi basit ama etkili bir şekilde konu edinmektedir.
Küçük Ağa Ankara’da Özeti
Çolak Salih, Şubat ortasında Akşehir’e ulaşır. Akşehir’deki Kuvayi Milliyetçilerinin bel kemiği Ali Emmi ağır hastadır. Kahvede Salih’i saygı ve sevgiyle karşılarlar. Salih onlara İstanbullu Hoca’nın ölmediğini, kılık değiştirdiğini ve sonra fikirleri değişince Kuvayi Milliyetçilerine katıldığını söyler. Emine’ye gelince; İstanbullu Hoca’nın vurularak öldürüldüğünü duyunca, onu eski Çarıkçı Hasan ile evlendirirler. Çolak Salih bunu öğrendiğinde orada kalmasının gereksiz olduğuna inanarak oradan kaçar. Bir süre sonra Ali Emmi ölür ve gömülür.
Çerkez Ethem’in çetesinde düşmana karşı savaşan Küçük Ağa, hem Çerkez Ethem’in hem de Tevfik Bey’in güvenini kazanmış; Taleplerinin Milli Kuvvetler tarafından karşılanmaması durumunda Ankara’ya yürüyeceklerini öğrenmiştir.
Küçük Ağa, Çerkez Ethem’in Kuvayi Milliye’ye vuracağı darbenin şiddetini azaltmak için Ethem’in askerlerini kendi aralarında böler. Çerkes Ethem kuvvetlerinin yarısı Kütahya Komutanı İzzettin Bey’e teslim olur. Böylece Çerkez Ethem’in oyunu bozulur. Küçük Ağa bin atlı ile Ankara’ya gider. Günler günleri takip eder. Akşehir’e gönderdiği Çolak Salih geri dönmeyince Akşehir’e gitmeye karar verir. Oraya vardığında karısının başka biriyle evli olduğunu görür, bu nedenle “İstanbullu Hoca” kimliğini açıklamaz. Oğluyla arkadaş olur. Uzun süredir hasta olan Emin, cenazesinin olduğu akşam ölür ve Küçük Ankara’ya taşınır. Kurtuluş Savaşı’nın önde gelen isimlerinden biri oldu. Ama mutluluğu sadece bir anı olarak hatırlar.
Küçük Ağa Ankara’da – Kitap Açıklaması
Tarık Buğra, derinlemesine bir gerçeklikle, Kuvayı Milliye yılları iç Anadolu’sunda ilginç bir kesit, bu kesit içinde bütün boyutlarıyla yerli olan özgün bir tip veriyor. “Küçük Ağa Ankara’da” anlamda eylemin ateşinde bir insanın bilinçlenişinin romanıysa, bir başka anlamda, genellikle İstanbul merceğinden vermiş olan Kurtuluş Savaşı yıllarının, bu kez Anadolu merceğinden yansıtılışıdır. “Küçük Ağa Ankara’da”, Kuvayı Milliye döneminin en önemli, en çarpıcı olaylarından birisinin, Çerkes Ethem bey olayının, örgütlenişinden sonuna kadar iç gelişmesi, yalın fakat etkili bir roman diliyle anlatılmaktadır: Anadolu Davası’na kazanılmış Küçük Ağa, Çerkes Etkem Bey’in adamları arasına nasıl karışmıştır? Nasıl onların ihanet planlarından, baskın tasarılarından haberdar olur? Nasıl yenilgilerini sağlar?
“Küçük Ağa Ankara’da”, bir kahramanın bireysel gelişmesinin yanı sıra, bir ülkenin direniş ve ayaklanışının romanıdır.