Yukarı Mahalle – John Steinbeck
Tür: | Roman |
Yazar: | John Steinbeck |
Yayınlanma Tarihi: | 2018 |
Yayınevi: | Sel Yayıncılık |
Karakterler
Danny: yüzyıllar önce Kaliforniya’ya gelmiş İspanyol yerleşimcilerin neslinden bir “paisano”dur.
Paisano nedir? Bu, İspanyol, Kızılderili, Meksikalı ve biraz da Avrupalı kanı karışık insanlara verilen addır. Bir iki yüz yıl kadar önce Kaliforniya’da yaşamış insanların soyundan gelirler. İngilizceyi paisano ağzıyla konuşurlar.
Diğer karakterler: Pablo, Pilon, İsa, Jesus Maria, Korsan, Büyük Joe
Konusu
Arkadaşlığa paradan daha çok değer veren Danny, birdenbire iki ev sahibi olunca diğer sokak arkadaşlarına kapılarını açar. Bu grubun özgürlük sevgisi ve maddi dünyaya olan nefreti, onları heyecan verici ve çoğu zaman gülünç maceralara sürükler. Ta ki Danny yeni hayatındaki sorumluluklarından bıkıp ortadan kaybolana kadar.
Yukarı Mahalle Özeti
Danny ve arkadaşları, hikâyenin başında sokakta yatan, pislik içinde uyuyan, yemek çalabiliyorsa yemek yiyen ama her zaman ilk öncelikleri en az bir galon şarap içmek olan bir serseriler grubudur. Danny, büyükbabasından iki ev miras alır. Danny, sürgünden döndüğünde bu mirası öğrenir. Danny, katır çobanı olarak Teksas’a sürülür. Mülkiyetin ağırlığı Danny’ye düşer. Haberin ağırlığıyla ortalıkta dolaşırken arkadaşı Pilon ile tanışır ve Pilon’a birlikte yaşamayı teklif eder. Bu sayede üzerindeki yükü arkadaşı Pİlon ile paylaşacak ve biraz daha hafiflemiş olacaktı. İkisi başlangıçta bulduklarını paylaşarak ve işi bölerek anlaşırlar, ancak Pilon, Danny’nin ev sahibi olduğu için Danny’nin kendisine verdiği işleri yapmaya mahkûm olduğunu hisseder. Danny’ye diğer evi kendisine kiralamasını teklif eder ve on beş dolar üzerinde anlaşırlar. Pilon’un cebi, askerliği dışında hiç on beş lirayı bir arada görmemiştiR. Her nasılsa, diye düşünür, kirayı ödemek için hâlâ bir ayı vardır. Ay bitmeden ne olacağını kim bilebilir? İkisi de bu kiranın asla ödenmeyeceğini bilirler ama bundan hiç bahsetmezler.
Ev sahibi kiracı olmasına rağmen Pilon ve Danny birlikte yiyip içmeye devam ederler. Pilon nadiren bir ya da iki dolar alır. Her ne kadar parayı Danny’ye götürmek için yola çıksa da arkadaşıyla bir galon şarabın kendisini daha mutlu edeceğini düşünerek bu fikirden hep vazgeçer. Yine de Pilon, ödenmemiş tüm o ayların ağırlığını hisseder. Pilon bir gün yolda yürürken Pablo ile karşılaşır. Pablo’ya ayda on beş dolara oda kiralayabileceğini söyler. Pablo teklifi kabul eder ve Pilon arkadaşına olan borcunu ödeyebilmenin zaferini hisseder.
Danny ve Pablo, şehirde dolaşırken Danny’nin kapı komşusu ile görüştüğünü öğrenirler. Pilon’a bir şüphe çöker. Sonuçta, kadının iki evi için Danny’ye yaklaştığı açıktır. Tek arkadaşları Danny’nin, aylarca ödenmemiş kiranın peşine düşmesinden korkuyorlardı. Danny’nin evine gidiyorlardı. Danny kadından zevkle bahseder. Parası olsaydı ona bir hediye almak istediğini söyler. Bir kavanoz şeker kadını mutlu edebilirdi ama Danny şeker alabilmek için kirayı karşılayamazdı. Arkadaşları bu konuşmadan rahatsız olur. Ormanda yürürken Jesus Maria ile karşılaşırlar. Jesus Maria kasabanın kızlarından biriyle tanışmak ister ama askerlerle birlikte gitmiştir. Jesus Maria’nın da bir galon şarap vardır. İsa Maria biraz parası olduğunu ve ona bir hediye almak istediğini söyler. Ertesi gün Jesus Maria’yı tekrar bulduklarında perişan olur. Kız, askerlerin içkilerini çalmaya çalışır ve fark edildiğinde dövülür. Ona aldığı saten iç çamaşırı ve bir iki dolar hâlâ cebindedir. O birkaç dolar ve bir saten çarşaf sayesinde Jesus Maria’nın yeni ev arkadaşları olur. İki dolar Danny’ye giderken yolda bir kadına verilebilecek en iyi hediyenin şarap olduğuna karar verilir ve bir galon şaraba dönüşür. Ayrıca şeker dişlere zararlıydı ve arkadaşlarının dişlerine zarar vermek istemezler. Danny’nin evinde şarap içilir ve saten çarşaflar kadına verilmek üzere Danny’ye verilir. Bir akşam üç arkadaş içerken evlerine sızar ve düşen mumun alevi bir anda ahşap evi yutar. İsa, Pilon ve Pablo ile zar zor kaçar. Danny, evinin yandığı haberini alsa da bu onu sinirlendirmez, tam tersine göğe yükselen kıvılcımlar gibi ödenmemiş kira borcunun yükünden kurtulduğunu hisseder ama yine de buna karar verir. Arkadaşlarına karşı sert olmalı ve yüzüne karşı yumuşak olmamalıdır. Danny’nin evinde birlikte yaşamaya başlarlar. Çaldıklarını şaraba, çalıp sattıklarını tekrar çalarak şaraba dönüştürürler. Korsan gözlerine yakalanır. Korsan, her zaman çalışan ama köpekleriyle birlikte bir kümesten başka bir şeye sahip olmayan bir adamdır. Korsanın çok parası olduğunu düşünüyorlar. Böylece korsan ve köpekleri yeni ev arkadaşı olurlar. Korsanın parasını nereye sakladığını öğrenmek için her zaman peşine düşseler de burayı asla öğrenemezler. Korsanın içine gömülen paranın akıbeti hakkında hikâyeler anlatırlar. Bir gün korsan bir çuval dolusu parayla dışarı çıkar. Bu parayı arkadaşlarına emanet etmeye karar verdiğini ve en güvenli yerin bu ev olduğuna inandığını söyler. Böylece başkalarının parayı şaraba çevirme hayalleri yıkılır çünkü bu para yıllar önce hastalanıp iyileşen bir köpek için kiliseye adanan altın bir şamdan olacaktır. Hapisten yeni çıkmış olan Büyük Joe da Danny’nin evine taşınır. Böylece bütün günü çalıntı ve toplanmış eşyalarla dolaşarak geçirirler. Danny’de değişiklikler olmaya başlar. Danny eski boş günlerini çok özlediğini fark eder. Kendini yeniden sokaklara atar ve suç işlemediği hiçbir hapishane bırakmaz. Arkadaşları, Danny’yi içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için büyük bir parti planlar. Parti için kalamar temizleyerek bile para kazanırlar. Danny, tüm üst mahallenin katıldığı büyük bir parti devam ederken uçurumun dibinde bulunur.
Danny’nin ölümü, evin gitmiş olduğu ve sefil eski hayatın yeniden başladığı anlamına gelir. Arkadaşlar evin Danny ile birlikte yıkılması gerektiğine karar verirler ve Tanrılara karşı onurlu bir isyanda küle döndürürler. Koca ev bir kül yığınına dönüştüğünde, ikisi de diğer tarafa yürüyüp gözden kayboldular.
Yukarı Mahalle – Kitap Açıklaması
Birinci Dünya Savaşı ve Büyük Buhran yıllarının boğucu atmosferinde yerleşik kalıpların dışına taşanların, gelecek kaygısı taşımayan ama bugünü de sonuna kadar yaşayanların, sistemin dışında kalmakta direnenlerin, beş parasız aylak takımının hikâyesi Yukarı Mahalle. Sıra dışı ilişkileri, tuhaf alışkanlıkları, durduk yere çıkan kavgaları, renkli karakterleri ve hatta köpekleriyle dostluğun, dayanışmanın, fedakârlığın ama illa ki neşenin kol gezdiği bu sokaklarda yoksulluk bir üzüntü, işsizlik bir yoksunluk olmaktan çıkıyor.
Küçük insanların hikâyelerinden dev yapıtlar yaratan dünya edebiyatının usta kalemi John Steinbeck’in Tatlı, Perşembe ve Sardalye Sokağı’yla oluşturduğu üçleme Yukarı Mahalle’yle tamamlanıyor.
(Tanıtım Bülteninden)