Şibumi

Şibumi – Trevanian

Tür:Roman
Yazar:Trevanian
Yayınlanma Tarihi:1979
Yayınevi:E Yayınları
Karakterler

Nicolai Hel: Şangay’da dünyaya gelmiş, annesi Rus, babası Alman olan, zeki ve yetenekli biridir. Şibumi olma yolunda kendini eğitir.

Bay Diamond: Ana şirket yöneticisidir. Nicolai’nin öldürdüğü abisinin intikamını almak için büyük uğraşlar.

Kişikava-san: Japon Generali’dir. Japon kültürünün bütün inceliklerini taşıyan onurlu bir askerdir.Nicola’nin babası gibidir.

Otake-san: Yedinci Dan Otake diye bahsedilir. Go oyuncusudur ve Nicolai’nin de hocasıdır. Yıllarca Nicolai onun evinde kalmıştır.

Hannah Stern: Asa Stern’in yeğenidir. Sosyoloji okumuştur, Yahudi asıllıdır. Köklerini araştırmak için İsrail’e amcasının yanına gider ve burada Münih Beşlisi Örgütü’ne katılır.

Konusu

Kimliksiz bir çocuğun olağan görünümü altındaki gizli üstünlüğü anlatılıyor. Ayrıca zorluklarla zihin gücüyle baş edebilen kişinin şartların onu sürüklediği nefret ve öfkeyle hayatının başka yönlere kayması ve Amerikan emperyalizminin bütün dünyayı acımasızca avuçlarına alışı, tek amaçları para olan sistemin doğaya ve insana hiç acımadan hareket ettiği de ele alınmıştır.

Şibumi Özeti

Roma Havaalanı Bozgun Eyleminin görüntülerini inceleyen Ana şirket yöneticisi Bay Diamond, Kara Eylül adlı örgütten öç almak isteyen Münih Beşlisi örgütünün iki elemanının öldüğünü, bir elemanının ise kaçtığını farkeder. Ana Şirket uluslar arası petrol ve enerji şirketlerinin oluşturduğu bir kontrol örgütüdür ve bütün örgütlerin üstü ve kontrol mekanizmasıdır. Dolayısıyla hata kabul etmez. Kaçan kişi Hannah Stern Yahudi asıllıdır. Hannah Stern’in amcası Asa Stern Münih Beşlisi Örgütü’nün kurucusudur. Münih olimpiyatlarında ölen gençlerin intikamını almak istiyordur. Hannah’ın Pau’ya gittiğini öğrenen Ana Şirket Asa Stern’in arkadaşı olan Maşlai Hel’in o bölgeye yakın bir yerde yaşadığını ve onun yanına gideceğini düşünürler. Çünkü aldıkları veriler bu yöndedir.


Nicolai Hel Şanghay’da dünyaya gelmiş, annesi Rus, babası Almandır. Babasını hiç tanımamış, annesinin onu evde özel öğretmenlerle yetiştirir. Altı dil bilen çocuk, güzdüzleri matematik, klasik edebiyat, felsefe öğrenirken; geceleri gizlice evden kaçtığı için Şanghay sokaklarında politika, emperyalizm ve hümanizm öğrenir. Savaş çıktıktan sonra Japon Hükümeti onların yaşadığı eve el koyar. General Kişikava-san ile birlikte yaşamaya başladıklarında Nicolai, 13 yaşındadır. Nicolai ile general çok iyi anlaşıyorlar, birlikte Japonların satrancı Go oyununu oynuyorlardı. Nicolai’nin annesinin ölümünden sonra General, kimliği bile olmayan çocuğu yetiştirecek yer arar. Nicolai bu yaşına rağmen altı dil bilen, yetenekli ve çok zeki olduğu için ziyan edilmemelidir.

Generalin dostu olan Go ustası Otake-San’ın yanına Japonya’ya gönderir. Otake-San’a göre hayatGo’nun basitleştirilmiş halidir. Usta ona Şibumi’yi yani daha çok bilgiden geçip basitliğe varmayı, sıradan, olağan görünürlerin altında yatan gizli üstünlükleri ve bu öğretileri hayata yansıtmayı öğretir. Nicolai burada mistik yönleriyle sükunete ve doğayla birleşme deneyimlerini keşfetmiştir. Otake-San’ın ölümünden sonra, Nicolai, 20 yaşına gelmiştir ancak hala kimliksiz ve işsizdir. Günlerce iş arar ve açlığın dayanılmaz olduğu sırada ne kadar Amerikan karşıtı olsa da Amerikanlara tercümanlık yapmaya başlar. Ardından Tokyo’ya yerleşir. Orada kavga sanatının sihirbazlığa kaçan bir dalını seçer: Hoda Korosu (çıplak elle öldürme yöntemi). Daha sonraki işi mağaracılıktır. Go’nun karşıladığı zihinsel, disiplin ve zevki şimdi mağaracılık karşılıyordur. Hayatını düzene oturtmuşken General’in savaş tutuklusu olarak Tokyo’ya getirildiğini öğrenir. Nicolai, zorluklarla General’e ulaştığında Japon kültürüne göre yetişen adamın kendisiyle hapiste kendisiyle onur savaşı verdiğini görür. Onun izni ve isteğiyle çıplak elle adam öldürme tekniğini kullanarak General’i öldürür. Hapiste günlerce süren işkence ve şiddetten sonra hücre cezasıyla 4 yıl geçer. Meditasyonla ve kendi kendine Go oynayarak hayatta kalır. Ona sunulan tek şey olan Bask dilindeki kitaplarla yedinci dilini öğrenir. Yine hapisteyken üst düzeydeki “yakın algılama” yeteneğini keşfeder. Tam bu hayata alışmışken Amerikan ajanı üst düzey birinin öldürülmesi teklifiyle Nicolai, ile pazarlık başlar. Nicolai, bütün şartlarının kabul edilmesini ve ona işkence yapan üç kişinin de adreslerini ister. Bunlardan birisi Ana Şirket yöneticisi Bay Diamond’un abisi Binbaşı Diamond’dur.

Nicolai hapisten çıktıktan sonra eski haline gelebilmek için bir dizi estetik ameliyat geçirir. Daha sonra parayla iş yapan bir terörist avcısı olarak çalışır. İspanya’nın Bask Bölgesi’ne yerleşip emekliliğe ayrılan Nicolai, Japon bahçesiyle ve mağaracılıkla uğraşırken eski arkadaşı Asa Stern’in yeğeni Hannah’ın yanına sığınmasıyla hayatı yeniden hareketlenir. Hannah’ı evine dönmesi için ikna eder, fakat Ana Şirket ve CIA’nin adamlarının kızı öldürmeleriyle yeniden işin başına döner. Her zaman yaptığı gibi dostu “Güve” lakaplı kişiden hükümetleri zora sokacak belgeleri aldıktan sonra Kara Eylül eylemcilerini silahsız olarak kendş yöntemleriyle öldürür. İşini bitirip evine döndükten sonra daha önceleri keşif yaptıkları dönerler ve Diamon ve CIA’nin adamları onlara mağaraya kapatırlar. Nicolai, en sevdiği arkadaşını orada kaybeder. Ancak imkansızı başarır ve mağaradan çıkmanın bir yolunu bulur. Çıktıktan sonra ona ait olan hiçbir şey kalmamıştır. Elindeki son şantaj belgesiyle Amerika ile pazarlığa girerek Diamond ve iki adamından intikam almakla kalmaz, elinden alınanları da geri alır.

Şibumi – Kitap Açıklaması

İnanılmaz ölçüde karışık ve özgün bir roman kahramanı Nicholai Hel. Yarı Rus, yarı Alman asıllı koyu bir Amerikan düşmanı. Şanghay’da doğmuş, bir Japon generali tarafından büyütülmüş; bir Japon bilgesinden de ‘Go’ oyunu öğrenmiş. Bask dili dahil yedi dili ana dili gibi konuşuyor. Plastik kartla ya da kurşun kalemle bir insanı rahatlıkla öldürebilecek ustalıkları da edinmiş. Üstün düzeydeki ‘yakın algılama’ yeteneği yüzünden fotoğrafı bile çekilemeyen bu profesyonel terörist avcısı, terörcü, korkusuz mağaracı, yenilmez savaşçı ve gerçek feylesof, günün birinde emekli olarak yaşadığı şatosundan çıkıyor; amansız ve acımasız bir dövüşe katılmak üzere…

Nurhayat Akbulut
Nurhayat Akbulut
İyi kitap okumak geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
5 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin
Şenol 🐺
Şenol 🐺
Ziyaretçi
3 yıl önce

Sayfanızı beğendim takipteyim

Serdar KOCABAŞ
Serdar KOCABAŞ
Ziyaretçi
3 yıl önce

tekrar tekrar beni oku dedirten tek kitap. Tek geçiyorum o kadar

Üç nokta bir virgül
Üç nokta bir virgül
Ziyaretçi
3 yıl önce

Gayet güzel ve akıcı bi kitap emeğinize sağlık

Tuğba
Tuğba
Ziyaretçi
3 yıl önce

O kadar güzel ve akıcı ki tekrar tekrar okuyabilirim

Kaan
3 yıl önce

Nicolai Hel karakteri romanla birlikte aklınızdan uzunca bir süre gitmeyecektir. Filmi yapılmamış ve henüz tüketilmemiş bir karakter.

Sosyal Medya

774BeğenenlerBeğen
4,842TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
62AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular