Köylüler – Honore de Balzac
Tür: | Roman |
Yazar: | Honore de Balzac |
Yayınlanma Tarihi: | 1855 |
Yayınevi: | Islık Yayınları |
Karakterler
Tonsard: Çalışkan görünen, kötü meziyetlerini herkese yayma ustalığını gösteren birisidir. Eşi ve çocukları da onun bu kötü karakterinden kendi paylarını alıp ona benzerler.
General Moncornet Kont: Napolyon ordusundan emekli olan mesleği askerlik olduğu için toprak sahipliğinin gerektirdiği bilgi birikimine sahip değildir. Zamanının büyük bir kısmını Paris’te geçirdiğinden topraklarının değerinin altında satılmasına engel olamaz.
Fourchon: Baba önceleri çiftlik kiracılığından işçi derecesine düşen birisidir. Okuma yazma bildiği için diğer işçilerden üstün olan bu adam kötü alışkanlıkları sayesinde dilenci düzeyinde kalan, ruhu fakir birisidir.
Konusu
Çağ, Büyük İhtilalın büyük galibi burjuvazinin palazlanma çağıdır. 1789’da başlayan ve 1830’da toplumsal eşitleştirme hareketi, burjuvazilerin kuşku verici tahakkümünü hazırlamış ve Fransa burjuvaziye teslim edilmiştir. Kralın halktan çıkıp tahta oturması halkın kral olmasıdır halkın gözünde. İhtilalın olması, köylünün toprak sahibi olmak isteği, kır proletaryasının tutkuları, maşa olarak kullanılan köylünün çıkmazlarının olduğu Fransa.
Fransa burjuvazisi feodal kalıntıların topraklarını kapmak için hem aristokrasiye hem de köylülere karşı oyunlar oynarken ezilen halk kışkırtılarak desteklenir. Romana konu edilen bu ayrım acımasız bir gerçeklikle, en ince ayrıntılarıyla anlatılır. Hayatın tam içinden anlatılan, bilimsel gerçekliğin üstünde çarpıcı bir roman.
Köylüler Özeti
Fransa’nın Avonine bölgesi Thuna Nehri yakınında bulunan verimli topraklara sahiptir. Büyük İhtilal sonrası senyörlerin yerini burjuvalar alır. Köylülerin üzerine yüklenen vergiler sayesinde onların durumları değişmemiştir. Aradaki sınıf farkı açılır, biri altın devrini yaşarken diğeri yani köylülerin demir devrini bile yaşamasına izin verilmez. Fransa’nın derebeylerin den General Montkornet Kont Aigues’ten satın aldığı malikânesiyle altın devrini yaşayan zenginlerin bile dikkatlerini üzerine çeker. Paris’ten getirdiği mimarlarla yapılan değişikliklerle malikâne bir nevi anıt haline gelir. Kiraya verdiği çiftliklerin sahip olduğu ormanın güzelliği ve büyüklüğü göz doldurur. Dolayısıyla Generalin çevresini dalkavuklar ve çıkar düşkünleri bir boa yılanı gibi sararlar. Kont sadece onlarla değil köylülerle de uğraşmaktadır. Malikânenin kendisinden önceki sahibi köylülerin topraklarına izinsiz girmelerini hoş karşılamış bu nedenle de bölge insanı hakkı olmayanı almayı bir alışkanlık haline getirmişlerdir. Öyle ki ormanı talan etmekle kalmayıp, boyutları hırsızlığa varan olaylar yaşanır. Balzac, burada popülizmin modasına kaptırmaz kendini, köylülere de eleştiriler getirir. Saflıklarını, kurnazlıklarını, yiğitliklerini, riyakârlıklarını, tembelliklerini, ihanetlerini ve örgütlenemeyişlerini tüm gerçekliğiyle anlatırken bunu şu sözlerle ifade eder. “Gözleri önünden akıp giden uygarlığın, başlıca düşüncesinden hiçbir zaman caydırmayacağı bir kast için, on iki yüzyıl hiçbir önem taşımaz.”
Generalin bütün yüreklilik ve yardım etme isteğine rağmen çabası boşa çıkarılır. Burgonya köylülerinden Tonsard ailesi Kontun topraklarına kene misali yapışırken, Fourchon baba da çıkarları için diğer zengin toprak sahiplerine birlikte köylüyü Generale karşı galeyana getirir. Küçük çaplı bir isyan çıksa da, köylüler menfaatleri ve çıkar çatışmaları nedeniyle başarılı olamazlar. Köylülere verilen ufak kazançlarla zaten örgütlenemediklerinden kolaylıkla dağılırlar. Ne var ki çıkarların söz konusu olduğu bu sessiz savaş devam eder. Köylüler ormandan kuru ağaç alma iznini kötüye kullanmışlar, canlı ağaçları kurutacak yeni bir yol bularak ormanın mahveder. Köylüleri körükleyen toprak çeteleri Kontu da köylülere karşı kışkırtmaktan da geri durmazlar. Generalin muhafızı suikasta kurban gittikten sonra durumun vahameti artık ortadadır. Kontu yıldırma politikası başarıya ulaşır. Değerinin altında satılan arazi torak çetesi tarafından kendi aralarında pay edilir. Yıllar sonra doğa harikası olan Aigues bakımsızlıktan perişan haliyle görenleri şaşırtacaktır.
Bu savaşın kaybedeni ise birlik olmayı beceremeyen köylüler olmuştur.
“Eğer köylüler okuma yazma bilselerdi, ne olurdu halimiz?”
Kısa Bilgiler
- Köylüler Balzac’ın son romanı olarak kalmış ancak tamamlanamamıştır.
- Köylüleri romandan daha çok deneme sayanlar, işin içinden çıkamamasını, geriye dönüşlerin ve konu dışı anlatımların ve teknik bakımdan karışıklığını, ağırlaşmış kuruluşunu buna yorarlar.
- Balzac’ın eşi Madam Hanska’nın elinde Köylüler’in Balzac’ın kaleminden çıkmış senaryosu, notları, sahneleri, hatta ikinci kısmın birkaç bölümü vardır.
- Madam Hanska, Balzac’a sadık kalarak hepsini düzenler ve Köylüler kitabını 1855’te kitap halinde yayımlatır.
Köylüler – Kitap Açıklaması
Çağ, Restorasyon çağı. Fransız burjuvazisi feodal kalıntıların topraklarını kapmak için hem aristokrasiye hem köylülere karşı binbir dolap çeviriyor. Burjuvalaşmaya can atan Burgonya köylüsü ise kıyasıya bir toprak kavgası veriyor. Ve bu kavgada burjuvazi tarafından kışkırtılıyor, destek görüyor… Balzac’ın bir bilimsel inceleme kadar derin, gerçek yaşam kadar çarpıcı olan bu son romanı çağına tanıklık eden önemli bir belge olma özelliğini her zaman koruyacaktır.