Boş Dolaplar – Annie Ernaux
Tür: | Roman |
Yazar: | Annie Ernaux |
Yayınlanma Tarihi: | 2022 |
Yayınevi: | Can Yayınları |
ISBN: | 9789750758386 |
Karakterler
Denise Lesur: Romanın merkezindeki karakter. Alt sınıftan gelen, burjuvaziye özenen ve aidiyet çatışması yaşayan genç bir kadın.
Anne Lesur: Sert, otoriter bir anne. Kızının “başarı”sıyla gurur duysa da duygusal bir bağ kurmaz.
Baba Lesur: Sessiz, edilgen, işine odaklı bir baba. Kızına ilgisizdir.
Kızıl Kafa: Lisedeki ilk erkek arkadaşı. Denise’in sınıf farkı sebebiyle gerçek kimliğini sakladığı bir figür.
Hukukçu Sevgili: Üniversitede Denise’in âşık olduğu genç. Soğuk, mesafeli ve sınıf farkını hissettiren bir figür.
Mahalle Kadını: Denise ile sevgilisini patikada yakalayan ve aileye durumu bildiren figür. Hikâyeyi tetikleyen karakterlerden biridir.
Konusu
Boş Dolaplar, sınıfsal farklar arasında sıkışan bir genç kızın kimlik arayışını, bireysel dönüşümünü ve kendi gerçekliğiyle olan hesaplaşmasını çarpıcı biçimde ele alan bir romandır. Kitap, yoksul bir işçi ailesinin kızı olan Denise’in, alt sınıf geçmişiyle burjuva çevrelerdeki yeni hayatı arasında parçalanışını, kendinden kaçışını ve aidiyet krizini konu alır. Eğitim yoluyla sınıf atlamaya çalışan Denise’in gözünden, çocukluk, ergenlik ve üniversite dönemindeki kırılmalar, özellikle kadın bakış açısıyla aktarılır.
Boş Dolaplar Özeti
Lesur ailesi, yoksul bir mahallede bar ve bakkal işletmektedir. Kızları Denise, bu fakir ama düzenli hayatta şekerlemelerle dolu rafların arasında büyür. Annesi otoriter, babası sessizdir. Küçük yaşlarda çevresindeki sarhoş adamların uygunsuz bakışlarıyla tanışır, ama çocukluğu yine de kendi içinde renklidir.
Denise özel okula başladığında hayatı değişir. Gördüğü burjuva düzeni, ailesine ve kendi geçmişine karşı bir utanca ve öfkeye dönüşür. Mahallesinden, evinden, kokulardan, ailesinin konuşma tarzından iğrenir hale gelir.
Artık hedefi “onlar gibi” olmak değil, “onlardan biri” olmaktır.
Edebiyat, onun hem sınıf atlama aracı hem de kendinden uzaklaşma zemini olur. Derslerdeki başarısıyla kendini kanıtlamaya çalışır, ailesiyle duygusal mesafesi giderek artar. Annesinin “kitaptan başka bir şey istemiyor” diye övündüğü Denise, aslında o kitaplarla ailesinden kopmaktadır.
Lise yıllarında ‘kızıl kafa’ adını verdiği bir çocukla ilişkiye başlar. Kimliğini gizler, mahallesini saklar. Bu yasak ilişki mahallede biri tarafından görülünce evde şiddete uğrar. Üniversitede edebiyat okur, bu kez hukukçu bir erkekle ilişkiye girer. Erkek ona sınıfsal üstünlüğünü hissettirir. Denise yine uyum sağlamaya çalışır. Ama hamile kaldığında yalnız bırakılır.
Yurt odasında kürtaj sırası beklerken, geçmişiyle ve kimliğiyle hesaplaşır. Bu sahne, romanın doruk noktasıdır. Ailesinden tiksinmiş, sınıfını reddetmiş, ama sınıf atlamayı da tam başaramamıştır. Artık ne oradadır ne burada. “Orospu olmayı tercih ederim.” diyerek her türlü etik ve toplumsal dayatmaya karşı içsel bir çığlık atar.
Değerlendirme
Boş Dolaplar, bireysel özgürleşmenin, sosyal sınıflar arası geçişin ve kadın kimliğinin derinlemesine işlendiği, sarsıcı, içten ve toplumsal açıdan güçlü bir anlatıdır. Özellikle Denise karakteri, kadın okurların kendilerinden parça bulabileceği derinlikli bir figürdür. Bu kitap, “bir yerlere ait olamamanın” ne denli yıpratıcı ve dönüştürücü olabileceğini çarpıcı biçimde anlatır.
Boş Dolaplar – Kitap Açıklaması
Küçük bir kafe-bakkal işleten anne babanın etrafında şekillenen mutlu bir çocukluk, okul hayatı, yeni bir sosyal çevre, yabancılaşma, sınıf atlama arzusu, onaylanma ihtiyacı, öfke patlamaları, utanç, kürtaj… Seneler’e uzanan oto-sosyobiyografi yazınının da habercisi olan Boş Dolaplar, iki ayrı dünya –eğitimsiz işçi sınıfı ve eğitimli burjuva sınıfı– arasında sıkışıp kalmış, okul yaşamındaki başarılarıyla ailesinin temsil ettiği her şeye karşı kendini yeniden inşa etmeye çalışan genç bir kızın, Denise Lesur’ün hikâyesi.
Ernaux, ne olmak istediğinden ziyade ne olduğuyla cebelleşmek zorunda kalan, toplumsal yükseliş sancıları çeken otobiyografik karakteri Denise’in yaşamını anlatırken her zamanki gibi sakınmasız ve cesur.
“Ernaux’nun kitapları birer itiraf değil, bir tür kişisel epistemolojidir… Onları okumak, o anlaşılmaz, acı verici, zaruri ‘oluş’ sürecini anlama girişimidir.”
The New Yorker
“Boş Dolaplar, 1950’li yıllarda Fransa’daki sınıf sisteminden ve bir kadının sınıf atlamak, geçmişini unutmak için verdiği mücadeleden daha fazlasıdır. Bu roman, kültürel anlamda haklarından mahrum bırakılmışların kendi sesleriyle konuşmasına, gerek konusu itibarıyla gerek edebî biçimiyle, unutulmaz bir katkı sunuyor.”
The Bloomsbury Review