Ekmeğimi Kazanırken – Maksim Gorki
Tür: | Yaşam Öyküsü |
Yazar: | Maksim Gorki |
Yayınlanma Tarihi: | 1916 |
Yayınevi: | İş Bankası Kültür Yayınları |
Konusu
Ekmeğimi Kazanırken Gorki’nin Rus tarihinin 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyıl başlarına uzanan çok önemli bir dönemine ışık tutan otobiyografik üçlemesinin ikincisi olan “Ekmeğimi Kazanırken”, Gorki’nin yazar ve şair olma yolunda geçtiği yolları anlatan hikâyesidir. Gorki, kendi hayat hikâyesinden yola çıkarak döneminde yaşanan köylü ve işçi sınıfının da hayat şartlarını anlatır. Anneannesinden başka kimsesi olmayan bir çocuğun içinde bulunduğu yalnızlıktan kurtulmak için okuduğu kitaplara sığınmasıyla kendisini nasıl şekillendirdiğinin hikâyesidir. Yaşadığı şartların adaletsiz olmasına rağmen edindiği bu alışkanlık onu kötü alışkanlıklardan korumakla kalmamış, yaşadığı dünyaya duyarlı olabilmesini de sağlamıştır. Tıpkı merdiven basamaklarını çıkar gibi önce eline ne geçerse okuyan çocuk, yukarı çıktıkça Dünya Klasikleriyle birlikte tercihleri oluşturur. Yazarın çocukluğundan gençliğine uzanan bu süreç okuyan herkesin kendisinden bir parça bulacağı akıcı bir roman.
Ekmeğimi Kazanırken Özeti
Aleksey, bir ayakkabıcının yanına çırak olarak verilir. Kısa bir süre sonra iş kazası geçirdiği için tekrar ninesinin yanına döner. İyileştikten sonra yazları gemilerde, kışları hiç istemese de akrabalarının yanında çalışır. Bulaşıkçılıktan ikonografi atölyelerine, kuş yakalayıcı lığından kapıcılığa kadar birçok işte çalışır. Buralarda her tür insanla tanışır, onların fakirliklerine, alışkanlıklarına, tek düze yaşamlarına şahit olur. Gemilerde çalışırken yalnızlıktan kurtulmak için okumaya başlar. Okudukça yaşadığı dünyayı anlar ve anlamlandırır. Hayatın sadece bulunduğu bölgeyle sınırlı olmadığını hatta Rusya’nın ötesine uzanan hayatların varlığının farkına vardıkça daha çok okur. Bütün bunların yanında iyi ile kötü arasındaki farkı hissetmesiyle algısı değişmiş, yanı başında yaşanan sıradanlaşmış sıra dışılıklara, haksızlıklara karşı koyan duyarlı birisi olur. Çünkü insanlar yaşadıkları sıkıntıların ya farkında değillerdir ya da bunu düzeltmek için herhangi bir çaba sarf etmeyen edilgen insanlardır. Hatta birçok kez bu konuların üzerine çok düşündüğü için etrafınca uyarılır. Çok okuduğu için eleştiriye maruz kalsa da, etrafındakiler onun anlattığı hikâyeleri dinlemekten de kendilerini alamayıp, içten içe bir saygı da duyarlar. Çalıştığı evde ara sıra işleri aksattığı bahane edilip dayak yer. Geceleri kendisi mum yapıp onun ışığında kitaplarını okur. İnsanları iyi analiz ettikçe, tıpkı bir roman gibi okur onları kafasında şekillendirir. Anneannesinin anlattığı hikâyeler meyvesini vermeye başlamış, o da hikâye eştirdiği olayları anlatmaya başlamıştır.
Yazdığı şiirlerle de kendisinin üzerine çıkmayı başarmıştır. Aleksey, bir bal peteği gibi karakterindeki gözeneklerini doldurarak ileride yazar ve şair olma yolundadır. Çevresine yabancılaştığını hissettikçe kendisine yardım edecek bilge kişiyi her gördüğü simada arar. Daha on beş yaşında olmasına rağmen hayattan çok şey öğrenmiştir, fakat bunların sağlam bir zemine oturtulması gerektiğinin farkındadır. Yıllardır aradığı, kendisini aydınlığa çıkaracak kişinin yine kendisinin olduğunun farkına vardığında, okumak için Kazan’a gider. Uzun bir yolun başlangıcındadır.
“Gorki insanlar yaşadıkça yaşayacaktır. Çünkü yeryüzünün en büyük şairidir.”
Nazım Hikmet
Kısa Bilgiler
- Ekmeğimi Kazanırken Gorki’nin hayatını anlattığı üç kitaptan ikincisidir.
- Serisinin 3. ve son kitabı ise Benim Üniversitelerim’dir.
- Konu olarak iş hayatından bahseder. Çalıştığı ikonacıları, fırını anlatır daha çok. Rusların iş yaşantılarını bu kitapta Gorki’nin keskin gözlemleriyle ayrıntılı olarak bulabilirsiniz.
- Daha çok küçükken atıldığı iş hayatından çok büyük dersler çıkarttığını okudukça görebileceğiniz gibi siyasi görüşlerini ve kitap okuma azminin de geliştiğini de gözlemleyebilirsiniz.
Ekmeğimi Kazanırken – Kitap Açıklaması
Gorki’nin Rus tarihinin 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyıl başlarına uzanan çok önemli bir dönemine ışık tutan otobiyografik üçlemesi, aslında kendini ve içinde yaşadığı dünyayı anlama ve anlamlandırma çabasının hikâyesidir. Bu çaba, Ekmeğimi Kazanırken’de artık hayata atılan yeniyetmelik çağındaki Gorki’yi 19. Yüzyıl Rusya’sının katı gerçekliğiyle yüz yüze getirir.
Üçlemenin ilk kitabı Çocukluğum’un sonunda dedesi tarafından “Var git insanların arasına karış…” sözleriyle dünyaya salındıktan sonra, ayakçılıktan bulaşıkçılığa, kuş yakalamaktan bir ikonografi atölyesinde çıraklığa kadar birçok farklı işte çalışır. Biz de garip ve hüzünlü hayat yolculuğunun farklı duraklarında bu halk çocuğuna eşlik eder, daha sonra yapıtlarına esin verecek olağanüstü canlı çok sayıda karakterle tanışırız. Kitaplar aracılığıyla gerçeklikten kaçıp sığındığı, ama görev çağırdığında terk etmeye hazır olduğu düş dünyasında onunla birlikte geziniriz.
(Tanıtım Bülteninden)