Sergi Baba – Lev Tolstoy
Tür: | Roman |
Yazar: | Lev Tolstoy |
Yayınlanma Tarihi: | 1911 |
Yayınevi: | İthaki Yayınları |
Karakterler
Prens Stepan Kasatsky: Son derece başarılı bir genç adamdır.
Kontes Mary Korotkova: Stephan’ın aşık olduğu kadındır.
Makovkina: Boşanmış bir kadındır.
Konusu
Sergi Baba kitabı, sonu büyük bir acı ve onur kırıcı bir şekilde biten büyük bir aşk hiyaesinden sonra kendisini dine adayan, dünyanın tüm olumsuzlukların vazgeçerek bir keşiş olmak isteyen adamın hikayesini konu almaktadır. Bu adam kendi benliği ile çatışmakta ve kitabın tüm hikayesini yaşadığı karmaşıklıklar oluşturmaktadır.
Sergi Baba Özeti
Prens Stepan Kasatsky, son derece iyi bir çocukluk geçirmiştir. Oldukça başarılı bir genç adamdır. Aynı zamanda son derece parlak bir geleceği bulunmaktadır. Hemen herkesin kıskandığı birbirinden güzel şeylere sahiptir. Aynı zamanda bu adam onuruna fazlası ile düşkündür. En sonunda Kondes Mary Korotkova’ya aşık olur ve onunla nişanlanır. Nişanlısını tam anlamı ile her şeyden çok sevmektedir. Onu hayatının merkezinde tutmakta ve hayatının amacı olarak görmektedir. Prens Stepan Kasatsky nişanlısı ile birlikte yapacağı düğünün hazırlıklarına başlar. Ancak nişansının Çar Nicholas ile bir ilişkisi olduğunu öğrenir. Bu durum onun onuruna ve şerefine sürülen oldukça ağır bir lekedir. Hem nişanlısının hem de Çar’ın yaptığı ihanete dayanamaz. İnzivaya çekilmek amacı ile Ortodoks Manastırına kapanır. Yaşadıklarını bu şekilde unutmak ve tam anlamı ile her şeyden uzaklaşmak istemektedir. İhanetin yükü ona çok ağır gelmiştir.
Böylece keşiş olur ve yaşadıklarını unutmaya çalışarak hayatını devam ettirmektedir. Artın onun için dünya işleri ile uğraşmak anlamsızdır. Dünyevi zevklerden ve isteklerden tamamı ile arınmış olarak hayatına devam etmektedir. Hemen herkes onun hayatında yaşanan bu keskin dönüşümü hayretler içerisinde izlemektedir.
Bir kış gecesi bir grup onu ziyarete gelir. Bu grubun içerisinde boşanmış bir kadın olan Makovkina’da bulunmaktadır. Kadın onu baştan çıkarmak ister ve geceyi onun hücresinde geçirir. Peder Saegius kadının karşısında arzularına kapıldığını fark eder. Kendisini cezalandırmak için parmağını keser. Bu durumu gören kadın büyük bir dehşete düşer ve hayatını değiştireceğine dair söz verir. Ardından oradan ayrılır.
Yaşanan bu olaydan bir yıl sonra Peder Sergius, toplum tarafından kutsal kabul edilen bir adam halini alır. Saldığı ün ile adını herkese duyurmaktadır. Herkes onu bir şifacı olarak görmektedir. Çok uzak yerlerden dahi onun yanına gelmeye ve onu görmeye çalışan insanlar bulunmaktadır. Buna rağmen Peder Sergius derinden farklı bir derine inilerek gerçek bir imana ulaşamadığını fark etmektedir. Çünkü hala içerisinde gurur ve kibir yer almaktadır. Bunlardan arınamadığını ve şehvet duyguları ile baş edemediğini görmektedir.
En sonunda bir tüccarın genç bir kızına şehevi duygular beslediğini fark etmiştir. Bu genç kıza karşı koymakta her zaman başarısız olmaktadır. Ertesi sabah manastırdan ayrılır. Yıllar öncesinden tanıdığı Pashenka’yı ziyaret etmeye gider. Artık daha iyi ve doğru bir imana kavuşmak için bir yol bulduğuna inanmaktadır. Tam sekiz ay sonrasında tanrıya daha yalın hissettiren kör bir dilenci ile karşı karşıya gelir. Sibirya’ya gönderilir ve ortada bir köylünün yanında çalışmaya başlar. Bu aşamadan sonra köylünün çocuklarını eğiten ve köylünün bahçesini yetiştiren bir adam olmuştur. Aradığı huzuru ve mutluluğu beklide yaşam amacını bulmaya son derece yakındır.
Kısa Bilgiler
- Sergi Baba adlı bu öykü Tolsoy tarafından 1890 ile 1898 yılları arasında yazılmıştır. Daha sonra ölümün ardından 1911 tarihinde yayınlanmıştır.
- Tolsoy’un en çok sevilen ve beğenilen öyküleri arasında yer almaktadır.
- Öykü birkaç defa filme de uyarlanmıştır.
- Özellikle Ortodokslar arasında çok ciddi şekilde ilgi görmüştür ve farklı kişilik analizlerini ortaya çıkartmıştır.
Sergi Baba – Kitap Açıklaması
Her zaman aynı, her zaman iğrenç; şarap ve tütün kokulu, kırmızı, cilalı yüzler, aynı konuşmalar, aynı fikirler… Her şey aynı iğrenç şeylerin çevresinde dönüp duruyor. Hepsi de halinden memnun ve böyle olması gerektiğinden emin, ölene kadar böyle yaşayabilirler. Ben yapamam. Benim için sıkıcı bu. Bütün bunların altüst olduğu, tersine döndüğü bir şeyler gerek bana.
(Tanıtım Bülteninden)