Nietzsche Ağladığında – Irvin D. Yalom
Tür: | Roman |
Yazar: | Irvin D. Yalom |
Yayınlanma Tarihi: | 1992 |
Yayınevi: | Ayrıntı Yayınları |
Karakterler
Josef Breuer: Kırk yaşlarında, bir karısı ve beş çocuğu olan, zengin ve saygın bir doktordur.
Sigmund Freud: Yirmi altı yaşlarında geleceği parlak bir öğrencidir. Breuer’in yakın arkadaşıdır.
Lou Andreas-Salomé: Yirmi bir yaşlarında Paul ile ilişkisi olan, şair olmak isteyen ve şiirler yazan bir karakterdir.
Friedrich Wilhelm Nietzsche: Yardım kabul etmeyen ve buna ihtiyacı olduğunu düşünmeyen gururlu bir adamdır. Paul ile Salome’ye olan aşkları yüzünden düşman olurlar.
Bertha: Bertha ‘nın babasına karşı tuhaf bir bağlılığı var. Arada kriz geçirirken Doktor Breuer’ e babacım da diyor Nietzsche ile yaptığı görüşmelerde Bertha’nın hayatındaki anlamlara odaklandığında hayatındaki düğümler biraz da olsa çözülmeye başlıyor.
Konusu
Irvin Yalom’un tarihteki kişilerin yan karakter olarak kullanıldığı en ünlü eseri Nietzsche Ağladığında, okuyucularına Nietzsche’nin düşüncelerini farklı bir şekilde ele alınarak anlatılmıştır.
Nietzsche Ağladığında Özeti
Hastalarından ve bazı sorunlarından uzaklaşmak için eşiyle birlikte Viyana’ya giden Dr. Breuer bir gün aniden imzasız ve son derece küstah bir not alır. Merakına yenik düşen ve daha sonra notun sahibi olan Rusya doğumlu son derece genç ve güzel Salome ile tanışan doktorumuz Salome, Prof. Nietzche için yardım isteği ve onu geri çevirememesiyle hikâyemiz başlar.
Hasta-doktor ilişkisinde çok ileri gittiği için o dönemde kariyerini ve evliliğini mahvetmekten kıl payı kurtulan Breuer’in aslında karşı koyamadığı şey, bir hastaya yardım edecek olması değil, onun karşısında Salome’nin güzelliği, Çünkü doktor o sırada yasak bir ilişkiden yeni çıkmıştı. Bir önceki hastasıyla olan tek taraflı duygusal ilişkisi, hasta karısının önünde krizdeyken kendisine hamile olduğu yalanını uydurunca ve Breuer onu başka bir doktora nakledince sona ermişti.
Tüm bunlardan yeni kurtulan Salome’ye Nietzsche’yi iyileştireceğine söz veren Breur, Salome’nin Nietzsche’yi ikna edip onu Breuer’e göndermesiyle ilk seanslarına başlar. Ancak Nietzsche çok gururlu ve intihara meyilli bir hastadır, asla kimseden yardım kabul etmez ve uzun konuşmaları sırasında ruhsal sorunları olduğunu kesinlikle kabul etmez. Bedenini ve ruhunu iki ayrı parça olarak nitelendiren Nietzsche, onu düşündürdüğünü iddia ettiği gibi bedensel acısını bile iddia eder. Bu nedenle Dr. Breuer’in amacı, hastalıklarına şifa veriyormuş gibi davranarak, hatta hastalıklarının daha çok ruhsal bozukluğundan kaynaklandığından emin olduğu Nietzsche’yi konuşturarak Nietzsche’yi anlamaya çalışmak ve onu bu dertlerinden kurtarmaya çalışmaktır.
Bu arada Nietzsche’nin sorunları arasında, günahkâr üçlünün mihenk taşı olan Salome’nin önce sevgiyle, sonra nefretle bağlı olduğu hayal kırıklığının yanı sıra, kıskançlık ve sürekli sinir bozucu haberler de vardı. Üniversiteden aldığı maaşı tehlikeye atacak kadar ileri gitmez. Nietzsche ailesine o kadar bağlıdır ki, kimse onunla kız kardeşi arasına girmeye cesaret edemez. Tüm bu sebeplerden dolayı tedavide ikilem içine düşen Breur, bu duruma çok üzülmüş ve dönemin ünlü isimlerinden Sigmund Freud ile sık sık Sig kısaltması ile anılan Sigmund Freud’dan bahseder. Hem arkadaşı hem de öğrencisi olan ve hatta zaman zaman onun yerine çocuklarına bakan, Hatta bu konuşmalar o kadar uzar ki, önceki hastası Bertha nedeniyle evliliğinde derin çatlaklar yaşayan Breur, yine evde bazı sorunlar yaşamaya başlar.
Daha sonra Dr. Breuer uyurken kapı çalar ve Herr Schlegel evinde kalan bir hastadan bahsederken kendini tanıtan ve acil bir durum olduğunu söyleyerek doktora bir kart veren bir adam. Kartta Prof. Friedrich Nietzsche, Filoloji Profesörüdür. Breur hemen Bay Schlegel ile Nietzsche’nin kaldığı yere doğru yola çıkar. Geldiklerinde Dr. Breuer çok şaşırır. Nietzsche, odanın bir köşesindeki küçük yatakta komada uyuyor. Dr. Breuer, Nietzsche’nin kafasına masaj yapmaya başlar. 30-35 dk. sonra Nietzsche uyanmaya başlar ve doktordan yardım ister. Breur bu isteği duyunca şok olur çünkü Nietzsche daha önce kimseden yardım istememiştir.
Sabah, Breuer Nietzsche’yi yalnız bırakır ve diğer hastalarını kontrol etmeye gider. Döndüğünde Nietzsche uyanmıştır. Daha da ilginci, kendini doktora borçlu hisseden hastamız, Breur’un isteklerine uyacağını beyan eder.
Kısa Bilgiler
- Irvin D. Yalom tarafından yazılmış, ümitsizliği konu alan bir düşünsel romandır.
- Roman, Nietzsche’nin hayatını ve düşüncesini, psikanaliz ile harmanlayarak anlatır.
- Romanın ortamı psikanalizin doğumu öncesinde olan 19.yüzyıl Viyana’sıdır.
- Dönemin ünlü şahısları Josef Breuer, Sigmund Freud, Lou Andreas-Salomé kitabın yan karakterlerini oluşturur.
- Roman bu gerçek kişilerin bilimsel, felsefi, sosyal görüşlerini Nietzsche ile kurgulanmış olay örgüsü içinde kimi zaman gerçek kimi zaman sadece kurgusal bir şekilde iletir.
- Büyük bir başarı yakalayan eser birçok dile çevrilmiştir.
Nietzsche Ağladığında – Kitap Açıklaması
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek…
Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana’sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrı’yı öldürmüş. “Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır” diyor. Daha sonra, “Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenebilirsiniz?” diyecek. Ümitsiz.
Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca “ama” pozisyonunda yaşamış biri.
Freud: Breuer’in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul.
Salomé: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazen aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var.
Konu Ümitsizlik. Bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salomé, Nietzsche’den habersiz Breuer’e gelir. “Avrupa’nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin” der. Breuer, Salomé’yi tekrar görebilmek umuduyla “peki” der. Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade… ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar… Kendisiyle ve hayatla yüzleşmekten çekinmeyenlere…