Eugenie Grandet – Honore de Balzac
Tür: | Roman |
Yazar: | Honore de Balzac |
Yayınlanma Tarihi: | 1833 |
Yayınevi: | Can Yayınları |
Karakterler
B.Grandet: Yapı açısından, Grandet tıknaz, kare şeklinde bir adam, 1,62 m boyunda, çevresi yaklaşık bir inç olan baldırları, çıkıntılı diz kapakları, geniş omuzları ve çenesi var. Davranışları çok basit olan bir adam. Az konuşan, düşüncelerini kısa cümlelerle, özlü sözler söyler gibi ifade eden, tatlı bir sesle konuşan bir adamdır. O çok cimri. Evinde kullandığı malzemeleri çok tutarlı kullanır. Üstelik çok zekidir. İçine girer ve satın almak istediği her şeyi hemen alır. Kazandığı para onu toplumda popüler kılacak kadar arttı. Çok paraya sahip olması onu yüksek mevkilere taşımış ve Saumur’da ünlü biri olmasını sağlamıştır. Hatta Saumur belediye başkanı olarak görev yapmıştır.
Koca Nanon: 1.80 boyundadır. Vücut yapısı bir devi andırıyor. Çok çirkin bir yüzü var. Yüzünde çok sayıda siğil var. Tuğla gibi ten rengi, damarlı kolları ve yırtık pırtık kıyafetleriyle tam bir cimri gibi görünüyor. Dev yapısına rağmen kimseyi incitmez ve efendisine çok sadıktır. Ev işlerinden hiçbir şeye vakit bulamıyordu ve bu nedenle sosyal bir ortam da bulamıyordu.
Bn.Grandet: Kuru, ince, ayva gibi sarı, sakar, kilolu bir kadındır. Kemikleri büyüktü, burnu büyüktü, alnı büyüktü, gözleri büyüktü. Dişleri koyu renkli, seyrek, ağzı buruşuk, çenesi ayakkabı çenesi şeklindeydi. Bayan Grandet her zaman yeşilimsi ipek bir elbise giyerdi. O çok iyi bir kadındı. Bir meleğin tatlılığı, çocukların eziyet ettiği bir böceğin eğilmesi, nadir bir dindarlık, tükenmeyen bir ruh büyüklüğü, iyi bir kalp, herkeste ona hem acıma hem de saygı uyandırdı. O bir kadındı. Ne kadar zengin olursa olsun kocası gibi bir sosyal çevresi yoktur. O sessiz bir insan. Çevresini pek umursamaz.
Eugenie: O çok güzel bir kız. İnce beli ve bembeyaz yüzüyle tıpkı annesi gibi. Kıvırcık saçlı uzun boylu genç bir kızdır. Davranışları tıpkı annesininki gibi. Hayatında bir kez bile âşık olmamış çok saf bir kızdır. Charles’a âşık olduktan sonra dünyası değişti. Evi terk etti ve kısır bir kız oldu. Annesi gibi sessiz bir insandır. Evden pek dışarı çıkmaz ve arkadaş çevresi yoktur.
Başkan De Bonfons: O açgözlü bir adam. B.Grandet’i miras almak için Eugenie ile evlenmek istiyor. Bu yüzden her zaman B.Grandet’in peşinden koşar. Geniş bir sosyal çevresi vardır. Amacı parlamento üyesi olmak ve Eugénie ile evlenmek.
Konusu
Klasik Fransız Edebiyatında aklımıza gelen ilk isimlerden biri olan Balzac’ın bu romanında, Fransız İhtilali sonrası taşra halkının davranışlarını ve cimri bir adamın serveti uğruna hayatını nasıl sürdürdüğünü anlatır.
Eugenie Grandet Özeti
Yaşlı Grandet, eşi kızı Eugenie ve hizmetçisi Nanon ile Fransa’nın Loire Nehri kıyısındaki “Saumur” kasabasında yaşıyor. Grandet gençliğinde orta sınıf bir adamken, zengin bir odun tüccarının kızıyla evlenerek zengin olur. Buna eşinin annesinden, babaannesinden ve dedesinden kalan miraslar da eklenince çok daha zengin olmuş ve topraklarına kendi birikimleri, karısının çeyizi ve karısının mirasıyla toprak katmıştır. Özellikle şehrin valisi seçildiğinde daha da zenginleşir.
Yaşlı Grandet, çok zengin olmasına rağmen çok cimri bir insandır. Sofraya daha az yemek koyar, ocakların Kasım ayının ilk yarısı bitmeden yakılmasına izin vermez, yakıldığında daha az odun kullanır. Grandet, karısını tam bir köle haline getirmiştir. Karısı sevgi ve şefkatten habersiz yaşar.
İki aile, bu zengin ama cimri adamın kızı Eugenie’yi ister. Hem kasabadaki bankanın sahibi hem de kasaba noteri oğulları için ister. Eugenie’nin doğum günlerinden birinde bu iki ailenin de bir oğlu olur. Aynı akşam, beklenmedik bir kişi daha gelir. Charles, Eugenie’nin amcasının oğludur. Babası Charles’a bir mektup verdi ve onu yaşlı Grandet’ye teslim etmesini söyler. Kıyafetleri ve yakışıklılığıyla Parisli bir beyefendi olan Charles, Eugenie’yi büyüler. Eugenie asla diğer damatlarla ilgilenmedi ve her zaman Charles’ın etrafında döner.
Charles’ın babası Grandet’ye gönderdiği mektupta, tüm servetini kaybettiğini, bu yüzden intihar edeceğini; Oğlu Charles’a iyi bakmasını istediğini yazar. Charles, babasının intiharını öğrendiğinde yıkılır. Şimdi Grandets’te yaşıyor. Charles bazen Eugenie’ye, annesine ve hizmetçi Nanon’a harçlık verir. Yaşlı Grandet bundan memnun. Bu intihar, Charles’ın ve yaşlı Grandet’nin adını lekeler. Bu yüzden Charles para kazanmak ve zengin olmak için ayrılır. Eugenie ayrılırken para kazanmak ve zengin olmak için babasından saklanan altı bin franklık çeyizini verir, iki âşık her zaman birbirlerini seveceklerine yemin eder ve Charles Saumur’dan ayrılır. Bir yıl sonra Grandet, kızının çeyizini Charles’a verdiğini öğrendiğinde perişan olur. Onu odaya kilitler, başkalarıyla konuşmasını yasaklar. Kocası tarafından sürekli zulme uğrayan annesi Eugenie’ye verilen bu ceza yüzünden hastalanır ve kederinden ölür. Bundan bir gün sonra Grandet kızıyla barışır ve mirasını annesinden devralır. 82 yaşında vefat eder.
Babasından büyük bir miras kalan Eugenie, Charles’ın yıllarca dönmesini bekler. Ama Charles, konumunu ve unvanını güvence altına almak için bir asilzadeyle evlenir. Eugenie ayrıca çok ısrarcı olan Chouchot ile evlenir. Bir süre sonra kocası da ölür. Serveti Eugenie’ye gider. Genç dul, Nanon’un tek arkadaşı olduğunu düşünür. Nanon ve Nanon’un kocası da onunla kalır. Zengin dul Eugenie, anlamsız servetiyle bir rahibe hayatı yaşar.
Eugenie Grandet – Kitap Açıklaması
Eugénie Grandet, büyük Fransız yazarı Balzac’ın İnsanlık Güldürüsü genel başlığı altında tasarlayıp gerçekleştirdiği çok sayıda romandan olşan o dev yapıtın en çok okunan parçalarından biri. 1833’te yayınlanan bu romanında Balzac, taşra insanlarını ve onların özellikle para ile olan ilişkilerini eşsiz bir gerçeklikle anlatır. Cimrilik ve aşk bu romanın iç içe işlenen iki ana temasıdır. Balzac, bu romanında, Grandet Baba’nın büyük malvarlığının alınteriyle açıklanamayacağını gözler önüne serer. Grandet Baba, Büyük Fransız Devrimi sonrasında, dönemin siyasal koşullarından ustaca yararlanmasını bilmiş, her türlü aldatmacayı geçerli kılan bir yöntemle büyük malvarlığının sahibi olmuştur. Bu zenginliğin içinde alınterinin payı, denizde bir damla gibidir. Eugénie Grandet’nin tertemiz aşkının ve yüce gönüllülüğünün, bütün bu pisliklerin yanında yeri nedir? İşte Balzac’ın büyüklüğünün tartışılmaz yanı burada ortaya çıkıyor. Bu roman öylesine sevilmiş, öylesine yaygın bir okur kitlesi bulmuştur ki, ‘Eugénie Grandet’nin yazarı’ diye anılmak, sonunda Balzac’ı bile kızdırmıştır.