Deniz İşçileri – Victor Hugo
Tür: | Roman |
Yazar: | Victor Hugo |
Yayınlanma Tarihi: | 1866 |
Yayınevi: | Oda Yayınları |
Karakterler
Gilliat: Annesi ile beraber Guernsey’e yerleşen, annesinin ölümünden sonrada denizci ve balıkçı olarak yetişen bir gençtir. Aşık olduğu kıza kavuşmak için Durande’nin motorunu kurtarmak için mücadele eder, ancak geldiğinde aşık olduğu kız başkasının evlenme teklifini kabul ettiğini görür ve oda uzaklara doğru yelken açar.
Deruche: Gilliat’ın aşık olduğu kızdır. Motoru kurtaran ile evleneceğini belirtse de Gilliat gittikten sonra kasabaya gelen genç bir rahiple evlenme kararı alır.
Durande: Bölgede yelken açan ilk geminin sahibidir. Batan gemisinin motoru için bir anlaşma yapar ve motoru kurtaran kişiye yeğeni Deruche ile evlendireceğini söyler.
Sieur Clubin: Durande’nin kaptanıdır. Ondan habersiz İspanyol kaçakçılarla anlaşmalar yapar. Durande’nin gemisini batırır.
Konusu
Kaba görünümlü bir denizcinin yaşadığı platonik aşkı nedeniyle, aşka ulaşmak için girdiği amansız mücadele ve aşk uğruna yaptığı inanılmaz fedakarlık romanın konusu olmuştur.
Deniz İşçileri Özeti
Bir kadın oğlu Gilliat ile gelir ve Guernsey’de perili olduğu söylenen bir ev alır. Çocuk büyür, kadın ölür. Gilliat, iyi bir balıkçı ve denizci olur. Eski bir denizci ve adanın ilk feribotunun sahibi olan yeğeni Deruche, Durande ile bir gün kiliseye giden Deruche, yolda onu takip eden Gilliat’ı görür ve adını karda yazar. Bunu gören Gilliat, Deruche’nin jestini sabit bir fikre dönüştürür ve o kız tarafından sevilmeyi umarak o kıza aşık olur. Durande’nin gemisi, bu bölgelerde yelken açan ilk vapur. Bu özel yapım ve buharla çalışan buharlı pişirici, bölgedeki en iyisidir. Kaptan Durande, bu feribot sayesinde büyük bir üne kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Ancak Durande’nin kaptanı Sieur Clubin, İspanyol kaçakçılar Tamaulipas ile bir anlaşma yapar. İspanyol kaçakçılar, dolandırdıkları para ve mallarla bu gemi ile kaçacak ve bir adanın kıyısına batacak ve gemiyi terk edecektir. Bu adamlar yıllar önce büyük miktarda para çalıp Durende adlı feribotun kaptanı Clubin’e para ödeyerek onu bu plana ortak yapmışlardır.
Clubin, gemiyi feribotun karaya kolayca yüzebileceği bir yere demirleyecek ve kaçakçılar Hanois adasına yüzecekler. Ancak karanlık bir süs yüzünden kaptan Clubin yanlışlıkla gemiyi Guernsey ile Fransa arasındaki Douvres resifine getirir. Kaçakçılarla uğraştığı yere değil. Clupin gemide yalnız kaldığı anda bacağına yapışan bir şey yüzünden denize çekilir. Guernsey’deki herkes geminin karaya oturduğunu ve mahvolduğunu duyar. Durandenin motorunu Durande’nin enkazından çıkarmak çok önemli hale gelir. Bunun üzerine Durande’nin sahibi, motoru batan gemisinden çıkaracak ve onu güzel yeğeni Deruchette’e getirecek kişiyle evleneceğini duyurur. Gilliat gelir ve geminin motorunu getirirsem benimle evlenir misin diye sorar. Deruchette’de motoru getiren kişiyle evleneceğine ve başka kimseyle evlenmeyeceğine yemin eder. Gilliat hemen işe koyulur ve açlığa, susuzluğa ve soğuğa rağmen motoru enkazdan kurtarmaya çalışır. Bir ahtapotla yaptığı savaşın ardından Clubin’in iskeletini ve çalınan parayı denizin dibinde bulur. Sonunda motoru çıkarmayı başarır. Gilliat halk tarafından bir kahraman olarak karşılanır. Ancak Gilliat duyduğu haber karşısında şok olur. Çünkü onunla evlenmek için çok şey yaptığı Deruchette, kasabaya yeni gelen genç rahibin onunla evlenme teklifini kabul ettiğini duyar.
Gilliat, daha sonra bilinmeyen bir yere doğru yola çıkar.
Kısa Bilgiler
- Deniz İşçileri (Fransızca: Les Travailleurs de la mer), Victor Hugo’nun romanı. Yazarın Din (Notre-Dame de Paris), Toplum (Sefiller), Doğa (Deniz İşçileri) üçlemesinin son romanıdır.
- Roman filme de uyarlanmış The Toilers (1919), Kızıl Saçlı Casus (1953) yapımlı filmlere ilham da vermiştir.
- Deniz İşçileri Victor Hogo’nun yaşamında, sanatında, düşünce dünyasında en olgun çağa vardığı dönemin eserlerinden biridir.
Deniz İşçileri – Kitap Açıklaması
Victor Hugo (1802-1885): Fransız edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük yazarlarındandır. Şiirleri, oyunları ve romanları ile tanınır. Romantizm akımının Fransa’daki temsilcisidir. Edebiyat alanındaki devasa başarılarının yanında politik hayatta da etkin bir rol üstlendi, bu nedenle sürgün cezasına çarptırıldı, cezasını tamamlamasına rağmen İmparatorluk yıkılana dek Fransa’ya dönmedi. Yazar, ilk kez 1866’da yayımlanan Deniz İşçileri romanını, sürgün gittiği ve sürgün kararı iptal edildikten sonra da ayrılmayıp 15 yılını geçirdiği Guernsey Adası’na ve orada yaşayan deniz işçilerine ithaf etmiştir. Yazar bu eserle, başta sevdiği kadına kavuşabilmek için karaya oturmuş bir gemiyi tek başına kurtarmak zorunda kalan Guernseyli bir deniz işçisi olmak üzere, tüm yoksul deniz işçilerinin hayat mücadelesini hayranlık verici ve ayrıntılı tasvirlerle edebiyata taşımış, onların mücadelelerini denizciliğin ve denizin kâdim diliyle onurlandırmıştır. Yazarın Notre-Dame’ın Kamburu ile “din”, Sefiller ile “toplum” konularını işlediği üçlemesinin, “doğa”yı ele alan üçüncü ve son kitabı Deniz İşçileri de, Gustave Doré’nin illüstrasyonlarıyla, Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde okurlarla buluşuyor.
(Tanıtım Bülteninden)