Ana SayfaRomanBir Aşk Masalı

Bir Aşk Masalı

Bir Aşk Masalı – Ahmet Ümit

Tür:Roman
Yazar:Ahmet Ümit
Yayınlanma Tarihi:2022
Yayınevi:Yapı Kredi Yayınları
Karakterler
Konusu

Ahmet Ümit, genellikle polisiye romanlarıyla bilinen ve sevilen bir yazardır. Bu defa okuyucusunun karşısına Bir Aşk Masalı’yla çıkıyor yazarımız. Bu aşk masalı, Kaf Dağlarının, efsanevi yılanların ve balinaların hatta devlerin olduğu bir hayal dünyasında geçiyor. Doğanın hükmü altında yaşayan insanın durması gereken yerlerin hatırlatıldığı bu masal bir insanlık eleştirisi de yapıyor öte yandan. Hayvan sevgisini ve şiddetin sadece kaba kuvvetle değil özgürlüklerin kısıtlanması ile de uygulanabileceğini ifade ediyor. Sevmesini bilmeyen, beceremeyen insanoğluna kendi sınırlarını gösteriyor. Aşkın, gerçek anlamını yitirdiği günümüzde gerçek aşkın, gönüllerdeki anlamını da tekrar düşündürüyor. Aşkı aşk yapan şey aslında uğruna çıkılan her yolda, her türlü meşakkate, her türlü zorluğa göğüs gerecek kadar güçlü tutabilmesidir insanın. Okuyucu sadece bir masal okumakla kalmaz; aşk yolunda cesur, kararlı, tutkulu, iyiliksever olunsa da özgürlük yoksa ne sevgiden nede aşktan söz edilemeyeceğini ilgi çekici bir fantezi dünyasında görmüş olur. Diğer türlü seven gardiyan, sevilen mahkûm, bulundukları yer ise hapistir.

Bir Aşk Masalı Özeti

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde; toprak ne bu kadar çorak, ne gökyüzü bu kadar puslu, ne denizler bu kadar kirli, ne de kentler bu kadar çirkinmiş. Yeryüzünde sadece beş kıta ve bu beş kıtada sadece beş ülke varmış. Her mevsim karlarla örtülü olan Buz Ülkesi, Çöllerin ortasında olan Kum Ülkesi, denizin ortasında kocaman bir ada gibi olan Su Ülkesi, fırtınası eksik olmayan Rüzgâr Ülkesi, hepsinden yüksek olan ise Dağ Ülkesi imiş. Bu beş ülkenin hükümdarları ülkelerini adilce yönettikleri için hiç savaş olmazmış. Hükümdarların tek varisleri aynı rüyayı aynı gece görene kadar her şey huzur içinde devam ediyormuş. Prenslerin gördükleri rüyada; şu ana kadar hiç görmedikleri kadar büyüleyici bir kent, müthiş bir doğa ve rüyada bile hayran bırakacak, ışıktan bir güzellik halindeki kızı görür ve ona âşık olurlar. Prensler uykudan uyandıktan sonra bile rüyanın etkisinden günlerce çıkamazlar. Önce hükümdar babalarına sonra kâhinlere rüyalarını anlatıp çıkar yol ararlar. Kâhinler; rüyanın haberci rüya olduğunu bu yüzden de gördükleri kenti ve âşık oldukları kızı bulmalarını salık verirler. Kâhinler, rüyayı detaylarıyla dinleyip onları Aşk Tanrıçasıyla buluşturur. Aşk Tanrıçası gençleri uzun, meşakkatli bir yolun beklediğini hatta bu uğurda canlarını bile kaybedebileceklerini söyler. Bu tehlikeli arayışta onları dikkat etmeleri gereken beş öğüttü verir. Kararlı, cesaretli, tutkulu, iyilikten ayrılmayarak ve son olarak da diğer kelamların üstünde olan özgürlüğe vurgu yapar.

Beş prensin beşinin de o günden sonra hayatları değişir. Presler, âşık oldukları kızı bulma yolunda kendi ülkelerinde zorlu bir seyahate çıkarlar. Yönettikleri halklarının çektikleri sıkıntılara şahit olup çözüm üretirler. Aşk yolunda onlara verilen görevlerin cesaretle üstesinden gelirler. Âşık oldukları kızı bulamamaları onları yıldırmaz. Rüyalarında gördükleri yerin kendi ülkelerinde olmadığını anladıklarında kızı diğer ülkelerde aramaya karar verirler. Yolları mecburen Araf’a düşer. Araf, tüm kıtaların kesiştiği, iklim ve doğası farklı küçük bir ülkedir. Bu küçük ülkede, diğer ülkelerin sorunlarına hakemlik edildiği için sulh ülkesi denilen yerde dinlenmek isterler. Beş prens ve adamları bu küçük ülkeye geldiklerinde konaklamak için aynı hana giderler. Gençler sohbet ederken yola çıkış nedenlerin aynı rüya olduğunu anlattıklarında aralarında tartışma çıkar. Han sahibi araya girip hakemlik yapar. Aradıkları şehri inşa ederlerse rüyalarındaki kızın oraya geleceğini söyler. Prensler bu öneriyi gerçekleştirmeye karar verirler. Araf’ın hükümdarı, gençlere yapacakları kent için Anlamsızlık ovası adında büyük bir alanı verir. Bu kent prenslerin ve beş ülkenin katkısıyla beş yılda biter. Beş ülkenin kendilerine ait kale burçları bahçeleri, hanları, rüyalarında ne gördülerse hepsi artık gerçekte de vardır. Kent meydanında toplanan beş genç, şehrin inşasında çalışan herkesi gönderdikten sonra baş başa kalırlar. Rüya gibi şehirde rüyalarındaki kızı gördüklerinde içlerindeki heyecanı bastıramazlar. Beş prensin beşi de kızın kendisini seçmesi için kızı yakalamaya çalışırlar. Zavallı kız çıkış ararken prenslerin kendi burçlarındaki kapılardan çıkamayınca çaresiz kalır. Tüm kapılar örülmüştür. Kaçacak yeri kalmayan, hırpalanan kız aniden güvercine dönüşür, uçup gider. Prensler hayret içinde kalırlar. Sessizliği Aşk Tanrıçası bozar, gençlere bahsettiği beş kelamı hatırlatır. Sonuncu kelam yani özgürlük yoksa kararlılık felaketle sonuçlanır; özgürlük yoksa cesaret zulmün kapısını açar; özgürlük yoksa tutku büyük bir zindana dönüşür; özgürlük yoksa iyilik en korkunç kötülükleri uyandırır der.

Prensler rüyalarında ki şehri inşa etmiş fakat kentin kapılarını da ördükleri için bu aşk şehri kendilerinin hapishanesi olmuştur. Sevmek için insanın hür olması gerektiğini, özgürlük yoksa aşkın da olmayacağını, gardiyanlığını kendilerinin yaptığı hapishane olduğunu anlarlar. Fakat artık çok geçtir.

Bir Aşk Masalı – Kitap Açıklaması

ÖZGÜRLÜK YOKSA AŞK DA YOKTUR

Asla sevdiğin insanın gardiyanı olma…

Bir varmış bir yokmuş, dünyada acayiplikler çokmuş. Bir gece beş farklı ülkede, beş prens aynı rüyayı görmüşler: Bir genç kız, kadim bir kentin alacakaranlık sokaklarında ışıktan bir güzellik halinde dolaşıyormuş. İşte o kızı gördükten sonra, artık ne eski hayatları kalmış ne de eski hakikatleri.

Ahmet Ümit’ten insanlığın en yüce duygusu olan aşkın doğasına dair bir hikâye.

Bir Aşk Masalı, beş prensin sevda uğruna revan oldukları bir yol ve hal macerası. Kaf Dağı’ndan ıssız çöllere, ücra hanlardan savaşçı kabilelerin çadırlarına, devlerden denizkızlarına, balinalardan devasa yılanlara, cümle tabiatın ve mahlûkatın geçiş yaptığı bir hayal perdesi.

“Yolculukların en çilelisi aşk için yapılandır. Ve zorluk ne kadar artarsa aşk o kadar kıymete biner, o kadar anlam kazanır, o kadar vazgeçilmez bir hal alır…”

(Tanıtım Bülteninden)

Nurhayat Akbulut
Nurhayat Akbulut
İyi kitap okumak geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

774BeğenenlerBeğen
4,854TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
62AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular