Bugünü Yaşama Arzusu

Bugünü Yaşama Arzusu – Irvin D. Yalom

Konusu

Bir psikoterapist olan Julius Hertzfeld, ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrendiğinde geçmişini ve terapi sürecindeki hastalarını gözden geçirmeye karar verir. Bu süreçte, yıllar önce başarısız olduğunu düşündüğü eski hastalarından Philip Slate ile yeniden bağlantı kurar. Philip, Schopenhauer’un felsefesini benimseyerek değiştiğini ve artık bir terapist olduğunu söyler. Julius’un son bir yılı kalmıştır ve bu süre zarfında Philip’e süpervizörlük yapmayı teklif eder; ancak bir şartı vardır: Philip’in grup terapisine katılması gerekmektedir.

Grup terapisi sürecinde bireysel ilişkiler, insan doğası, bağlanma korkusu ve değişim mücadelesi işlenirken, Schopenhauer’un yalnızlık ve bağsızlık felsefesi de merkeze oturur. Roman, psikolojik ve felsefi derinliğiyle hayatın anlamı, insan ilişkileri ve ölüm gerçeği üzerine bir sorgulama sunar.

Bugünü Yaşama Arzusu Özeti

Ölümcül bir teşhis, geçmişe dönüş ve beklenmedik bir karşılaşma

Psikoterapist Julius Hertzfeld, rutin bir sağlık kontrolü sırasında ölümcül bir melanom teşhisi alır. Hayatında yalnızca bir yılının kaldığını öğrenince, kariyerini ve hastalarına gerçekten yardımcı olup olmadığını sorgulamaya başlar. Eski vakalarını gözden geçirirken, üç yıl süren terapisine rağmen hiçbir ilerleme kaydetmeyen hastası Philip Slate’i hatırlar. Julius, Philip’in akıbetini merak edip onu arar.

Philip, terapiden fayda görmediğini, ancak Schopenhauer’un felsefesini keşfederek hayatını değiştirdiğini söyler. Bağsız yaşamayı, insanlardan uzak durmayı, az şey istemeyi ve çok çalışmayı benimsemiştir. Artık kendisi de bir terapisttir. Julius, Philip’ten bir süpervizörlük talebi alır, ancak Philip’in grup terapisine katılması şartını koşar.

Grup Terapisi ve Kırılma Noktaları

Julius uzun süredir yedi kişilik bir terapi grubunu yönetmektedir. Grup üyeleri şunlardır:

• Struck – Çocuk doktoru.

• Tony – Marangoz, kaba ve ilkel tepkiler verir.

•  Gill – Alkol bağımlısı, karısıyla sorunlar yaşar.

• Rebecca – Güzel ve başarılı bir avukat.

• Bonnie – Kızıyla ve kendi algılarıyla sorunları vardır.

• Pam – Eski sevgililerine olan takıntıları nedeniyle gruba katılmış, şu an Hindistan’da meditasyon yapmaktadır.

Philip gruba katıldığında soğuk, mesafeli ve katı bir figür olarak dikkat çeker. Göz teması kurmaz, insan ilişkilerinden kaçınır ve sürekli Schopenhauer’un bağsızlık öğretilerinden bahseder. Ancak grup üyeleriyle olan etkileşimleri, farkında olmadan onun da değişmesine sebep olur.

Geçmişin Yüzleşmesi: Pam ve Philip

Hindistan’dan dönen Pam, Philip’i görünce büyük bir şok yaşar. Çünkü Philip, yıllar önce henüz 18 yaşındayken Pam ile cinsel bir ilişki yaşamış, aynı zamanda onun en yakın arkadaşıyla da birlikte olmuştur. Bu geçmiş, grup içinde büyük bir gerilim yaratır. Pam, Philip’i yargılar ve ona duyduğu öfkeyi açıkça ifade eder.

Philip, hatalarını kabul etse de Schopenhauer’un felsefesine bağlı kalarak duygularını bastırmaya çalışır. Ancak grup içindeki dinamikler ve Julius’un yönlendirmeleri sayesinde, ilk kez insanlarla bağ kurma ihtiyacı hissetmeye başlar. Philip, Schopenhauer’dan öğrendiği tüm prensiplere rağmen, aslında yalnız ve sevilmeye muhtaç bir insan olduğunu fark etmeye başlar.

Son Oturum: Julius’un Vedasız Gidişi

Grup terapisi sona yaklaşırken Julius’un durumu giderek kötüleşir. Son oturum bir veda seansı olacaktı, ancak Julius, şiddetli bir baş ağrısı sonrası hayata veda eder. Bu beklenmedik kayıp, hem gruptakiler hem de Philip için derin bir etki yaratır.

Philip, ilk kez gerçekten bir bağ hissettiğini ve Schopenhauer’un felsefesinin kendi içsel boşluğunu tamamen dolduramayacağını anlamaya başlar. Grup terapisi, Schopenhauer’un bile tedavi edilebileceği fikrini güçlendirir.

Değerlendirme

Bugünü Yaşama Arzusu, psikoterapi, felsefe ve insan ilişkilerini harmanlayan derinlikli bir roman. Irvin Yalom, psikolojik içgörülerle felsefi öğretileri birleştirerek, okuyucuya hem bir hikâye hem de bir düşünsel yolculuk sunuyor.

Schopenhauer’un katı, bağsız ve kötümser felsefesi, terapinin bağ kurarak iyileştirme gücüyle çatışıyor. Philip, başta insan ilişkilerinden kaçarken, grup sürecinde insan doğasının kaçınılmaz bir parçası olarak ilişkilere ve duygulara ihtiyacı olduğunu keşfediyor.

Julius’un ölümüyle hayatın sonluluğu, ölümün yalnızca bireyin değil, çevresindeki herkesin üzerinde yarattığı etki ve yaşama arzusu daha da anlam kazanıyor. Kitap, insan ilişkilerinin kaçınılmaz olduğunu ve bağ kurmanın bir ihtiyaç olduğunu düşündüren, okuyucusunu derin sorgulamalara iten güçlü bir anlatı sunuyor.

Bugünü Yaşama Arzusu – Kitap Açıklaması

“Sonsuz uzayda etrafında bir düzine daha küçük kürenin döndüğü, üzerindeki küflü tabakanın canlı ve bilinçli varlıklar ürettiği, soğuk, sert bir kabukla kaplı aydınlık küre. İşte bu… gerçek dünya.”

-Arthur Schopenhauer-

Rutin bir doktor kontrolünde ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen saygın psikiyatr Julius Hertzfeld uzun mesleki geçmişini gözden geçirmeye karar verir ve yirmi yıl kadar önce terapide başarısız olduğu seks bağımlısı Philip Slate’le iletişime geçer. Philip, Julius’un terapisi işe yaramasa da Alman filozof Arthur Schopenhauer’in öğretileri yoluyla mucizevi bir şekilde bağımlılığından kurtulduğunu iddia etmektedir ve dahası, şimdilerde felsefi danışman unvanı almak için eğitim görmektedir.

Julius Hertzfeld ile Philip Slate görüşmelerinin ardından bir anlaşmaya varırlar. Philip, Julius’tan eğitimi için süpervizörlük yapmasını ister, Julius da Philip’in danışman olmak için öncelikle insansevmez ve soğuk yanını törpülemesi gerektiğini düşünerek ona grup terapisine katılma şartı koşar. Önlerinde uzanan birkaç ay kısa gibi görünse de grup terapisinin dinamiği ve üyelerin birbirleriyle olan iletişimi herkesi beklenmedik ölçüde dönüştürür.

“Yalom bir yandan terapinin etkisini ve sınırlarını irdelerken diğer yandan felsefe ile psikolojinin buluştuğu noktaları bir romancının bakış açısıyla gözler önüne seriyor.”

-Washington Post-

“Nesiller boyunca faydalanılacak bir kaynak. Yalom’un grup terapisinin işleyişini konu eden bu romanı gündelik hayatla ve psikoterapiyle ilgili en önemli konulara parmak basıyor.”

-Publishers Weekly-

“Dünyanın ilk ve en gerçekçi grup terapisi romanı. Okuyucuyu büyüleyen bu hikâye iki insanın anlam arayışını konu ediyor.”

-Greensboro News & Record-

“Verilen kayıpların, cinsel arzunun ve anlam arayışının izini süren bir felsefi roman.”

-Library Journal-

“Yalom’un heyecanı ve hevesi gerçekten bulaşıcı. Bir psikiyatr olarak sizi uykusuz bırakacak bir romanı nasıl yazması gerektiğini de çok iyi biliyor.”

-Los Angeles Times-

“Felsefe, psikiyatri ve edebiyat gibi alanların entelektüel birikimle harmanlanması sayesinde bu kitabı okumak zihin açıcı bir aktiviteye dönüşüyor.”

-San Francisco Chronicle-

“Hem bir insanın ömrünün hem de bir terapi grubunun son yılını konu eden enfes bir hikâye.”

-Kirkus Reviews-

(Tanıtım Bülteninden)