Yeni Hayat – Orhan Pamuk
Tür: | Roman |
Yazar: | Orhan Pamuk |
Yayınlanma Tarihi: | 1994 |
Yayınevi: | Yapı Kredi Yayınları |
Karakterler
Osman: Üniversite hayatına küskün genç bir adamdır. Üniversitede Canan adında bir kıza aşıktır. Meraktan Canan’ın okuduğu kitabı merak ederek, okumaya başlar ve bunun sonucunda bir arayışa girer.
Canan: Osman’ın aşık olduğu kızdır ama Canan’ın bir sevgilisi vardır ve Osman bu durumu kabul edemez.
Nadir Bey: Kayıp oğlunu arayan bir adamdır. Daha sonra Nadir Bey’in oğlunun kaybolan Canan’ın sevgilisi olduğu anlaşılır.
Konusu
Osman adında bir gencin Canan adında genç bir kıza olan aşkını anlatan ve Canan’ın elinde görmüş olduğu kitabı merak edip okumasıyla başlar. Modern hayatın yalnızlaştırdığı Osman’ın arayışına da yer veren postmodern bir eser ele alınmıştır.
Yeni Hayat Özeti
Osman, üniversite hayatını sevmeyen genç bir adamdır. Üniversitesinde Canan adında bir kıza aşıktır. Canan’ın elinde gördüğü ve okuduğu kitabı sürekli merak eder ve satın alır. Bazen gündüzleri üniversiteye gidiyor ve geceleri bu etkileyici ve sürükleyici kitabı okuyor. Osman bir gün Canan’la tanışma fırsatı bulur ve sohbet sırasında Canan’ın bir sevgilisi olduğunu öğrenir. Osman bu duruma çok üzülse de okuduğu kitabın etkisiyle umutsuzluğa kapılmıyor. Canan ve sevgilisi bir gün ortadan kaybolur. Osman bir karar verir ve onları bulmak için her şeyi geride bırakır.
Bu seyahatlerinde birçok kazaya ve çok şeye tanık olur. Bu sırada kitabı okumaya devam ederken Canan’ı bulma arzusu da devam eder. Genç adam kitaptan çok etkilenmişti ve Osman’ın gün geçtikçe ona gidiyordu ve sanki yerine bambaşka bir Osman geliyordu. Canan’ı bulmaktan vazgeçmeyen Osman, bir gün otobüs camından dışarı bakarken Canan’ı görür. Canan’a giderler, konuşurlar ve Canan’ın sevgilisinin ortalıkta olmadığını öğrenirler. Yine de Canan sevgilisinden vazgeçmiyor ama onu bekliyor Bu arada Osman, evliliğine ve çocuklarla ilişkisine rağmen Canan’a olan aşkından hiçbir şey kaybetmemiştir. Bu sırada Nadir Bey ile tanışırlar. Nadir Bey oğlunu arıyor. Daha sonra Nadir Bey’in oğlunun kaybolan Canan’ın sevgilisi olduğu anlaşılır.
Osman, Canan’ın sevgilisinin peşine düşer ve onu bulur. Adamı bulduklarında sohbet ederler, tren istasyonuna giderken Osman silahını çıkarır, adama ateş eder ve onu öldürür. Bunun bir nedeni olarak Canan’ı ondan başka kimse sevemez. Bu cinayetin ardından Osman yine otobüs seferlerine başlıyor. Aradığı yeni hayata hala ulaşamayan Osman’ın hayatında bir boşluk var. Bunları düşünürken otobüs çarpıyor ve Osman kan içinde ama huzur içinde ölüyor. Aslında Osman rahat bir ölüm arıyordur ve istediğine kavuşmuştur.
Kısa Bilgiler
- Kırk dilden fazla çevirisi yapılmıştır.
- Herkes tarafından ilginç, akıcı ve çarpıcı bulunmaktadır.
Yeni Hayat – Kitap Açıklaması
İlk basımı 1994 yılında gerçekleşen “Yeni Hayat” kitabı bir dönem İletişim Yayınları tarafından basılmıştır. Daha sonra 2013 yılı itibari ile YKY (Yapı Kredi Yayınları) tarafından yayımlanmıştır.
Orhan Pamuk’un kült eserleri arasında görülen “Yeni Hayat”, 40 dilden fazla dile çevrilmiştir. THE GUARDIAN’ın “Yeni Hayat Özel Bir Vaka” diyerek söz ettiği roman “Bir gün bir roman okudum ve hayatım değişti” sözleri ile başlamaktadır.
“Yeni Hayat” kitabı, romanın ana karakterinin hoşladığı kızın elinde gördüğü kitabı merak edip okumasıyla başlıyor ve karakterin bir yolculuğa çıkmasıyla devam ediyor.Olay örgüsü, ana karakterin gözünden anlatılmaktadır. Kitapta söz edilen “hayat değiştiren” eser, Dante’nin Yeni Hayat adlı eseridir.
Orhan Pamuk’un tuhaf, şiirsel ve başdöndürücü bu romanı 1994 yılında yayımlandığında, tıpkı anlattığı sihirli kitap gibi esrarlı havasıyla kült roman olmuş, bir anda yüz binlerce okura ulaşmış, kırkı aşkın dile çevrilmişti.
“Yeni Hayat insana Walter Benjamin’in, ‘Bütün büyük edebiyat eserleri bir biçimi ya sona erdirir ya da bir yenisini başlatır, yani özel vakalardır’ sözünü hatırlatıyor. Yeni Hayat özel bir vaka.”
-The Guardian-
“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” Orhan Pamuk’un coşkulu, lirik ve sihirli romanı Yeni Hayat bu sözlerle başlıyor. Okuduğu bir kitaptan sarsılarak etkilenen, sayfalardan neredeyse fışkıran ışığa bütün hayatını veren ve kitabın vaat ettiği yeni hayatın peşinden koşan genç bir kahramanın olağanüstü hikâyesi bu. Kitabın etkisiyle âşık oluyor, üniversite öğrenciliğinden uzaklaşıyor, İstanbul’dan ayrılıyor, bitip tükenmeyen otobüs yolculuklarına çıkıyor, taşra şehirlerine doğru savruluyor. Onunla birlikte ve aynı hızla sürüklenen okuyucu, kahramanın okuduğu kitabı değil, başından geçenleri izleyerek bize özgü bir hüznün ve şiddetin ta kalbinde buluyor kendini. Siyah-beyaz televizyonlu kahvelere, video seyredilen otobüslere, trafik kazalarına, siyasi kumpas ve cinayetlere, bayi örgütlerine, paranoyakça kuramlara, saat kadar dakik muhbirlere, kaybolan eski eşyaların şiirine ve taşranın öfkesine uzanan bu harikulade yolculuk, Orhan Pamuk’un çağdaş dünya romanının en özgün yaratıcılarından biri olduğunu bir kere daha kanıtlıyor. Bir yandan Hayat’ın, Eşsiz Anlar’ın, Ölüm’ün, Yazı’nın, Kaza’nın sırlarına, bir yandan da çocukluğun resimli romanlarına, bir belirip bir kaybolan arzu meleğine ve Dante’nin, Rilke’nin şiirlerine açılan benzersiz bir roman. Hayatla okumanın kesiştiği alanda seyreden ve her sayfada katman katman genişleyen sarsıcı bir yol hikâyesi.
Tartışılmaz bir kaleme sahlp yazar