Mahrem – Elif Şafak
Tür: | Roman |
Yazar: | Elif Şafak |
Yayınlanma Tarihi: | 2012 |
Yayınevi: | Doğan Kitap |
Karakterler
Şişman Kadın: Yedikçe kilo alan kadındır. Kilonun bir önemi olmadığına inanır.
Be-Ce: Şişman kadının cüce sevgilisidir.
Keramet Mumî Keşke Memiş Efendi: Kerametle dünyaya gelen bir adamdır. Çadırında insanlara sıra dışı şeyler izlettirir.
Konusu
2000 yılında Elif Şafak tarafından yayınlanan ve yayınlandığı günden bu yana edebiyatımızın en beğenilen kitaplarından biri olan Mahrem, toplumdan dışlanmış bir genç kadının travmatik yaşamını ve ruhsal durumunu anlatıyor. Mahrem’de kendini sürekli kıyıda hisseden, sürekli gözetim altında olan genç bir kadınla tanışıyoruz.
Mahrem Özeti
İstanbul 1999
Devasa boyu ve fazla kilosu ile hayatının her anında işaret edilmeye alışmış ama bundan hep nefret eden Şişman Kadın, 1990 yılında çocukken tacize uğradıktan sonra kendini yemeye vermiş ve o zamandan beri bir dev haline gelmiştir. . Bu olaydan yıllar sonra vapurda seyahat ederken Be-Ce isimli cüce ile tanışır ve sevgili olurlar. Biri dev ve kilolu, diğeri cüce olduğu için yarattıkları garip görüntü onları evin dışında bir arada görülmemeye itiyor. Çift kılık değiştirmedikçe dışarı çıkmıyor. Farklı karakterlere büründükleri kılık değiştirmiş yürüyüşleri de sokaklarda birlikte yaptıkları tek aktivite. Yeni bir sözlük yazmaya başlayan ve bitirene kadar Şişman Kadın’a göstermek istemeyen B-Ce, B-Ce’nin yeni kelimeler bulmakta takılıp kalmasıyla karakter değişikliği yaşamaya başladı ve öyle bir noktaya geldiler ki. Şişman Kadın yüzüne vurur. Bu, Şişman Kadını kırar ve diyetini bırakıp yemeğe yapışmasına neden olur. Şişman Kadın bu depresif anlardan birinde sözlük okuma fırsatı bulduğunda, B-C’nin Şişman Kadın ile kalmasının tek sebebinin sözlüğün ana maddesi olması olduğunu anlar ve intihar eder. Komşuları tarafından kurtarılır, ancak o günden sonra ruhu tamamen dağılır. Yeniden doğacağını bilen B-Ce bu maceraya sırtını döner ve gider.
Sibirya 1648
Samur kürk ticaretini keşfeden insanlar bu ticaret yolunu kullanırlar. Timofei Ankidinov da Sable ticaretinin zenginleşmesi için denizleri aşıyor. Bir deniz felaketi sonucu gemiden karaya çıkabilen Timofei ve şaman kardeşini kaybeden şaman olmayı bekleyen bir çocuk… Kabile inanışına göre; Ailesinde bir Şaman olduğu için çocuğun Şaman olma olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle şaman mertebesine yükseldiğine inanılan çocuk doğadan bir aletle beklerken, gecenin karanlığında bir sepetin altında şaman olmayı beklerse, dev bir Samur gelir ve ruh birleşme başlar. Tam bu sırada sepetin dibini görmek isteyen Timofei, samur ve çocuğun ruhlarının aktarımının kesintiye uğramasına neden olur. Böylece doğada yarı insan yarı samur bir yaratık ortaya çıkar. O zamanın askeri valisi Kossak’a koşan ve Sable-Man’i sergileyen Timofei, yıllarca sürecek bir gösterinin ilk adımını atıyor. Sable-Human, yıllarca Kossak ailesi için zenginlik kaynağı olmuş, çiftleşmiş ve nesilden nesile bir gösteri parçası olarak aktarılmıştır. Torunlardan birinin Sable-Human kombinasyonuna olan ilgisini kaybettiği ve onu bir adama sattığı güne kadar…
Fransa 1868
Kocasından nefret eden Madame de Marelle, bir gün bulduğu portreyi duvarına asar. Bu portredeki genç adam görenleri kendisine hayran bırakacak bir güzelliğe sahip. Yıllar önce bu genç adam, kendisinin olmasını isteyen bir kadının hırsı sonucu öldü. Dayanamayan kadın, adamın portresini çizdirir ama ona bakan herkes lanetlidir. Portreyi gören Madame de Marelle de lanetlendiğini düşünür ve bu adamla ilişkiye başlar ama ilişkiye girdiği kişi bu yakışıklı delikanlı değil, onun kılığına girmiş kendi kocasıdır. . İlişkisinin sonunda genç adamla birlikte olduğunu düşündüğünde, nefret ettiği kocasıyla birlikte olduğunu gören kadın her şeyden uzaklaşır. İkizlerini doğuran kadın, çirkin oğlunu çok severken, dünya güzel kızına asla yaklaşmaz. Kocası ona yemek yedirmediği için çareyi bir dadı tutmakta bulur. Bir süre sonra dadı ile ilişkisi başlayan adam, dadıdan asıl hikâyeyi duyduktan sonra aklına karısının ihaneti geldiği için kızı La Belle Anabelle’den nefret eder ve onu bir sirk sahibine verir.
Mahrem – Kitap Açıklaması
Elif Şafak’ın 2000 yılında çıkarmış olduğu dördüncü kitabıdır. Kapak tasarımı Uğurcan Ataoğlu tarafından yapılan kitabın kapak fotoğrafında Nazar Boncuğu yer almaktadır.
Kitap, 2000 yılında Türkiye Yazarlar Birliği’nin En İyi roman ödülünü kazanmıştır. Roman, 2006 yılında İngilizceye çevrilmiştir.
“Bakma” ve “bakılma” takıntısı olan karakterlerin, farklı zamanlarda ve mekânlarda geçen öykülerini anlatan kitap, teknik olarak bir sözlük gibi kurgulanmıştır. Büyülü gerçekliğin ülkemizdeki temsilcilerinden olan kitap, yıllardır büyük beğeniyle okunmaktadır.