Karartma Geceleri – Rıfat Ilgaz
Tür: | Roman |
Yazar: | Rıfat Ilgaz |
Yayınlanma Tarihi: | 1974 |
Yayınevi: | Çınar Yayınları |
Karakterler
Mustafa Ural: Uzun yıllardır öğretmenlik yapan ve mesleğine gönülden bağlı bir sosyalisttir. Dönemin sol kesimiyle benzer düşünceleri paylaşır. Kitapları için tutuklanan aydınları temsil ediyor.
Şükran Hanım: Mustafa Ural’ın eşidir. Aynı zamanda meclis müdürlüğünde çalışan bir memurdur. Eşi ile duygusal ve düşünsel olarak iletişim kuramamış, rahat bir yaşamı tercih eden kişidir.
Aliş: Mustafa Ural’in oğludur.
Ayten: Mustafa Ural’ın komşularının kızıdır. Mustafa Ural ona bir süre ders verir. Liseden sonra eğitimine devam etmese de sürekli kitap okuyan zeki bir genç kızdır. Mustafa, Ural’a her konuda yardım eder.
İlhan Paytak: Mustafa’nın arkadaşıdır. Manipülatif, bencil ve iyi huyludur. Romanın arka planında Mustafa’nın yokluğunda eşiyle ilişkisi olduğu ima edilir.
Cengiz: İktisat fakültesini okuyabilmek için ortaokulda öğretmenlik yapan genç bir adamdır. Zor günlerinde Mustafa Ural’ın en büyük yardımcısı olur.
Nihat: Mustafa’nın okulunu uzattığı için mezun olamayan arkadaşlarındandır.
Konusu
Kitap, II. Dünya Savaşı sırasında kitabına el konulan şair-öğretmen Mustafa Ural’ın hikâyesi konu edinmiştir.
Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazı dizisinde romanı şöyle anlatır:
” Romanın başkişisi Mustafa Ural, babam gibi, kitabı toplatılan bir öğretmen-şairdir. Onun polisten iki buçuk aylık kaçma serüveni, romanın çatısını oluşturur; ancak özellikle vurgulamak istediğim, o çatının altında yaşananlar salt babamın değil, o kuşağın yaşadıklarıdır. Fedailer Mangası’nın çektiği sıkıntılardır, romanda anlatılan ki bu, toplumun sıkıntılarından ayrı tutulamaz. ”
Ilgaz yaşadığı dönemi karartma gecelerinde şöyle tanımlar:
” Her şeye dayanmaktan başka çıkar yol yoktu. Çağ belliydi, kendisi gibi düşünenleri, batı sınırının ötesinde rahatça kurşuna dizebiliyorlardı. Bu pirelerle, özgürlüğünün içine tükürülmek, bir bakıma cezaların en hafifi sayılmalıydı. Sınırların ötesinde kalan uygar bir dünya, şimdi, aydınların boğazlandığı bir tutsaklar ülkesiydi. Bu topraklar üstünde kelepçe vardı, pranga vardı, türlü işkenceler de vardı ama henüz ölüm kampları, fırınlar, kurşuna dizilmeler yoktu. ”
Karartma Geceleri Özeti
Mustafa Ural bir süredir cezaevinde. Çok zor şartlar altında yaşar. Kaldığı oda nem ve pire doludur. Verilen yemek sadece kuru ekmek. Mustafa Ural, günlerini insan yüzünü göremediği bu yerde, suçunun ne olduğunu bilmeden geçirir. Tarihin Haziran’ın altıncı mı, yedinci mi yoksa sekizinci mi olduğunu bilmez. Bir süre sonra ani bir değişiklik oluyor. Tüm koğuşlar boşaltılır. Bütün hapishane boştur. Mustafa Ural, günler sonra ilk kez gökyüzünü ve İstanbul’u görmenin mutluluğunu yaşar. Ancak bu değişikliğin nedenini anlayamaz. Mahkûmlardan biri savaş nedeniyle savaş sığınaklarına götürüldüklerini söyler. Komutan konuşmacıyı vuracak. Mustafa, Ural’ı Halil adında başka bir mahkûmla konuşurken görür ve komutan onları taş odaya gönderir. Taş oda, en korkunç cezaların bir parçasıdır. Halil ile taş odada sohbet etmeye başlayan Mustafa, cezaevine giriş sürecini ona anlatmaya başlar.
Mustafa Türkçe öğretmenidir. Sıkıyönetim bölgesindedir. Mustafa hasta olduğu için bir süre sanatoryumda kalır. Bu yüzden rapor edilir. Bir öğretmen arkadaşı yanına gelir; İşlerinin tehlikeli görüldüğünü ve dikkatli davranması gerektiğini söyler. Kitapları toplanır. Mustafa arkadaşının peşinden eve gittiğinde apartmanın kapısında polisi görür. Ayten gelmemesi için onu uyarır. Mustafa, kendisi için tutuklama kararı çıkarıldığını anlar ve ne yapacağını şaşırır. Karısına gider ve durumu şifreli bir şekilde anlatır. Karısı ona biraz para verir. Mustafa yakalanmaktan korkarak İstanbul sokaklarında dolaşır. Arkadaşı Teğmen İlhan’ın yanına gider. Kimsenin ondan şüphelenmeyeceğini düşünür. Ancak arkadaşı ona çok soğuk davranarak başını belaya sokmamasını ve teslim olmasını söyler. Mustafa çok üzülür ve arkadaşlıklarının bittiğini söyleyerek oradan ayrılır. Gece eve gider. Karısı, polislerin onu her yerde aradığını ve kitaplarının toplandığını söyler. Sabah bir yabancı gibi evden çıkar. Gazetelerde iki yüz kişinin tutuklandığını ve kendisinin de arandığını okur. Suçu propaganda amaçlı kitap yayınlamaktır. Sokaklarda yakalanma korkusuyla geçen bir günün ardından arkadaşı Cengiz’e sığınır. Cengiz onunla istediği kadar kalabileceğini söyler. Mustafa çok mutlu olur. Cengiz’in tek odalı evindeki en büyük sorun odun ve kömürdür. Odun ve kömür bütün şehirde çok pahalıdır. Cengiz ve Mustafa paralarını birleştirerek aldıkları odunla ısınmaya çalışırlar. Cengiz, Mustafa’ya her konuda saygı duysa da siyasetten uzak durur. Ancak bu zor günlerde hocasını elinde tutmaya kararlıdır.
Mustafa, Cengiz’in evinde sakince vakit geçirir. Ancak bir gün Cengiz’in kız arkadaşı Çiğdem eve gelir. Çiğdem, Mustafa’nın kanun kaçağı olduğunu anlar ve polise şikâyet edeceğini söyler. Bu yüzden Mustafa’nın burayı terk etmesi gerekir. Yine sokaklarda ne yapacağını bilmez. Gördüğü herkesten şüphelenir. Bir süre yakalanma korkusunun ardından babaannesiyle birlikte yaşayan Nihat’ın yanına gitmeye karar verir. Nihat eğitimini uzattığı için final sınavlarına hazırlanır. Nihat, Mustafa’yı gün içinde eve gelen ve ona ders veren bir öğretmen olarak babaannesiyle tanıştırır. Mustafa burada birkaç gün dinlenir. Sağlığı bile düzelir. Ancak bir gün Nihat’ın büyükannesi Mustafa’nın orada kaldığını fark eder ve çok sinirlenir. Mustafa da oradan ayrılmak zorundadır. Bir gece Mustafa yolda bir polis tarafından yakalanır. Polis, sıkıyönetim günleri olduğu için kimliğini sorar. Mustafa kendini bir bayan arkadaş tarafından gelen bir öğretmen olarak tanıtır. Aceleyle ayrıldığı için ceketini evde unuttu ve kimliği içeride kalır. Bu şekilde kurtulur. Mustafa, kız arkadaşlarından ayrıldığı için tekrar Cengiz ile kalmaya başlar. Bir gün karısını ve çocuğunu çok özlediğinde her şeyi riske atarak gece yarısı eve gider. Karısı ona çok soğuk davranır ve teslim olmasını ister. Mustafa Ural, karısının davranışlarına bir anlam veremez. Bu sırada kapı çalar. Ayten komşularının kızıdır. Ayten, babasının Mustafa’yı polise ihbar etmeye gittiğini söyler. Mustafa’nın bir an önce kaçması gerekir. Mustafa’yı kaçarken en çok üzen şey ise Şükran’ın onu uğurlamamasıdır.
Mustafa’nın polisten kaçmaya başlamasının üzerinden bir ay geçer. Maaşını karısının yardımıyla alır. Bir gün Ayten ile tanışır. Ayten yazdığı hikâyeleri hocasına okutuyor. Şükran’ın İlhan’la geziye çıktığını da söyler. Mustafa’nın yüreğine bir şüphe düşer. Karısı ve çocuğuyla böyle olmamasına şaşır. Tarih 24 Mayıs. Mustafa’nın sağlığı hücrede kalmaya müsait hale gelir. Artık yakalansa bile cezaevi koşullarında yaşayabileceğini düşünür. Ve beklenen gün gelir. Mustafa daha önce tanıştığı polisle karşılaşır. Polis, önceki sefer yalan söylediğini öğrenir ve aceleyle onu güvenli bir yere götürür.
Mustafa Ural ve Halil taş odada gözaltındayken bir şey olur. Mustafa savcılığa sevk edildi. Mahkemede Mustafa’yı kötü bir sürpriz beklemektedir. Eşi Şükran da oradadır. Ancak savcıya sevk edildiğini eşinin bilmesine imkân yoktur. Başka bir sorun için orada olmalı. Bir duruşmada aniden İlhan’ı görür. İlhan, işlediği suçtan dolayı askerler tarafından sorgulanır.
Karartma Geceleri – Kitap Açıklaması
Yıl 1944… İkinci Dünya Savaşı sınırlarımıza kadar dayanmıştır. Hitler faşizminin tüm Avrupa’yı ateşe attığı günler… Türkiye bu savaşa dâhil olmamak için dirense de etkileri tüm ülkede hissedilecektir. Ekmek, şeker, yakacak gibi temel ihtiyaç maddeleri karneye bağlanmış, dışarıdan gelebilecek ani baskınları önlemek amacıyla geceleri her yerde karartma uygulaması başlamıştır. Ülkenin aydınlarına da baskı uygulanan bir dönemdir bu aynı zamanda.
Rıfat Ilgaz, Karartma Geceleri’nde işte bu kapkaranlık günleri anlatır. Bir aydın, şair ve edebiyat öğretmeni olan Mustafa Ural, yazdığı ve toplatılan şiir kitabı nedeniyle aranmaktadır. Sağlık problemleri vardır, bu nedenle de hemen teslim olmak istemez. İstanbul’un soğuk ve karartılmış sokaklarına, eş dost evlerine sığınır. Tutuklandığı zaman savaş bitmiştir, ama savaş yıllarının Türkiye’de bıraktığı izler uzun süre silinemeyecektir.
Rıfat Ilgaz, Mustafa Ural’ın kaçış öyküsünü anlatırken, savaşın etkisindeki ülkemizin 1940’lı yıllarına da ışık tutuyor. Yurdumuzda ve uluslararası yarışmalarda birçok birincilik ödülü alan Karartma Geceleri’nin filmi de romanı kadar büyük bir ilgi görmüştür.
(Tanıtım Bülteninden)