Ana SayfaRomanBin Hüzünlü Haz

Bin Hüzünlü Haz

Bin Hüzünlü Haz – Hasan Ali Toptaş

Tür:Roman
Yazar:Hasan Ali Toptaş
Yayınlanma Tarihi:2020
Yayınevi:Everest Yayınları
Karakterler

Alaaddin: Romanın ana karakteri Alaaddin, diğer roman kahramanlarının taşıdığı herhangi bir simge göstermez. Tüm insanları sembolize eder. Alaaddin romanda bir kahraman değildir. Çünkü yazarın amacı, kahramanlardan arınmış bir anlatı yaratmaktır. Anlatı kahramansızdır, hiçbir yaşam öğesi içermez, ayrılmazdır ve tüm yaşamı içerir. Alaaddin, hayatı boyunca sürekli değişim içinde olan insandır. Kesin çizgileri yoktur, gri renkte yaşar. Bazen çatışır, bazen kendinden emindir, bir süre sonra emin bile olmayabilir. Kısacası yazar hepimiz için yeni bir dünya yaratmıştır ve bu dünyadaki bizler, gerçek dünyadaki ile aynı kişiyiz.

Konusu

Dokuz ana bölümden oluşan Bin Hüzünlü Haz şu giriş cümlesiyle başlıyor: “Beni en çok suçluluk duygusundan uzaklaştırıyor.” Kitabın ilk bölümünde anlatıcımız Aladdin, sonuna kadar kim ya da ne olduğu. Bu tanıtımda Alaadin’in anlattıklarıyla şehrin arka sokaklarının, sokak insanlarının, kötülüklerin, suç mahallerinin yankılarını duyuyoruz. Alaaddin, sürekli serseriler, dolandırıcılar ve ayyaşlarla dolaşmasına ve uğraşmasına rağmen suç işleyemediğini söyler. İkinci bölümde ise bir anda kendimizi sonsuz bir arayış içinde buluyoruz. Eserin ilk bölümü dışında yanımızda olacak olan yazar-anlatıcımız Aladdin’i akla hayale gelmeyecek birçok yerde aramaktadır. Bir otelde, ormanda, bir sarayda akla gelebilecek her yerde arayışına devam eder. Yazar araştırma sırasında Kırk Haramiler, Don Kişot, Kırmızı Başlıklı Kız, Hansel ve Gretel’e çeşitli göndermelerde bulunur ve bu öykülerin her birine teğet geçer.

Bin Hüzünlü Haz Özeti

Şehrin karanlık sokaklarında dolaşırken papyonlu bir garson karşısına çıkar ve Aladdin’in Motel Rom adlı bir yerde olduğunu söyler ve anlatıcı oraya gider ve yaşlı bir kadınla tanışır. Kadın anlatıcıya, bu arayışın sonunda damağında sadece bu arayış sırasında çekeceği zevkli bir ıstırabın tadına varabileceğini söyler. Kadın, anlatıcının aradığı Alaaddin’in her şey olabileceğini söyler. Yaşlı kadından hiçbir şey öğrenemeyen anlatıcı, sokaklarda dolaşmaya devam eder. Sokaktaki insanların alınlarında gördüğü hikâyelerde Alaaddin’i arar ama onların hikâyeleri arasında kaybolur.

Anlatıcı, Aladdin’i şehirde bulamayacağını düşünür. Bu sırada bir kale görür ve aklındakini bulmuş gibi hızla yürümeye başlar. Asip Dağı’nın tepesindeki kaleye giderken anlatıcı, kale ve dağ bir anda ortadan kaybolur. Kendini bir mezarın yanında bulur. Sonra zamanın kuşlara, karalara, dağlara, nehirlere, göllere dönüştüğünü görür. Anlatıcı, şehrin görüntüsü ve sesiyle iç içe bir ormana girer. Bu orman aslında anlatıcının zihin dünyasıdır. Ardından tahta geçen kardeşi tarafından başının kesileceğini düşünen talihsiz bir şehzade olarak Aladdin’in hikâyesi ortalıkta dolaşmaktadır. Aladdin, Tatar kızının katilidir ve anlatıcının sesi onun saklanmaya çalıştığını anlatır. Bir olasılıklar zincirinde anlatıcı, Aladdin’in saklandığı veya saklanabileceği yerleri hayal eder. Anlatıcının Alaaddin’i arayışı Asip Dağı’nın yanında gördüğü mezarda biter. Çünkü artık anlatıcı, hikâyesinin kahramanına kavuşur.

Kısa Bilgiler
  • Bin Hüzünlü Haz, 1999 yılında yazar Hasan Ali Toptaş tarafından yayınlanan bir postmodern romandır.
  • Hasan Ali Toptaş, romanda var olan bir gerçek dünyayı değil, kendisinin yarattığı bir dünyayı sunmaktadır.
  • Hasan Ali Toptaş, bu roman için Doğu ve Batı masallarına kadar derin bir okuma yaptığını, masallardan çağdaş romanlara kadar olan her türlü anlatıdaki dünyayı ve anlatının yapısını anlamaya çalıştığını belirtmiştir.
  • Büyük bir hazırlık döneminden geçmiş olan roman, her postmodern romanda olduğu gibi Doğu ve Batı anlatılarını alt metninde taşımaktadır.
Ödüller
  • 1999’da Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür.

Bin Hüzünlü Haz – Kitap Açıklaması

“Beni en çok suçtan arınmışlığım tedirgin ediyor,” giriş cümlesi hafızalara kazınan Bin Hüzünlü Haz, Hasan Ali Toptaş’ın çağdaş dünya edebiyatının en çetin kalemlerinden biri olduğunu gösteriyor. Çetin ve lezzetli kalemiyle, hikâye sanatının dünya tarihini yazıyor adeta.

Şehrazat’tan Don Kişot’a, bir garip Alaaddin’in peşine düşülen bu yolculukta, duyulmayan, kaybolan kelimeler de bitmeyen zamanların sesi gibi metne dâhil oluyor.

“. . . Henüz Alaaddin’in yokluğunu kaybetmeyi göze alamıyorum. Elimde, o yokluktan başka hiçbir şey yok çünkü…”

Bin Hüzünlü Haz; Toptaş’ın hikâye sanatıyla, Alaaddin’le yüzleşmesinin romanı…

“… Bir büyük bilinçtir Bin Hüzünlü Haz, çağcıl bir İlahi Komedya’dır. Sıradışı bir yazarla karşı karşıyadır Türk edebiyatı. Hasan Ali Toptaş, geleceğin Türk edebiyatına damgasını vuracak birkaç yazardan biridir.” Yıldız Ecevit

(Tanıtım Bülteninden)

Like
Love
Care
Haha
Wow
Sad
Angry
KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

778BeğenenlerBeğen
4,884TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
60AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular