Deli Zamanlar – Sevinç Çokum
Tür: | Roman, Politika Siyaset |
Yazar: | Sevinç Çokum |
Yayınlanma Tarihi: | 2000 |
Yayınevi: | Kapı Yayınları |
Karakterler
Anlatıcı: Üniversite öğrencisi genç bir kadındır.
Aypare: Anlatıcıdan on yaş büyük olan Romanın başkarakteri kadındır.
Bayhan: Aypare’nin eşidir.
Maruf Bey: AP Beşiktaş İlçe Başkanı ve emekli albaydır.
Cengiz: Anlatıcı’nın TİP üyesi bir arkadaşıdır.
Selime Hanım: AP ilçe binasında çalışan temizlik görevlisidir. (çaycı)
İhsan Bey: İş adamı ve ayrıca bir AP’lidir.
Vahit Bey: İş adamı ve ayrıca bir AP’lidir.
Korucu Hüseyin: Taşralı bir AP’lidir.
Özlem: AP Gençlik Kolları üyesi olan Özlem genç ve güzel bir kadındır.
Konusu
Bölünmelerin yeni fikirlere gebe olduğu çatallı dönemde, bir üniversite öğrencisi, genç bir yetişkin kız, Çılgın Zamanlar ‘da Aypare’yi, çevresindeki insanları, siyasi saldırılarını, insanların sorunlarıyla yüzleşmesini konu edinmiştir.
Deli Zamanlar Özeti
Roman, Yirmi Yedi Mayıs Devrimi’nin hemen ardından çok partili hayata geçiş sürecinde, Adalet Partisi Beşiktaş Gençlik Kolları Başkanı üniversite öğrencisi bir bayanın gözünden bir Türkiye panoraması sunuluyor. Romanın anlatıcısının hayran olduğu Aypare karakteri, birçok yorumcuya göre aslında Sevinç Çokum’un kendisi olarak bilinmektedir.
Romanda, 1961-65 yılları arasındaki Türkiye siyasi hayatı, 27 Mayıs sonrası Demokrat Parti yanlılarının yaşadığı travma ve dönüşüm, hayatın her alanında ve tabii ki siyasi partilerde kadın erkek eşitsizliği, dönemin modernleşme sancıları, ABD-Türkiye ilişkileri ve Johnson’ın mektubunun etkisi. Etkileri, üniversite gençliğinin yaşadığı siyasi dönüşüm ve Batı tarzı yaşam ile muhafazakâr aile yapısı arasındaki çelişkiler konu edinir.
Romanda olay örgüsü 1961 sonrası ile sınırlı kalsa da öncesinde yaşanan bazı tarihi olaylar da okuyucuya aktarılır: 27 Mayıs İhtilali, 6-7 Eylül olayları, Balkan Savaşları ve sonrasında yaşanan zulüm. Türklerin kaybedilen topraklarda yaşadıkları, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sırasında yaşanan ekonomik zorluklar ele alınmıştır.
Yazarın Değerlendirmeleri
Yazarı Sevinç Çokum, Deli Zamanlar hakkındaki görüşlerini iki röportajında şöyle dile getirmiştir:
“Selim İleri, benim hakkımda güzel yazılar yazdı, ‘Hiç kimse sağı onun kadar acımasızca eleştirmedi’ dedi. Benim 2000 yılından sonra yazdığım Deli Zamanlar ve Gece Rüzgârları tamamen kendimle ve toplumla hesaplaşmamdır.”
“İroni galiba kafamda tasarladıklarımla gerçek hayatın her zaman birbirine uymadığını gördükten sonra ağır basmaya başladı. Herhalde Deli Zamanlar ve daha sonra Gece Rüzgârları romanlarımla…
Belki kaybettiklerimi, gözümde büyüttüklerimi başka noktalarda görmek… Artık yüce fikirler yoktur, demek istemiyorum ama temiz sular bulandı demek istiyorum.”
Kısa Bilgiler
- 2000 yılında çıkan ve Karanlığa Direnen Yıldız kitabının devamı niteliğindeki romandır.
- Yayınlandığı sene Karaman 723. Dil Bayramı Armağanı’nı kazanmıştır.
Deli Zamanlar – Kitap Açıklaması
27 Mayıs sonrası… Ayrışmaların yeni fikirlere gebe olduğu çatallı dönemde üniversite öğrencisi yeni yetme bir kız… Ve genç kızın teleskobundaki en parlak gezegen Aypare… Aypare Türkiye’de kadının geldiği, vardığı, parladığı ve söndüğü noktaları çok iyi kavramış, aydın olmanın yalnızlığını tatmış bir öncü. Akılcı, bireyci toplumcu, fakat seven bir kadın… Sevinç Çokum,
Deli Zamanlar’da Aypare’yi, çevresindeki insanları, onun politika ataklarını, insanların düşmanlıklarına toslayışını, kırılışını ve yeniden bütünlenişini anlatıyor. Bütün bu hengâme ve atmosferi, sağı ve solu yaralayıcı bir nesnellikle irdeliyor. Deli Zamanlar ayrılıklar, kopuşlar üzerine kafa yoran ve sevgiyi ihmal etmeyen renkli bir roman.
“Benim sokaklarımın radyoların yanı başına çekilmiş solgun yüzlü gençlerinin yerini Nişantaşı’nın yokluğu, darlığı bilmeyen çocukları almaktaydı. Anadolu çocuklarına gelince, kimileri muti ve sadık, devletinin bekçisi kimliğinde okuluna gidip gelirken, kimileri kabuğunu sol adına kırmaktaydı. Motosikletli Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Levent çocuklarının The Beatles sevdalan, ansızın bastıran bir sağanaktan nisan yağmuru romantizmine döndükten dört beş yıl sonra sosyalist yapılanma ile hippiliğin yan yana yürümesini görecektik. Bunlar dünyada sükûnet bulduğunda bizim sokaklarımızın kaldırımlarında sürecek ve ancak yeni bir patlamanın eşiğinde sönüp gideceklerdi… “
(Tanıtım Bülteninden)