Ana Sayfa100 Temel EserOnlar da İnsandı

Onlar da İnsandı

Onlar da İnsandı – Cengiz Dağcı

Tür:Roman
Yazar:Cengiz Dağcı
Yayınlanma Tarihi:1958
Yayınevi:Ötüken Neşriyat
Karakterler

Bekir: Romanın kahramanıdır. Kırk beş yaşında bir Kırım köylüsüdür. En önemli özelliği vatanına ve topraklarına düşkünlüğüdür. Biraz saf ve cahil ama cesur ve kararlı bir karakteri vardır. Ruslardan da nefret eder.

Esma: Bekir’in karısıdır. Kırk yaşlarında bir köylü kadınıdır. Tarla ve ev işleriyle ilgilenir. Bazen otoriter, bazen vatanına bağlı bir tip olarak tanımlanır.

Ayşe: Bekir ve Esma’nın on yedi yaşındaki kızıdır. Çok güzel, narin bir genç kızdır. Okuryazardır, Rusların fikirlerinin ve zalimliklerinin farkındadır. Ailesi gibi milletine ve toprağına çok bağlıdır.

Remzi: Ayşe’nin kocasıdır. Aynı zamanda Çoban Seyd Ali’nin oğludur. Dürüst, güçlü, yardımsever bir insandır.

Çoban Seyd Ali: Altmışlarında, orta yapılı, ailesine düşkün ve dürüst bir insandır. Az konuşan ve yalan söylemekten kaçınan bir adamdır. Çobanlar. Hasta hayvanları da iyileştirir.

Sabri: Seyd Ali’nin oğludur.

Enver: Otuzlu yaşlarında, cesur, güçlü, gururlu bir Tatardır. Toprağa çok bağlıdır. Aynı zamanda olayları değerlendirebilen geniş görüşlü bir insandır.

Çilingir: Romandaki hemen hemen her olayda karşımıza çıkar. Köyün ileri gelenlerindendir. Ateşli, sabırsız bir insandır. Toprağına ve köyüne son derece bağlıdır. Diğerlerinin aksine Rusların fikirlerinden haberdardır.

İvan: Romanda kötü karakteridir. Çok pis, zalim, korkunç, nankör bir insandır. Bir Rus olarak köylüye her türlü zulmü yapar.

Kala Mata: Ivan’ın babasıdır. Pis, ayyaş biridir. Karl Marx’a benzediği için köylüler ona ‘Kala Mata’ lakabını takmışlardır.

Konusu

Roman, Türklerin örf ve adetlerini, ırkını, dilini, dinini ve insan sevgisini anlatır. Bir milletin başka bir millet tarafından nasıl boyunduruk altına alındığı, nasıl zorla Ruslaştırıldığı ve zulme uğradığı romanın ana konularını oluşturur.

Onlar da İnsandı Özeti

Bekir, adı Macik olan çok sevdiği ineğini yakındaki köylerden birine götürür ve oradan döner. Macik doğum yaptığı için çok mutludur. Bekir’in tütün tarlası vardır. Tütün toplama zamanı gelir, ancak ailesi üç kişiden oluştuğu için işleri yavaş ilerlemektedir. Bu düşüncelerle yürürken bir gün iki perişan Rus ile karşılaşır. Bekir topraklarını almaya geldiklerini düşünür ve çok korkar. Çünkü Ruslar çevre köylerden birine gelerek Türklerin topraklarını işgal etmişlerdir. Bu Ruslarla konuşması için kızı Ayşe’yi gönderir. İsimleri Ivan ve Kala Mata olan Ruslar iş aramak için köye gelmiştir.

Bekir bu iki Rus’a acır ve onlara tarlasında iş, evinde yer verir. Köylü bu durumdan memnun değildir. Ancak Ruslar sayesinde Bekir’in sahadaki işi kolaylaşıyor. Rusların gelmesiyle birlikte evde bazı sorunlar yaşanmaya başlar. Macik çok hastalanır ama Seyd Ali sayesinde iyileşebilir. Esma, Bekir’e Rusları kovmasını aksi takdirde kötü talihin devam edeceğini söyler.

Bir süre sonra Bekir’in tarlasında iki Rus belirmeye başlar. Alanı ölçerler. Tarlasını alacaklarından korkan Bekir, ne olursa olsun Ruslara vermemekte kararlıdır. Bekir, adamların elindeki metreyi görünce onların sihirbaz olduklarını düşünür. İki adam ona Kuşkaya’yı tarlasına devireceklerini söyler ama o asla inanmaz.

Bir demet tütün yapma zamanı geldiğinde köylüler yıllık ihtiyaçlarını karşılamak için Yalta’ya giderler. Bekir yalnız gider. İhtiyacı olanı Çıfıt Lepik adlı bir Yahudi’den satın alır. Çıfıt Lepik, onu daha çok mal satmaya sevk eder. Oradan ayrıldığında, uzun süredir araları bozuk olan Seyd Ali ile tanışır. Yumuşarlar, sarılırlar ve ağlarlar.

Bu sırada Ivan, sahadan dönen Ayşe’ye saldırır ve onu döver. Ayşe korkudan babasına durumu anlatamaz. Annesini uzun zamandır sevdiği Remzi ile evlenmeye ikna eder. Kısa bir süre sonra Remzi ile evlenir ve evlerine gelin olarak gider.

Köyde yol yapımına başlanır. Ruslar bu durumdan yararlanarak hırsızlık yapmaya başlar. Bir gün Seyd Ali’nin küçük oğlu İvan’ı yener. Ivan, Bekir’in evine sığınır. Ona masum biri gibi davranır. Bekir bir süre dayanamaz ve Ivan’ı yener. Ivan kısa bir süre sonra eve arabayla gelir. Yanında Rus komiser var. Yol yapımı devam ederken Ruslar yavaş yavaş köye hâkim olmaya başlar. Ruslar Ivan’a köyün yönetimini verir. Ivan, köyde her türlü rezalet ve zulmü yapar. Ruslar da köydeki Müslümanları yeni inşa ettikleri hapishaneye atmaya başladılar.

Bir gün köyde deprem olur. Hapishane duvarı çöker, Türkler kaçar. Deprem sırasında Bekir’in evinin duvarı çöker, Kala Mata enkaz altında ölür. Remzi ve Bekir, cesedi gömmek için Rus mezarlığına giderler. İvan, yolda bir uçurumun kenarında duran Remzi’nin ölümüne neden olan bir araba gönderir.

Bahar gelince köyde yol yapımı devam eder. Remzi ölmüş ve Ayşe hamiledir.  Remzi ölünce Bekir’in evine döner. Asfalt köye iyice girmeye başladığı için Ruslar çoğalır. Zamanla yol üzerinden köyde istilalara başlarlar. Köye vapurlarla çok sayıda Rus köylü gelir. Pek çok evi ve dükkânı yağmalanır. Köyde hayvanlar ve eşyalar çalınır.

Bekir hüzünle dolaşırken Rusların Kuşkaya’yı dinamitleyip tarlasına zarar vereceğini görür. Bekir tarlasını kimseye vermemekte kararlıdır. Rusların uyarısına rağmen sahasını terk etmez. Dinamit kaya parçalarının altında ölür.

Kış geldiğinde Esma ve Ayşe, Seyd Ali’nin evine taşınır. Ayşe’nin doğumu yaklaşır. Köyde Lenin ve komünizm propagandası başlar. Türkler Rusların ne dediğinden hiçbir şey anlamazlar. Köy Ruslar tarafından kuşatılır, birçok Türk öldürülür ve çoğu hapsedilir. Böyle bir ortamda doğum yapan Ayşe, çocuğunu Çilingirli Selim’e teslim eder. Köydeki bütün Türkler tehcir edilecekleri için toplanmıştır. Enver pes etmeyince öldürülür. Kızıltaş’a Ruslar yerleşir. Ruslar çok memnundur.

Roman, yazarın dilinden şu cümlelerle sona erer:

“Evet onlar da insanlar. Pavlenkolar, İvanlar, Kostüyükler, Vasil Dimitrouiçler, Stepanlar belki bunu gülünç görecekler; ama nasıl görürlerse görsünler ben eserimi tekrar sakin bir dua ile bitirmek istiyorum.

Romanımı kapatırken, ‘Tanrı’m’ diyorum, onlarda insan, acı onlara. Kendileri gibi başkalarının da insan olduklarına inandır onları.”

Onlar da İnsandı – Kitap Açıklaması

Bâkir Kırım köylerine kapılanan ve ilk fırsatta sığınmacı olduklarını unutarak talan ve yağmaya yönelen davetsiz misafirler. Yazarın çocukluğunun geçtiği köylerin destanı… Topraklarından kopmak istemeyenler dövüşürler; ama akıbetleri ölüm ya da sürgündür. Köyün boşaltılan evlerine Ruslar yerleştirilir. Kızıltaş köyü artık tükenmiş bir köy, terkedilmiş bir tarla gibidir. Roman, adını son cümlesinden almıştır.

Like
Love
Care
Haha
Wow
Sad
Angry
KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin
fred
fred
Ziyaretçi
1 yıl önce

çoğu zaman bu millet hep acı ve işkence çekmiş ancak her daim ayakta durmuştur. ama ne zülümler gördük, ne acılar, ne dinsizler. :S

En son 1 yıl önce, fred tarafından düzenlendi

Sosyal Medya

786BeğenenlerBeğen
4,122TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
55AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular