Briç Masasında Cinayet

Briç Masasında Cinayet – Agatha Christie

Karakterler

Hercule Poirot: Romanın başdedektifidir. Fiziksel ipuçlarından çok psikolojiye ve zihinsel süreçlere odaklanır. Bu romanda özellikle insan karakterini, sinir hakimiyetini ve suç anındaki davranış kalıplarını analiz eder. Soğukkanlı, sabırlı ve zekice kurgulanmış tuzaklar kurma konusunda ustadır.

Bay Shaitana: Zengin, gösterişli ve kışkırtıcı bir koleksiyoncudur. İnsanları rahatsız etmekten zevk alan, üstü kapalı tehditler ve imalarla oynayan bir kişiliğe sahiptir. Cezasız kalmış katilleri toplamak gibi saplantılı bir merakı vardır.

Dr. Geoffrey Roberts: Saygın bir doktordur. Zeki, kontrollü ve dışarıdan bakıldığında son derece soğukkanlı görünür. Baskı altında bile duygularını belli etmez. Mesleğinin sağladığı bilgi ve otoriteyi kötüye kullanabilecek kapasiteye sahiptir. Roman boyunca en tehlikeli karakterdir. Yani sakinliğin ardındaki hesapçı zekayı temsil eder.

Bayan Lorrimer: Yaşlı, ağırbaşlı ve entelektüel bir kadındır. Vicdanlı, düşünceli ve iç dünyası güçlüdür. Geçmişte yaşanan bir ölüm nedeniyle suçluluk duygusu taşır. Briç oyununda olduğu gibi hayatta da ölçülü ve kontrollüdür. Ancak onun ahlaki yükü onu savunmasız bırakır.

Binbaşı Despard: Asker kökenlidir. Dürüst, cesur ve doğrudan bir karakterdir. Fiziksel güç ve eyleme yatkınlıkla tanımlanır.

Anne Meredith: Genç, çekici ve kırılgan görünüşlü bir kadındır. Dışarıdan saf ve savunmasız izlenimi verir. Ancak aslında içsel gerilimleri ve bastırılmış korkuları vardır. Panik anlarında kontrolünü kaybetme ihtimali, Poirot’nun dikkatini çeker.

Konusu

Briç Masasında Cinayet, zengin ve kışkırtıcı Bay Shaitana’nın evinde verilen bir davet sırasında, briç oynanırken işlenen esrarengiz bir cinayetin çözülmesini konu alır. Roman, herkesin cinayeti işleyebileceği bir ortamda fırsatın değil kişiliğin belirleyici olduğu fikri üzerinden, suçun psikolojik yönünü ve insan karakterinin karanlık taraflarını araştırır.

Briç Masasında Cinayet Özeti

Olaylar, Hercule Poirot’nun bir etkinlikte tanıştığı, gösterişli ve esrarengiz zengin Bay Shaitana’nın “cezasız kalmış katilleri koleksiyon gibi bir araya getirdiği” iddiasıyla başlar. Shaitana, Poirot’yu evinde vereceği yemeğe davet eder ve o gece masada iki dörtlü oluşur. Bir masada Poirot, Başkomiser Battle, Albay Race ve polisiye yazarı Ariadne Oliver; diğer masada ise Shaitana’nın “geçmişinde bir cinayet saklı” olduğuna inandığı dört konuk vardır: Dr. Geoffrey Roberts, Bayan Lorrimer, Binbaşı Despard ve Anne Meredith.

Yemekten sonra iki ayrı odada briç masaları kurulur. Shaitana ise şöminenin başında, kendi suç koleksiyonundan parçalarla çevrili şekilde koltuğunda oturur ve konuklarını üstü kapalı, sadece ilgili kişinin anlayacağı imalarla huzursuz eder. Oyunlar sürerken kimse masadan kalkmadan zaman ilerler. Gece dağılmaya yaklaşırken Shaitana’nın koltukta uyuyakaldığı sanılır, fakat yaklaşınca göğsüne saplanmış, kendi koleksiyonundan bir stiletto/hançerle öldürüldüğü anlaşılır ve cinayetin briç oynayan şüpheli dörtlünün gözü önünde, üstelik kimse fark etmeden işlenmiş olması soruşturmayı tamamen psikolojik bir bulmacaya çevirir.

Poirot, “fırsat”ın herkeste eşit olduğu bu cinayette esas ayrımın kişilik, sinir hâkimiyeti ve risk alma biçimi olduğunu söyler. Polis, izleri toplarken, Oliver insan davranışlarına dair gözlemler yapar. Poirot ise briç ellerinin akışını, kimlerin ne zaman dikkatini dağıtacak kadar gerildiğini ve Shaitana’nın öldürüldüğü anlarda masadaki mikro hareketleri birleştirerek dört şüphelinin geçmişine iner. Şüphelilerin her birinin sırtında bir eski ölüm gölgesi vardır. Despard’ın bir keşif gezisinde bir botaniği kaza sonucu vurmuş olabileceği, Anne’in işverenine ait iki şişeyi yer değiştirerek zehirlenmeye yol açmış olabileceği, Bayan Lorrimer’in kocasının ölümüyle ilgili vicdan yükü taşıdığı, Dr. Roberts’ın ise mesleki konumunu kullanarak bir ölümü “doğal” gösterebilecek türde bir geçmişe sahip olduğu ihtimalleri masaya yatırılır.

Poirot, Shaitana gibi bir adamı susturmak için o gece aniden fırsat kollayıp bıçak saplayacak kişinin, panik olsa bile bunu belli etmeyip hemen briç masasına dönerek oyunu sürdürmesi gerektiğini, bunun da yalnızca belirli bir psikolojiye sahip birini işaret ettiğini vurgular. Bu sırada olaylar daha da karanlıklaşır çünkü soruşturma ilerlerken Bayan Lorrimer evinde bir iğne enjekte edilerek öldürülür ve bu ikinci ölüm, ilk cinayeti örtmeye çalışan birinin hala sahnede olduğunu gösterir. Poirot, Roberts’ın Lorrimer’in yazışmalarını sahte iz gibi kullanıp suç yönünü saptırdığını, ardından onu susturmak için öldürdüğünü adım adım kurar. Finalde Poirot, Roberts’ı köşeye sıkıştırmak için görgü tanığı varmış gibi kritik bir hamle yapar ve Roberts bu baskı altında çözülerek itirafa sürüklenir. Ancak Poirot’nun itiraf sonrası açıkladığı asıl oyun şudur. O tanık bir şans eseri değil, Poirot’nun özellikle devreye soktuğu bir tuzak unsurudur, yani cinayet çözümü, fiziksel ipuçlarından çok katilin zihinsel kalıbını yakalayan psikolojik bir satrançtır.

Briç Masasında Cinayet – Kitap Açıklaması

“Sevgili Mösyö Poirot!” Yumuşak bir sesti; sanki ustaca kullanılan bir müzik aletinden geliyordu.Hercule Poirot hızla döndü. Eğilerek selam verdi. Karşısındaki adamla el sıkıştı. Gözlerinde her zaman görülmeyen bir ifade belirmişti. Belki de Belçikalı dedektif her zaman hissetmediği bir duyguya kapılmıştı.

(Tanıtım Bülteninden)