Otlakçı – Memduh Şevket Esendal
Tür: | Hikayeler |
Yazar: | Memduh Şevket Esendal |
Yayınlanma Tarihi: | 1946 |
Yayınevi: | Bilgi Yayınevi |
Karakterler
Gençlik: Büyük Hanım, Büyük Efendi, Kevser, Hayriye Hanım, Hayriye’nin Kocası, Kerim Bey
Kayışı Çeken: Ali Rıza Efendi
Arabacı Ali: Arabacı Ali, Zabit, Aziz Bey
Bir Eğlenti: İki arkadaş, Hacı Ali, Kahveci Zade Emin Efendi, Hacı Mehmet, Kırağa Zade Ali Efendi, Zarife, Çalmalı, Kel Hüseyin, Hafız
Otlakçı: Otlakçıdır, Mahmut Efendi, İlhami, Miralay Esat Bey
Döğüş: Aziz, Akif, Hoca, Çocuklar
Mülazahat Hanesi: Muavin Bey, Mümeyyiz, Müsteşar, Nazır Bey
Bir Kadının Mektubu: Ayşe, Hayri
İki Kadın: Behin, Reşit, Kadri Yerdeniş, Behin’in Annesi ve Babası, Müeyyet, Mükrim Selet, Enver Ali, İnci
Pazarlık: Faik Efend, Feyzi Bey, Rıza, Rüstem, Remzi Efendi
İki Ana İki Kız: Hasta Kız ve Annesi, Emine ve Annesi
Türbe: Şakir Efendi, Dilenci, Hacı Kasap, Ömer Ağa, Ali Bey, Ketencilerin Arif
Haydar Beyin Sakalı: Vali Bey, Haydar Bey, Kumandan, Vali’nin Karısı, Binbaşı Arif Bey, Haydar Beyin Karısı ve Kızı
Deli: Deli, Ali Efendi
Yirmi Kuruş: Halil İbrahim, Salim Ağa, Tevfik Ağa, Hocca
Eşek: Eşek, Mustafa
Düğün Dönüşü: Rıfat Efendi, Yetim Salih’in oğlu
Söylüyor:
Köyü Düşmüş:
Konusu
Adını kitaptan alan Otlakçı adlı hikâyede, sigara parasını ödemeyi uygun bulmayan, hatta aptal olduğunu düşünen bir adamın, tiryakilerin tütün tabakasından tütün çaldığı anlatılır.
Kitapta yirmi beş öykü bulunmaktadır.
1. Gençlik | 10. Kayışı Çeken | 19. Arabacı |
2. Bir Eğlenti | 11. Otlakçı | 20. Ev Ona Yakıştı |
3. Döğüş | 12. Türbe | 21. Asılsız Bir Sözün Esası |
4. Mülazahat Hanesi | 13. Haydar Beyin Sakalı | 22. Hastanenin Yemek Tablası |
5. Köyü Düşmüş | 14. Söylüyor | 23. Düğün Dönüşü |
6. Bir Kadının Mektubu | 15. Deli | 24. İşin Bitti |
7. İki Kadın | 16. Yirmi Kuruş | 25. Eşek |
8. Pazarlık | 17. Bildim | |
9. İki Ana İki Kız | 18. Seni Kahve Paklar |
Otlakçı Özeti
Gençlik
Öğle yemeğinden sonra aile üyeleri bir yere dağılır. Hayriye kocasının gömleklerini ütülemeye başlar ve bir saat ütü yaptıktan sonra aklına kocası gelir. Kocasının nerede olduğunu merak eder. Ütü işini bitirir ve odasına gider. Kocasını kanepede rahatsız bir şekilde yatarken bulur. Kocasının alnına ter damlayan Hayriye alarma geçer, hastalanmaktan korkar. Hemen bir yastık bulur. Kocasını uyandırmadan başının altına nasıl yastık koyacağını düşünür, kolunu düzeltmek ister ve onu uyandırmaktan korkar. Kocası uyanır ve başını yastık yerine Hayriye’nin dizine koyar.
Kayışı Çeken
Ali Rıza Efendi, kayınvalidesini, baldızını düşünmeden en az masrafla evlenmek ister. Ancak işler umduğu gibi gitmez. Çeşitli sorunlar çıkar, önce eşiyle evlatlık bir kızı alır, ardından Ermeni temizlikçi Ali Rıza Efendi’nin eşi bir gün hastalanır. Bu sefer kayınvalidesi kocası ve oğluyla birlikte gelir. Kadının hastalanmasından sonra hamileliği başlar, kayınvalide bu olayla birlikte kızlarını da getirir ve birlikte Ali Rıza Efendi’nin evinde yaşamaya başlarlar. Bütün bunlardan sonra her akşam eve gitmeye başlayan Ali Rıza Efendi, borçlarından ve evdekilerin masraflarından haberdar olmamak için her gece kafayı yedikten sonra çoğu gün kıyafetleriyle uyanır ve evine gider.
Arabacı Ali
Hikâye, bir zabit memurunun Arabacı Ali’nin arabasındaki yolculuğunun anlatımıyla başlar. Bir handa kalmaları, savaş öncesi boşluğun anlatımıyla devam eder.
Bir Eğlenti
Herkes eğlenirken dışarıdan gürültüler geldiği, içki meclisindekilerin dışarı çıktığı ve Hafız’ın Kel Hüseyin’i öldürdüğü anlatılır.
Otlakçı
Adını kitaptan alan Otlakçı adlı hikâyede, sigara parasını ödemeyi uygun bulmayan, hatta aptal olduğunu düşünen bir adamın, tiryakilerin tütün tabakasından tütün çaldığı anlatılır.
Döğüş
Akif’in arkadaşlarına parasını gösterdiği, Aziz’in parayı zorla aldığı, öğretmenin Aziz’i dövdüğü ve parayı Akif’e geri verdiği anlatılır.
Mülazahat Hanesi
Yazılan telgrafta önce mütevelli ve yardımcısı, ardından müsteşar ve Nazir Bey’in sorunu çözmeye çalıştıkları anlatılıyor. Sorunun çözümü dışında Nazir Bey’in sigarayı telgrafla temizlemesi ve resmi deftere kayıtlı bu belgenin başka makamlarca istenmesi halinde yaşanacak zorluk bu bölümde anlatılmıştır.
Köyü Düşmüş
Bir Kadının Mektubu
Ayşe Hanım, kocasıyla barışmasını isteyen bir mektup alır. Bütün hikâye bu mektuba cevaben yazılan mektuptan ibarettir.
İki Kadın
Behin’in ilk kocasından memnuniyetsizliği, Enver Ali ile tanışması, Müeyyet’in evliliği, Behin’in Enver Ali’ye âşık olması, onunla evlenme arzusu ve ailesinin muhalefeti bu bölümde anlatılmaktadır.
Pazarlık
Faik Efendi’nin İstanbul depremini anlatması ve köprüdeki kişi sayısı konusunda kahvedekilerle yaptığı pazarlık bu bölümde anlatılmaktadır.
İki Ana İki Kız
İki hasta kız ve annelerinin ilacı içirmek için bu kızlara yaklaşımları anlatılmıştır. Sabırlı olan annenin ilacı içirmek için kızının başında saatlerce beklemesi, diğer annenin ise ilacı kızının ağzına dökmeye çalışması konu edinmiştir.
Türbe
Kaymakam ve adamlarının işlerinin bozulması, kaçmak zorunda kalmaları, türbeye Arif isminde birinin bu çöplüğü türbeye dönüştürmesi konu edinmiştir.
Haydar Beyin Sakalı
Komutanın evinde verilen ziyafet, Vali’nin Haydar Bey’i azarlaması, Vali’nin Haydar Bey’den özür dilemesi ve sakal bırakmasını istemesi konu ediniyor.
Söylüyor
Bir yolculukta yaşananlar anlatılmıştır. Geçmişte yaşanan bir olayın anlatımıdır.
Deli
Hikâyede meyzinin kafasını tıraş ettiği zaman, birkaç gün sonrası ve dört ay sonrası anlatılmıştır.
Yirmi Kuruş
Güçlüler karşısında zayıf insanlar çoğu zaman haksızlığa uğraşması konu edinmiştir.
Eşek
Mustafa’nın eşeğini kaybetmesi ve tekrar bulmaso anlatılır.
Hastanenin Yemek Tablası
Geceleri bir hastanede çıkan gürültüler anlatılır.
Düğün Dönüşü
Sarhoş Rıfat Efendi’nin evine dönmesi konu edinmiştir.
Otlakçı – Kitap Açıklaması
Memduh Şevket Esendal’ın, insan ve toplum anlayışımızın çağdaşlaşması, dilimizin özleşmesi yolunda atılımlar yapan yazarlarımız arasında önemli bir yeri vardır. Esendal, bilgece bir hoşgörü ve iyimserlikle her kesimden insanı ele alır öykülerinde. Bir soruya verdiği yanıtta, “İnsanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazarlardan hoşlanırım. İnsanları yoğunmuş mutfak paçavrasına çeviren ve yeise düşüren yazılardan hoşlanmam” diyor Memduh Şevket Esendal. İşte ‘Otlakçı’daki öyküler doğaya, insanlara arı duru bir sevgiyle bakan; gerilimleri bile sevecenlikle karşılayan bir anlayışın ürünüdür. Soyuttan arınmış gözlemleri, alabildiğine derin ve gerçekçi boyutlarıyla, her dönemin yapıtı olabilecek öyküler bırakmıştır büyük usta. Uzun bir aradan sonra, her zaman gündemde kalmak üzere, yeniden genç kuşaklarla buluşan ‘Otlakçı’yı büyük bir ilgi ve beğeniyle okuyacaksınız.
Doğru söze ne denir 🙌
Doğru