Şimşek – Peyami Safa
Tür: | Roman |
Yazar: | Peyami Safa |
Yayınlanma Tarihi: | 1923 |
Yayınevi: | Ötüken Neşriyat |
Karakterler
Pervin: Yirmi dört yaşında yetim bir kadın. Kumar oynayan bir babanın kızı ve kendi ruh halinin annesidir. Çarpık ilişkisi her iki adamın da ölümüyle sonuçlanır.
Sacid: Orta yaşlı, evli olmayan bir tiptir. Bir mirasla gününü kılar. Romanda verilen gayri meşru ilişkiyi ruhuna yenik düşen bir adamdır. Başkalarını ezmekte tereddüt etmeyen ve hayatını bir kadın üzerine kurmuş bir karakterdir.
Müfid: Duyarlı ve çekingen bir karakterdir. Aldatılan bir koca konumunda ve Masum bir insan olmasına rağmen, bir kavga sırasında romanda öldürülür.
Ali: O çevrenin bilge kahramanıdır. Küresel olaylara yaklaşabilen dürüst, mantıklı bir kişidir. Herkesin sırlarını bilir, ancak kimsenin sırrını asla kimseye açıklamaz.
Konusu
Romanda; İstanbul’da yaşayan farklı yapıya sahip bir ailenin yaşadığı, farklı ve yasak ilişkilerin karışımı sonucu felaketle biten olaylar zinciri, okuyucu gözü önünde başarılı bir şekilde canlandırılıyor.
Şimşek Özeti
Sacid, Müfid ve Pervin Bağlar başında babalarından kalma bir köşkte hayatlarını sürdürürler. Müfid ve Pervin evlidir. Ancak Pervin’in, dayısı Sacid ile uzun yıllara dayanan bir ilişkisi vardır. Bu ilişki Pervin ile Müfid’in evliliğinden sonra da devam eder. İlişkiyi sürdürmek isteyen Sacid’dir. Mufid bu ilişkiyi hissediyor ve karısına konağı terk etmesini teklif ediyor. Pervin bu talebe fazla önem vermiyor. Müfid, üzerine bir mektup bırakarak köşkten ayrılıyor. İlk başta her şey yolunda gitmesine rağmen, Pervin’i özlediğini ve hastalandığını hisseder. Bunu duyan Pervin onu ziyarete gelir ve Müfid iyileşir. Müfid, bir gece ışık parıltısından çıkan ışıkla Pervin ve Sacid’in karıştığını görür. Sacid odadan gelen sesler üzerine Mufid’i görmek için odasına gittiğinde bir mücadele başlar. Pervin yanlarındaki odaya girer. Odada her iki adamın da cesetlerini gören Pervin delirir ve hastaneye kaldırılır.
Şimşek – Kitap Açıklaması
“Hiç kimse, bir şimşek aydınlığı gördükçe Pervin’in niçin haykırdığını, niçin saçını başını yolduğunu, kendini yerlere attığını niçin kafasını döşemelere vurduğunu, niçin tepindiğini anlamıyor, çünkü bu anda hastanın gözleri önüne gelen manzarayı bilmiyor, bu onlar için edebi bir meçhuldür, bunu yalnız biz, bu haileyi en yakından, bu haileyi içinden seyredenler, bunu yalnız biz (yani bu romanı okuyanlar) biliyoruz.”