Çılgın Gibi – Suat Derviş
Tür: | Roman |
Yazar: | Suat Derviş |
Yayınlanma Tarihi: | 2015 |
Yayınevi: | İthaki Yayınları |
Karakterler
Celile: 35 yaşında genç ve güzel bir kadındır. Doğduğu gün annesini kaybeden kadın büyükannesinin yanında büyür. Yalıda, etrafında kendinden büyüklerle birlikte yaşarken her şeye itaat eden birisi olur. Çocukluğu, okul hayatı, evliliği onun itirazsız kabul ettiği şeylerdir. Yaşama dâhil olamamış, kendi hayatını bile uzaktan seyretmiş birisidir.
Ahmet: Orta halli bir ailenin tek çocuğudur. Eşi Celile’yi çok sever onunla aralarındaki seviye farkını kapatabilmek için çok çalışır. Hırsıyla önce eşini sonra değer yargılarını kaybeder.
Muhsin Demirtaş: İstanbul’un köklü ailelerinden eğitimli birisidir. Celile’ye ilk görüşte âşık olur. Fakat onun evleneceği kişinin toplum tarafından onay verilmiş birisi olması gerekmektedir. Sevdiği kadına yaşadığı toplumdan daha acımasız davranır. Aşkına sahip çıkamaz.
Çeşmiahu: Celile’nin büyükannesidir. Saray kökenli, duygularını içinde yaşayan bir kadındır. Yetiştirdiği torununa da bu karakteri sirayet etmiştir.
Konusu
Suat Derviş, 1940 lı yıllarda İstanbul’da yaşanan bir aşk hikâyesini anlatıyor, dönemin Türkiye’sini, savaş zenginlerinin, karaborsacıların hızla arttığı bu yılları, fırsatçıları da resmediyor. Romandaki karakterler kendi üzerlerine yüklenen misyonlarıyla aynı zamanda toplumun birer aynası olma niteliğindeler. Celile ile kadının toplumdaki yerini sorgularken, Ahmet ile zenginlik hırsının insanı nasıl ve neye dönüştürdüğünü görüyoruz. Aşkın masumluğunun yasakla kirlenmesini ve bu bedelin sorumlusu yalnız kadınmış gibi algılanmasından da bahsedilmiş. Yazar bir aşk hikâyesi üzerinden dönemine ışık tutuyor.
Çılgın Gibi Özeti
Celile 35 yaşında, genç ve güzel bir kadındır. Eşi Ahmet ile on yıldır süren evlilikleri uyum içindedir, Taki Muhsin hayatlarına girene kadar. Celile, Muhsin ile tanışana kadar Ahmet’in kendisine bu kadar yabancı olduğunu sorgulamamıştır. Onun ruhu amaçsız salınırken Muhsin’in varlığıyla can bulmuştur. Celile’yi ve yaşananları anlamlandırmak için onu tanımak gerek. Celile doğduğu gün annesini kaybeder. Babasının yeniden evlenmesiyle büyükannesi onu yanına alır. Büyükanne Çeşmiahu bir saraylıdır. Dedesi ise nazır olan Veliddin Paşadır. Celile, yeni ailesiyle birlikte yalıda yaşamaya başlar. Fakat büyükanne, eşinin ölümünden sonra kendi sessiz dünyasında yaşayan ketum bir kadına dönüşmüştür. Celile neredeyse tek duygusunu bile ifade edemeden büyür. Ona küçük yaştan beri, büyüklerin her söylediği sözün doğru olduğu ve kendisinden istenilen her şeyi sorgusuz kabul etmesi gerektiği öğretilmiştir. Tıpkı büyükannesi gibi hayatla ilgili bir tecrübe edinememiş ve yaşamla teması ancak bir erkek aracılığıyla olmuştur. Celile, genç kız olduğunda büyükannesi vefat eder. Amcası onu yalnız kalmaması için yanına alır. Genç kız, bu yaşına kadar hayata iştirak etmemiş, onun adına verilecek bu karara itiraz edebileceğini bile düşünmemiştir. İtirazsız kabul eder ve gittiği eve uyum sağlar. Bir süre sonra Ahmet’le tanışır ve evlenirler. Ahmet, orta halli bir ailenin tek çocuğudur. Galatasaray Lisesini bitirdikten sonra eğitim hayatına devam etmemiştir ve bir bankada çalışmaktadır. Celile’yi çok seviyordur ancak iki aile arasındaki kültür farkı onu çok rahatsız ediyordur. Sevdiği kadının çocuk istemeyişini saygıyla karşılar. Daha çok çalışarak eşine lüks bir hayat yaşatmak peşindedir. Dayısının ölümünden sonra ona kalan mirasla ticaret yapmaya başlar. Ahmet’in zengin olma hırsı neredeyse gözünü kör etmiştir. Bu isteği yakıcı bir hırsa dönüşmüş, eşini hatta kendi benliğini dahi unutmuştur. Savaşı fırsata çeviren iş adamlarından birisi olmuştur. Karaborsacılık yapıyor, zengin olabilmek için her türlü yolu deniyordur. Celile’de ise en ufak bir değişiklik yoktur. Hiçbir şey talep etmeyen, gülümseyen çehresine rağmen, duygularını gizleyen, neredeyse büyükannesinin kopyası bir kadın olmaya devam etmektedir. Ahmet istediği hayata ulaşabilmek için nüfuslu arkadaş ararken Muhsin’le tanışır. Muhsin köklü bir aileden, eğitimli ve zengin bir iş adamıdır. Celile ile ilk karşılaştıkları an birbirlerine âşık olurlar. Bir süre sonra görüşmeye başlarlar. Uzun zamandır hayata seyirci kalan Celile, şimdi kendini yaşıyordur. Muhsin, âşık olduğu kadını aralıklarla kendi içinde sorgular ve güvenmez. Onu sorguladıkça aşkı galip gelir. Aylar süren birliktelik, tutkulu bir aşka dönüşür. Muhsin, onun Ahmet’in yanına yani evine gitmesini istemez. Sevdiği kadında aynı düşüncededir. İkisi sessiz bir karar verip bu evliliğe noktayı koyarlar. Ahmet öğrendiğinde bunu hazmedemez ve önce yakın çevresine sonra da her gördüğü insana Celile ile ilgili karalayıcı sözlerde bulunur. Genç kadın eşinden boşandıktan sonra bile sevdiği adamın onu bu zor durumdan kurtarmasını bekler. Fakat Muhsin, kendisi için yapılan fedakârlığın farkında değildir. Celile’yi çok sevmesine rağmen bu durumun onun kendi ismine zarar vereceğini düşünerek evlenmek istemez. Birlikte görünmeyi bile ar sayar. Celile’nin hamile olduğunu öğrendiğinde çocuğu bir bela olarak görerek kürtaj yapılmasını ister. Celile, ona bunları yaşatan adama kırgındır. Âşık olduğu adamın kendisini artık sevmediğini düşünür. Oysaki sevdiği adam onu deliler gibi severken bir o kadar da onunla birlikte görünmekten çekiniyordur. Muhsin kendisini affettirmek için onları birlikte kimsenin göremeyeceği bir yere tatile götürür. Ona pahalı hediyeler alır fakat bunlar genç kadının umurunda bile değildir. Bir zamanlar mutluluğun renk bulduğu kadının yüzüne gölgeler düşmüştür.
Çılgın Gibi – Kitap Açıklaması
İthaki Yayınları, Suat Derviş’in tüm eserlerini okurlarla buluşturmaya devam ediyor.
Bugünün okurlarını da etkileyecek bir aşk romanı olan Çılgın Gibi’de Suat Derviş’in bir başka unutulmaz kahramanı Celile sahne alıyor. Geçmişin farklı dünyasına değişmeyen duyguların eşlik ettiği Çılgın Gibi’nin, Türk romanının önemli örnekleri arasında kalıcı bir yer edineceğine inanıyoruz…
Suat Derviş, bence önemli bir romancımız. Siyasî görüşleri dolayısıyla hem epey eziyet çekmiş, hem de unutturulmak istenmiş. İlk romanlarını çok genç yaşta kaleme almış. O zamanın büyük bir ustası, Ahmet Haşim, bu ilk eserleri özellikle salık vermiş; genç romancıyı bir ‘üslûpçu’ olarak esenlemiş. Edebiyat tarihimiz pek farkında değil.
Birkaç kez basıldığı halde, edebiyatseverlerin üzerinde yeterince durmadıkları Çılgın Gibi, Suat Derviş imzalı çok güzel bir romandır. Acı bir aşk romanı. Aşkı Marksist açıdan tahlil eden bir roman; bence, edebiyatımızda kardeşi yok.
-Selim İleri-
Suat Derviş önce kahramanlarının yaşadığı iklimi ustalıkla tarif ediyor. Dönemin İstanbul’u, karaborsa ve savaş zenginlerinin hayatı, güç tutkusu, soyluluğun bir hayalet gibi hâlâ gücünü hissettirmesi vs… Sonra kahramanlarımızı tanıyoruz tüm hususiyetleriyle ve ardından başlayan yasak aşk hikâyesi. “Aşkın masumluğundan kopması, aldatmanın insanda yarattığı haz ve pişmanlık, mutluluğun her halükârda elde edilemeyişi”, hepsini de ince ince işliyor.
-Ercan Kesal-
(Tanıtım Bülteninden)