Hayvan Çiftliği – George Orwell
Tür: | Roman, Politika – Siyaset |
Yazar: | George Orwell |
Yayınlanma Tarihi: | 1945 |
Yayınevi: | Can Yayınları |
Karakterler
Snowball (domuz): Hayvanlara okumayı öğretir, bir değirmen yapılması taraftarıdır. Lev Troçki’yi temsil eder.
Napolyon (domuz): Köpekleri eğitir ve bir polis gücü haline getirir. Snowball’un değirmen yapılması fikrine önce karşı çıkar, fakat çiftlikten kovduktan sonra değirmenin yapımını ister. Başa gelen her kötü olaydan Snowball’u sorumlu tutar. Sonunda eskisinden (çiftlik sahibi insanlarınkinden) daha baskıcı bir yönetim kurar. Josef Stalin’i temsil eder. Kitapta Hayvanizm olarak anılan Marksizm ve Leninizm’den kesin olarak dönüş yapar.
Bay Frederick (insan): Düzenli bakılan komşu çiftliğin sahibi. Adolf Hitler’e benzemektedir.
Koca Reis (domuz): Hayvanlara mutluluk ve barış dolu bir dünya vadeder, insanların çiftlikten kovulmasını ister. Karl Marx veya Vladimir Lenin’e benzer.
Bay Jones (insan): Çiftliğin eski sahibi. Son Rus çarı II. Nikolay’ı temsil eder.
Bay Pilkington (insan): Winston Churchill’e benzemektedir.
Moses (kuzgun): Din adamlarını temsil eder. Bay Jones’un evcil kuzgunuydu. Devrim olur olmaz kaçmış ve sonra geri gelmiştir. Hiçbir iş yapmaz ve hayvanlara gökte bir hayvan cenneti (Balbadem Diyarı) vadeder. Domuzlar bunları yalanlasa da kuzgunun çiftlikte kalmasına ve içki içmesine izin verirler.
Konusu
Fabl türünde yazılmış bir romandır. Amacı Rusya’da yaşanan Sosyalist devrimine gönderme yapmaktır. Bu yüzden iğneleyici ve sivri bir dil ile alay edilmiştir. Yazar George Orwell da sosyalist olmasına rağmen hikayesini bunun üzerine kurgulamıştır. Olaylar İngiltere’de bir çiftlikte insanların kurduğu sisteme karşı gelip ,daha eşit bir hayat için hayvanlar isyan edip başkaldırır. Eşitlikçi bir toplumu hedeflerken , çiftlikte ki domuzların bu yoldan sapıp insanlardan daha acımasız ve diktatör bir düzen kurması işlerin gidişatını değiştirir.
Hayvan Çiftliği Özeti
İngiltere’deki bir çiftlikte Bay Jones’ın hayvanlardan sorumlu olmasına rağmen çiftliği iyi yönetemez hale gelir ve çiftlikteki hayvanlar bu durumdan oldukça şikayetçidir. Koca Reis adındaki domuz bir rüya gördüğünü ve insanların yönetimi olmadan daha iyi bir şekilde yaşayacaklarını söyleyerek daha adaletli, daha eşit, daha iyi şartlarda yaşamlarının devam ettireceğini dile getir ve bunun üzerine fikrini söyledikten üç gün sonra ölür. Bay Jones’ta yem saatlerini artık tamamen unuttuğu için çiftlikteki hayvanlar tarafından düzensiz bir isyan başlatarak düzensiz ve plansız devrim çabuk biter. Bunun üzerine çiftlikte domuzlar yönetimi ele alır ve kendi dünyalarını yaratmaya başlar.
İsyandan Sonra Çiftlik
Napeleon ve Snowball adlı domuzlar lider bir hale gelir. Napeleon iri yarı, iyi konuşamayan fakat otorite sahibi; Snowball ise etkili konuşan ve zeki bir domuzdur. Koca Reis’in rüyası ve fikrine istinaden yedi emir ismiyle emir çıkarırlar ve tüm hayvanlarda bunu kabul eder. Ancak iki lider domuz birbirini çekememesi üzerine tek lider olmak için birbirleri için plan yapmaya başlarlar. Snowball elektrik üretimi için yel değirmeni yapılmasını teklif eder, fakat Napoleon’un köpekleri tarafından çiftlikten sürülür. Ancak yel değirmeni yapma çalışması devam eder. Napeleon başta savunmadığı yel değirmeni yapmak düşüncesinin kendisine ait olduğunu Snowball’u çiftlikten göndermek için böyle söylediğini iddia ederek hayvanları inandırmaya başlar.
Bu durum çiftliği devrimden uzaklaştırarak, domuzlar kilo almasına neden olur. Yataklarında yatmaya devam ederken diğer hayvanlara vaat edilen çok yem, az çalışma saati fikri ise tam tersine dönerek diğer hayvanlar çok çalışıp az yem yemeye ve açlıktan ölmeye başlamışlardır. Buna benzer bir çok olay ve yasa ,kararlar ve yasaklar ilan edilirken bir gün çiftliğe yabancı hayvanlar saldırır. Yel değirmenine zarar verirler. Çiftlikteki bütün hayvanlar yaralanır ve hatta bazıları ölür. Bir tüfek sesi duyuluyor, yaralı bir hayvan yanındaki bir domuza: “Neden tüfek atılıyor” diye sorar. Domuz, “Zaferimizi kutlamak için. “der. Yaralı hayvan, “Hangi zafer” diye sorar şaşkınlık içerisinde ,Domuz, ” düşmanı topraklarımızdan kovduk” der. Yaralı hayvan emek vererek iki yılda yaptıkları değirmeni yok ettiklerini söyler , domuz ise yine yapabileceklerini söyler ve kendine madalya takıp zafer kutlaması yapıp diğer hayvanları da buna inandırır.
Çiftlik ilkelerinin yazılı olduğu duvarda , yasalar değişmiştir. Domuzları el üstünde tutan ilkelere karşı, çiftlikteki hayvanlar “Bütün hayvanlar eşittir.” ilkesini hatırlayıp, “Bu nasıl eşitlik?” diye kendi kendilerine söylenmeye başlar. Duvardaki yazılar yine değişir ve “Bütün hayvanlar eşittir, fakat bazı hayvanlar ötekilerden daha fazla eşittir.”
Kısa Bilgiler
- Hayvan Çiftliği, (orijinal adıyla Animal Farm) George Orwell’in mecazi bir dille yazılmış, fabl tarzındaki siyasi hiciv romanı. Roman ilk olarak 1945’te Birleşik Krallık’ta yayımlandı. 1996’da ise geçmiş tarihler için verilen Retro Hugo Ödülü’nü 1946 senesi için aldı.
- Roman, Stalinizmin eleştirisidir. Kendisini her türlü totalitarizme karşı bir demokratik sosyalist olarak tanımlayan Orwell bu romanında SSCB’nin kuruluşundan itibaren meydana gelen önemli olayları kara mizah yoluyla ve mecazi bir dille anlatır.
- Hayvan Çiftliği çok yankı uyandırmış ve olumlu eleştiriler almıştır. Bir Stalinizm eleştirisi olmakla birlikte, II. Dünya Savaşı yıllarında müttefiklerini kızdırmak istemeyen Birleşik Krallık’ta sansüre uğramıştır. Romanın çizgi filmi çekilirken CIA tarafından değiştirildiği iddia edilmektedir.Roman 1999’da bu kez konusuna daha sadık bir senaryoyla filme çekilmiştir.
- Hayvan Çiftliği, Pink Floyd’un Animals albümüne ilham kaynağı olmuştur.
- Hayvan Çiftliği Türkiye’de ilk kez 1954 yılında o zamanki adı Maarif Vekâleti olan Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Halide Edib Adıvar’ın Türkçe çevirisiyle bastırtılmıştır. 1966 yılında kitabın ikinci baskısı yapılmıştır.
- Romanın İngilizce baskısı 1970’li yıllarda Türkiye’de yabancı dille eğitim yapan devlet okulları olan Maarif Kolejleri İngilizce derslerinde okutulmuştur.
Hayvan Çiftliği – Kitap Açıklaması
Fazla çalıştırılan ve kötü muamele gören hayvanlar bir gün toplanıp yaşadıkları çiftliği ele geçirirler. Sonunda söz sahibi olmuşlardır, çiftlikte daha adil ve eşit bir toplum oluşturmaya kararlıdırlar. Domuzların öncülüğünde bu yeni düzeni kurmak için çalışmaya başlarlar. Bu düzen ilk başta çiftliğin gelişmesini sağlasa da zamanla hayvanların öngöremediği sorunlar ortaya çıkacak ve eskisinden daha acımasız bir rejim kurulacaktır.
Hayvan Çiftliği George Orwell’in modern klasikler arasına girmiş ikinci ünlü romanı ve çarpıcı bir politik taşlamadır. Şimdiye kadar yazılmış en iyi sistem eleştirilerinden biri olan bu roman, özgürlük amaçlı bir devrimin nasıl tek adamlığa everilebileceğini gözler önüne serer. George Orwell’in alegorisi, bugün özgürlüğün saldırıya uğradığı her durum ve yerde güncelliğini koruyor.
(Tanıtım Bülteninden)
İnsanoğlu konforu yakaladığı zaman maalesef ideolojisini unutup hatta ideolojisine tam zıt bir yaşantının içerisine girebiliyor. Yazarı “George Orwell” olan “Hayvan Çiftliği” kitabında bu durum çok güzel bir şekilde kaleme alınmış.
Neysen osun vaatler bir yere kadar malesef. Kitap bunu güzel vurgulamış güzel tşk
”İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir.”
romanı en iyi anlatan söz bu olmalı:)
ilk fırsatta okuyacağım. çok beğendim. sayenizde.
Türkiye siyasetini bugünün tarihi ile anlatan en iyi anlatan kitap, herkesin okumasını şiddetle öneriyorum.
Çok Güzel Bir Kitap.
Gerçekten çok güzel bir kitap, ben de ortaokul Türkçe öğretmeniyim ve kitabın okunmasını öneririm ve kendi öğrencilerime de okutmayı düşünüyorum, tek kelime ile HARİKA🥰🥰💕
Kimsenin Stalin’i ve Stalinizm’i eleştirmeye hakkı yoktur. ilk fırsatta kitabı okuyarak yorumda bulunacam.
Kitap çok güzel
Evet bencede