Beyaz Gemi

Beyaz Gemi – Cengiz Aytmatov

Tür:Roman
Yazar:Cengiz Aytmatov
Yayınlanma Tarihi:1970
Yayınevi:Ötüken Neşriyat
Karakterler

Mümin:  Çok iyi kalpli, çalışkan ve torununu çok seven bir dededir. İyi kalpliliği ve kimseyi kıramayışı yüzünden kızının kocası tarafından küçümsenip aşağılanan biridir. Çok çalışkandır.

Çocuk: Hayal dünyası oldukça geniş, doğayı ve hayvanları çok seven bir çocuktur. 5-6 yaşlarındadır, dedesini ve onun anlattığı masalları çok sever. Ancak hiç arkadaşı olmadığından çok yalnızdır. 

Orozkul:  Mümin’in kızıyla evlidir. Çok alkol alan ve eşine şiddet uygulayan, sinirli, huysuz bir adamdır. Korucubaşıdır ama doğaya çok zarar verir.

Bekey: Oruzkul ile evlidir. Orozkul ile çocukları olmayışından dolayı sürekli suçlanır, ancak Bekey sürekli buna sabretmeye çalışır.

Seydahmet: Orozkul ve dede ile çalışan biridir.

Gülcemal: Seydahmet’in eşidir. Gün içinde nine ve Bekey ile vakit geçirir.

Nine: Mümin’in eşidir. Ne eşine ve kızına ne de torununa sevgi göstermez.

Kulubeg: Genç, yakışıklı, uzun boylu bir şofördür. Çocuğun gözünde ise bir kahramandır. 

Koketay: Orozkul’un arkadaşıdır. 

Konusu

San taş vadi etrafında dedesinden başka hiç kimsesi olmayan ve birkaç insanla bu bölgede yaşamak zorunda olan, özünde mutlu olmaya çalışan bir çocuğun hikayesini anlatmaktadır.

Beyaz Gemi Özeti

 Mümin dede, nine, çocuk, Bekey Teyze, Orozkul, Seydahmet ve Gülcamel San-Taş adı verilen ıssız bir vadide yaşamaktadır. Burada sadece 3 ev olduğundan dolayı çocuğun hiç arkadaşı yoktur ve çok yalnızlık çekmektedir. Annesi ve babası onu terkedip dede ve nineye bırakmıştır. Çocuğun en büyük eğlencesi dedesinden Boynuzlu Maral Ana masalını dinlemektir. Çocuk okula başlamak üzere olduğu için dede zar zor ona çanta almış, çocuk da bu çantayla arkadaş olmuş ve onla dertleşmeye başlamıştır. Ayrıca çocuğun eski bir dürbünü vardır ve o dürbünle hep beyaz gemiye bakar. Babasının o geminin kaptanı olduğunu düşündüğünden bir gün o gemiye balık olup ulaşabileceğine inanmıştır.

Dede, Orozkul ve Seydahmet beraber çalışmaktadır. Maaşlarını Orozkul verir ve dedeyi bunu öne sürerek kötü şekilde çalıştırır. Mümin ise hem kendi saf kalbinden hem de ninenin ona baskılarından dolayı Orozkul’a ses çıkaramaz. Orozkul, herkese kötü davranan ve karısını kısırlıkla suçlayıp ona sürekli olarak şiddet uygular. Mümin buna her şahit oluşunda içi sızlar ancak nine ona Orozkul’dan maaş aldığı için ses çıkarmaması gerektiği konusunda baskı yapar. Mümin’in sürekli üzüldüğünü gören çocuk da onun için sürekli üzülmektedir. Çünkü o evde ona gerçekten değer verip onunla ilgilenen tek kişi dedesidir. Bir sene sonra çocuk okula başladığında o çok sevdiği çantasıyla okula gider ve okulu çok sever. Okul onun tüm dünyası haline gelmiştir. Onu okula götürüp alan kişi yine dedesidir, hiç okuluna gecikmez. Bir kere Oorzkul’un dedeyi ağır şekilde çalıştırmasıyla dede geç kalmış ve çocuk saatlerce dedesini beklemiştir ve çok üzülmüştür. Ancak dedesinden masal dinlemeyi o kadar çok seviyordur ki her akşam bıkmadan dedesinin ona anlattığı Boynuzlu Maral Ana masalını dinleyerek mutlu olur. Dede soylarının onlara dayandığını düşünmektedir ve çocuk da bu düşünceye inanmaktadır. Bir gün Boynuzlu Maral Ana’yı görebilme umuduyla yaşar. Dedesinin masalına göre Boynuzlu Maral Ana insanların zulmünden dolayı onların vadisini terketmiştir, ancak onları hep koruyordur. 

Bir gün çocuk kayalarla oynadığı sırada çocuk beş altı adet kamyonun geldiğini görür ve peşlerine takılır ve bunu gören şoför aracı durdurarak çocukla tanışır. Aracın şoförü olan Kulubeg, çocuğa dedesini tanıdığını ve kendisinin de Boynuzlu Maral Ana’nın soyundan geldiğine inandığını söyler. Çocuk bunu duyduğuna çok mutlu olmuştur ve dedesine bunu anlatmak için sabırsızlanır. Ancak Orozkul yine Bekey Teyze’yi dövdüğünden dolayı o karmaşada dedesine bunu anlatamaz. O gece müthiş bir şekilde fırtına çıkar. Kulubeg ve arkadaşları yolda kalınca Mümin’in evine sığınmak zorunda kalırlar. Çocuk Kulubeg ile daha fazla zaman geçirebileceği için çok mutlu olur ve son ana kadar onlarla vakit geçirir, tipi geçince ise Kulubeg ve arkadaşları onlara veda ederler. 

Çocuk bir önceki gece çok üşütüp hastalanmıştır. O bahçede yatarken bahçeden kahkahalar yükselmektedir. Herkesin neşesi yerindedir, dede bile alkol alıp sarhoş olmuştur, ortada bir ateş yakılmış ve et pişirilmektedir. Çocuk yatağından kalkıp yanlarına gittiğinde yerde Boynuzlu Maral Ana’ya çok benzeyen bir kafa görünce çok irkilir ve dayanamaz. Orozkul ise o boynuzları kırmakla uğraşır. O anki yaşadığı çaresizlikle hayalinde kahraman olarak gördüğü Kulubeg’in gelip Orozkul’a haddini bildirdiğini hayal eder, ancak arkadan yükselen kahkahalar çocuğu hayalinden uyandırır. 

Ardından arkadan maralların nasıl vurduklarına dair hikayeler yükselir ve bunu kahkahalarla anlatırlar. Çocuk artık duyduklarından, gördüklerinden ve içki kokusundan boğulmuş ve dayanamayacak hale gelir. “Balık olmak istiyorum, balık olarak kalsam daha iyi” diyerek ağlıyordu bu şekilde yürürken sarhoş olup toza toprağa bulanmış halde yerde yatan dedesini görür ve eve gitmek için ona yalvarırır, ancak dedesini onu bir türlü duymamaktadır. Dedesine balık olup gideceğini ve eğer bir gün Kulubeg gelirse bunu ona da söylemesini ister.  Çocuk güçlükle çay kenarına gider, soğuktan titremesine rağmen çayın içinde koşarak ilerlemeye çalışır. Çayın akıntılı ve derin bir kısmına denk gelir, ancak çırpınışları onu kurtaramaz. O sırada kimse onun balık olup uzaklara gittiğini bilmiyordu.

Dede onun en yakın arkadaşı olan torununa son sözlerini sonradan söyleyecekti: “Artık sen söylenen şarkıları duyamazsın. Su boyunca yüzüp gittin çocuğum, seni kurtarabilecek Kulubeg ve Boynuzlu Maral Ana’ya rağmen, ama sen yüzüp gittin. Hiçbir zaman balık olamayacağını biliyor muydun? Beyaz gemini göremeyeceğini ve ona selam verip oraya gidemeyeceğini? Şimdi yalnız sana şunu söyleyebilirim: “Çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin. Sana, senin sözlerini tekrarlarayak veda ediyorum: ‘Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim'”

Beyaz Gemi – Kitap Açıklaması

Masalla gerçeği birleştiren bir eserdir. Geçmişi temsil eden dede ile geleceği temsil eden çocuk arasında dramatik bir ilişki kurarak insan duygu ve düşüncelerine kendine has yorumlar getirilir. Adı eserde hiç geçmeyen çocuğun saf ve temiz dünyasından, hayatın acı ve çıplak gerçeğine uzanan bir roman kurgusu meydana çıkarılır. Aytmatov’un, edebiyat âleminde geniş akisler uyandıran, uzun yıllar tartışılan, verilmek istenen mesajla yaratılan tiplerin büyük bir uyum sağladığı eserlerinden biridir.

(Tanıtım Bülteninden)

Sinem Ezgi Akbulut
Sinem Ezgi Akbulut
Okur - Yazar - Çizer

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin
adnan
adnan
Ziyaretçi
1 yıl önce

kitabın özeti çok güzel yazılmış. kısa ve öz olmuş yazanın ellerine sağlık.

Sosyal Medya

774BeğenenlerBeğen
4,854TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
62AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular