80 Yaş Zor Zamanlar Günlükleri – Oya Baydar
Tür: | Yaşam Öyküsü |
Yazar: | Oya Baydar |
Yayınlanma Tarihi: | 2021 |
Yayınevi: | Can Yayınları |
Konusu
Yazar 2020 yılının mart sonu ile başlayan ve eylül ayının ilk haftalarına kadar geçen zamanı kendi günlükleri aracılığıyla okuyucusuyla paylaşıyor. Salgının tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına aldığı bu günler mercek altında incelenip yazarın aktivist geçmişi ve edebi dili ile beraber yoğrulup geleceğe dair öngörülerini kapsıyor. Salgından bağımsız olarak yazarlık, dil, kültür, hak adalet kavramları ile beraber çevre felaketlerini de kanvası içerisine almış. Yazar, gerçekçi fakat esprili bir dille kaleme aldığı günlüklerinde, okuyucuya geçmiş ve günümüzü kapsayacak bir biçimde hem dünya hem de ülkemiz siyaset sahnesini içine alan bir “flashback” deneyimi sunuyor. Günümüz gerçekleri ile beraber ve geleceğe ışık tutan bir eser.
80 Yaş Zor Zamanlar Günlükleri Özeti
Oya Baydar, 80 Yaş Zor Zamanlar Günlüklerini salgının başladığı ilk günleri olan 22 Mart’ta yazmaya başlıyor. Yazar günlük yazmak istemesine rağmen yoğunluğundan dolayı buna fırsat bulamaz ve salgın nedeniyle gittikleri Marmara Adası’nda hayatın anlamsızlığına karşın kendi hayatına anlam verme çabasıyla günlükleri yazmaya başlar. Yazarın bir başka isteği ise aldığı notlarla geleceğe ışık tutabilmek ve kendinden bir şeyler bırakabilmektir. Salgın günlerini adada geçirdikleri için günlük hayata getirilen kısıtlamalardan etkilenmeseler de belirsizliğin hâkim, özgürlüklerin ise kısıtlı hali onu umutsuzluğa sürükler.
Oya Baydar’ın siyaset ve yazarlıkla geçen günlerini, dünü, bugünü ve geleceğe dair öngörülerini anlattığı günlüklerinde, yaşananlara tamamen gerçekçi bir çerçeveden yaklaşmış. 80 yıldır dünyanın her haline tanıklık etmiş, ülkenin her halini içinden yaşamış birisi olarak yaşanan küresel felaketi yorumlayıp okuyucusuyla paylaşmış. Devletlerin krizi fırsata çevirme çabalarını, siyaset dünyasındaki yıkıcı rekabeti ve insanların salt kapitalist hırslarla yapmış oldukları kötülükleri anlamakta güçlük çeker. Anti-demokratik, otoriter rejimler için harika bir araç gibi gözüken sokağa çıkma kısıtlamalarının yeni sorunları da beraber getireceğinin altını çizer. Çünkü özellikle çocukların ve 65 yaş üstü insanların hareketsiz hayatlarının psikolojik ve fiziksel sorunlara yol açacağı besbellidir. Yeni normal denen bu farkında olmadığımız ama alıştığımız durumu bir “distopya” olarak yorumlar. Günlüklerde sıkça altı çizilen diğer bir konu da dünya geneline faşizmin aynı COVID 19 gibi hızla yayılmasıdır. İnsanların birbirini ayrıştırdığı, savaş sözcüklerinin coşkuyla karşılandığı, şiddet yanlısı insanların sayılarının arttığı bu konjonktür onun hayattan bıkkınlığının nedenlerindendir. Tam da bu yüzden “Ak saçlılar Sesleniyor “eyleminin içinde bulunarak gençlere çağrı yapıp seslenir. Toplumun seçkin isimlerini bir araya gelmesiyle oluşan bu birlikteliğin amacı daha adil, dayanışmacı, barışçı, adaletli, bir dünyanın hayaline gençlerin de katılımının sağlanmasıdır.
Günlükler, bizlere o günlerdeki çevre felaketlerinde yaşananları, iktidar ve muhalefet kanadının yetersiz politikalarını da anımsatır. Yazar sıklıkla geçmiş yılların hatalı politikalarını anımsatarak yapılan hataların günümüze etkilerini, çözüm yollarını vererek öncüllerini işaret eder. Temelde yatan birbirini anlayıp hoş görme anlayışının edebiyat dünyasında etkileri de anlatılanlardandır. Gerçekçi yaklaşımıyla gamlı baykuş olarak adlandırılsa da o Murphy yasalarına inanan birisidir. Romantik bakış açısından uzak tamamen çözüme odaklıdır. Ülke gündemi ve salgının etkilerinin gidişatı onun umutsuzluğu, gençlerin dinamizmi ise onun umududur.
Yazımına ilk baharda başlanan ve sonbaharın ilk aylarında sonlanan bu günlükler geleceğe karamsar baksa da içinde umut barındırmıyor sanmayın; En nihayetinde “Kuş ölür, sen uçuşu hatırla…”
Yıllar sonra bile yeniden okunacak eserlerden.
80 Yaş Zor Zamanlar Günlükleri – Kitap Açıklaması
İnsan 80 yaşına varıp da yaşayacak az zamanı kaldığında bir ömrün bütün çabalarının, umutlarının, acılarının, sevinçlerinin sıfırlanmasını kabullenemiyor. Yaşamımın anlamı neydi sorusuna, hiçbir anlamı yoktu, cevabını vermenin ağırlığına dayanamıyor O zaman, bir virüsün yıkıcılığından medet umuyor, insanlığın bu enkazın altından kalkabileceği, başka bir dünyayı mümkün kılabileceği umuduna sarılıyor bir an, ama sadece bir an.
Oya Baydar’ın, 2020 yılında tüm dünyayı kasıp kavuran pandeminin ilk günlerinden yılsonuna kadar tuttuğu bu notlarda Covid-19’un toplumsal hayattaki etkilerini gün gün takip ediyoruz. Bir virüsün anlı şanlı insan uygarlığını perişan etmesi, halkın hastalığa yaklaşımı, tüm sokakları saran korku, sivil toplumun her şeye rağmen mücadeleye devam etme çabası, iktidarların çaresizliği, 65 yaş üstü insanların yaşadıkları kapanma/kapatılma günleri…
Tüm bunlar, 80 yıl boyunca mücadeleyi bir an olsun bırakmamış bir kalemin anıları, kendi hayatının muhasebesi ve geleceğe dair beklentileriyle yoğruluyor.
Usta bir yazarın yaşanan bu ilginç zamanlara düştüğü, yıllar sonra bile tekrar tekrar dönülüp okunabilecek zihin açıcı notlar.
(Tanıtım Bülteninden)