Ana SayfaSözler ve MesajlarAkilah Azra Kohen Sözleri

Akilah Azra Kohen Sözleri

Akilah Azra Kohen Sözleri

İnsanlar kendi fırtınalarında yitip gidiyordu. Nedenlerini bilmediğimiz duygularımız değil miydi fırtınalarımız?

Hayat aynı anda akıyordu, üstelik aynı mekânda ama herkes farklı yaşıyordu gerçekleri, acıları, duyguları, düşünceleri… Çünkü hayat, her bedende daima farklı akıyordu.

Neyin merakına takıldıysa zihnimiz onun dünyasında var oluyordu gerçekliğimiz.

İnsan, diye düşündü, kalbi elinde, kalbini verecek birini arayarak gezen tek varlık bu gezegende.

Gerçekten seven biri, sevdiğine sahip çıkmak için gerekirse delirirdi.

Kadınlardan kopardıkları parçalarla kendilerini erkek ilan etmiş eksik erkeklerle doluydu dünya.

İnsan bir bakışta esir düşebilen, bir bakışla özgürleşebilen belki de tek varlıktı.

Zaman her şeyin çaresidir derler ya aslında zaman değildir çare, o zaman içinde acılarımızı yenmek için harcadığımız çabadır.

Ulaşması gereken şeye ulaşmak için değil, kendini göstermek için yaşayanlar ancak ruhlarının çürüdüğü bir yere varırlardı.

Kalbi başkasına ait olan biri, ait olduğu kişiden uzakta ne kadar özgür olabilirdi ki?

Ait olmak için var olduğunu hissettiğin birinin sana böyle uzak olması, seni böyle yargılaması, tuzaklar kurması ve senin tüm açıklarınla görebilmesi resmen lanetti.

Karşılıklı sevgi üretmeye başlamış iki beden, sessizliğin içinde, birbirlerine hiç dokunmadan enerjilerini bulaştırabilirdi.

Kendini her zamanki gibi yalnız hissetti, aslında hissettiği yalnızlık değil fazlalık olmakla ilgili bir duyguydu.

Akilah Azra Kohen Alıntıları

Gör Beni

İnsan bir anı bin kez yaşayabilir miydi? Bin kez yaşanan tek bir an tüm anları kaplayıp hayatı önemsizleştirebilir miydi?

Kendimizden başka bir canın iyiliği için hayata yalvardığımızda doğuyordu insanlığımız.

En büyük devrim her şeye rağmen yaşamaktı. Gülmek ise her karanlığa şafaktı!

Tükenme oğlum! Sahte olan her şeyden uzak dur, özellikle de insansılardan. Seni birilerine dönüştürmelerine izin verme! Kendini seç.

Anne, bu muhteşem kelime, durmak üzere olan bir kalbe vurulan adrenalin iğnesi gibiydi. Anne, mücadelenin bitmek bilmez ateşiydi.

Bilgi herkese yayılmadan bilmenin yarattığı basınç öylesine büyüktü ki bunu ancak gerçekten bilenler anlayabilirdi, hayat işte o zaman cehennemdi. Bilmeyenlerin arasında bilen olmak en büyük lanetti. Dinlemeyenlerin arasında duyan olmak ise felaketti.

Bir kadın için en zoru, arzulanmaktan sakınabilmek değil miydi? Arzulanmak kadınların hastalığı gibiydi, en çok arzulandıkları kişiye yönelmeleri acaba acizlikleri miydi? İstenmek…

İnsan olmayı başarabilmek için doğduğunu anlamadıysan, hangi dine inandığının hiçbir önemi yok.

Fi

Tanrı, çatlama cesaretini gösteren her tohumda, gördüğünün ötesini hissetmek için acıyı göze alan her ruhta, deneme cesaretini gösteren her düşüncede var olur. Korkusuzca ve doğallıkla kendini deneyimler.

Mantığı kaçmasını söylerken geri kalan her şeyiyle baktığı şeye ait oldu Can.

Çi

İnsanlığımıza rağmen hayvanlığımız kadar etrafımızda saygı uyandırabilmemiz ne acıydı.

Pi

Karanlıkla savaşmanın tek yolu, fark etmektir. Fark edince ışık olursun.

Algıladığımız kadarını gerçek sanıyoruz. Yani anladığımız kadarı bizim gerçeğimiz oluyor.

Her anını çocuklarına adayan anneler belki de ilgileriyle zehirliyorlardı çocuklarını. Aynı hiçbir anını çocuklarına adamayan annelerin ilgisizlikleriyle zehirlemesi gibi…

Hayat paylaşmayı bilmediğimiz için savaşa dönmüştü, hâlbuki paylaşmak için birlikteydik savaşmak için değil.

Eksikliklerimize odaklanıp inancımızı kaybedersek yeteneklerimiz asla var olamaz.

Aeden

İlgisizliğin huzur, kavganın çözüm, yalanın yöntem, savaşın kurtuluş haline getirildiği bir gerçeklikte, belki de başka bir hayatın cehenneminde yaşıyoruz…

İnsan organizması sorması gereken sorular yerine hep karşısındakinin duymasını istediği cevapların sorularına odaklanmaya eğilimli.

İyilik yapan ya da kötülüğü belgeleyen herkesin videolarıyla dolmuştu internet.

Her çocuk herkes tarafından sahiplenilmeden huzur gelmeyecekti bu gezegene.

Bedenin toprağa, deneyimlerin evrene, ruhun Yüce’ye dönsün. Unutma, ancak bütünün tamamı kadar yalnız, her bir parçası kadar çoksun. Ruhun her daim anlamlarla var olsun.

Azra Kohen’in Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.

Sayfamızda Azra Kohen’in hayatı ve eserleri yer alır.

Like
Love
Care
Haha
Wow
Sad
Angry
KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

776BeğenenlerBeğen
4,879TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
60AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular