Faust – Johann Wolfgang von Goethe
Karakterler
Faus: Oyunun başkahramanıdır. Hukuk, felsefe, tıp ve teoloji ile ilgilenen ve doktorasını yeni tamamlamıştır. Ancak düşüncelerinde ilahi olana dair şüpheler vardır. Faust, felsefeyi, tıbbı, doğa bilimlerini, teolojiyi araştırmış, gençlik ve olgunluk çağını yeryüzünün sırlarını çözmek için tüketmiştir.
Margaretha: Yirmi beş yaşında saf bir kızdır. Şeytan Mephisto, aşk içkisini de ona içirerek Faust ve Margaretha’yı birbirine âşık eder.
Konusu
Goethe’nin kendi iç dünyasından ve hayatından izler taşıyan roman, aslında manzum bir tiyatrodur. İnsanı simgeleyen Faust ile şeytanın savaşını anlatır.
Faust Özeti
Faus, bilim, felsefe, akıl alanında her şeyi öğrenir. Öğrenecek yeni bilgi kalmamıştır. Her ne kadar yeni bilgiler edinmeye çalışsa da onu bulmuş ve en ince ayrıntısına kadar öğrenmiştir. Artık bütün gün canı sıkılır ve ne yapacağını düşünmekten kendini alıkoyamaz. Hayatta hiçbir şey onu mutlu etmez. Günleri karamsarlık içinde geçer. Hayatı tadamaz, hiçbir dünyevi tat onun için anlamlı değildir. Âşık olmak, eğlenmek, delicesine mutlu olmak ister. Son bir umut olarak büyücülüğe başvurur. Ruhu çağıracak, aradığı lezzeti ve bilgiyi bu eserde bulacaktır.
Bu sırada iblis Mephisto ve tanrı, Faust’un durumu hakkında konuşmaya başlar. Mephisto, Faust’un arzusunun hayattan zevk almak, bütün diyarları dolaşmak olduğunu ve onu sapıklığa sürükleyeceğini söyler. Tanrı ise Mephisto ne yaparsa yapsın Faust’un iyi ruhunun buna izin vermeyeceğini, yoldan çıksa bile bir gün doğru yolu bulacağını bilir. Mephisto Tanrı’ya meydan okur ve iddiaya girerler. Tanrı onun Faust üzerinde deney yapmasına izin verir.
Bir gün Faust’un canı sıkkınken yanındaki köpeğin insan gibi davrandığını görür. O anda Mephisto köpeğin içine girer. Faus bunu fark eder ve köpeğe seslenir ve ona, ruh ne olursa olsun, hemen dışarı çıkmasını söyler. Mefisto çıkar. Faust onu görünce irkilir ve ne istediğini sorar. Mephisto, onu bu sıkılmış hayattan kurtaracağını ve ona hayatının aşkını sunacağını söyler. Memleketi dolaşıp en güzel içkileri tadacağını ve mutlu günleri önüne sereceğini söyler. Faust’un aradığı tam olarak budur. Gözleri parlıyor. Mephisto, karşılığında ruhunu kendisine teslim etmesini ister. Faust ise bu teklifi anın tutkusuyla kabul eder. Bundan sonra Faust ve Mephisto’nun maceraları başlar.
Margaretha, yirmi beş yaşında saf bir kızdır. Şeytan Mephisto, aşk içkisini de ona içirerek Faust ve Margaretha’yı birbirine âşık eder. Çok mutlu, rüya gibi bir ilişkileri olur. Bu sırada da görünmeyen diyarlara giderek tatsız yiyecekler tüketirler. Ancak Margaretha saçma sapan planlar peşindedir. Faust’la işbirliği yapar. Onları rahat ettirmek için annesini zehirleyerek öldürür. Daha sonra Faust tarafından çocuğunu boğar. Bu nedenle, Margaretha’nın erkek kardeşi ve Faust arasında anlaşmazlık vardır. Faust kız kardeşini öldürür ve Margaretha hapse atılır. Faust kaçar.
Mephisto ve Faust gittikleri yerde Helena adında güzel bir kadınla tanışırlar. Ama aradığı mutluluğu onda da bulamaz. Son verimli işlerin peşinden gider. Bir bataklığı uygun bir alana çevirmeye çalışır ve başarır. Ve işte o anda aradığı mutluluğu bulur. Bu sırada Mephisto ise ona mutluluk getiren ruhu ele geçirmek ister ve onu bir mezar gibi kazdığı çukura atar. Faus son nefesini verir ama Mephisto hâlâ onun ruhuna sahip olamaz. Son perdede Margaretha ayağa kalkar ve gökyüzüne yükselir.
Kısa Bilgiler
- Johann Faust’un hayatı, kişiliği ve kaderi çerçevesindeki efsaneler, 1587 yılında hikâyelerin oluşumundan bu yana, birçok kez ele alınan, ünlü bir edebi kaynak olmuştur.
- Olay, tarihi Faust’un yaşadığı dönemleri, yani Ortaçağ’dan Yeni Çağa geçiş dönemini kapsamaktadır. Bugünkü Almanya’da, Leipzig ya da Harz bölgesinde geçmektedir.
- Faust adlı şiirsel oyun, ünlü Alman ozanı, oyun yazarı Johann Wolfgang von Goethe’nin (1749-1832) dünya klasikleri arasında önemli bir yer tutan eserdir. Faust, Goethe’nin butün eserlerinin bir birleşimi olarak kabul edilir.
- Faust, Goethe’nin neredeyse tüm yaşamı boyunca yazarak tamamladığı bir yapıttır. Urfaust adıyla on sekiz yaşında başladığı oyunu, 1806de Faust I ve 1832de Faust II adıyla iki büyük bölüm halinde yazarak seksen üç yaşında ölümünden kısa bir süre önce bitirebilmiştir.
Faust – Kitap Açıklaması
Önce halk efsanelerinde, adı meçhule karışmış ozanlar söylediler bu âteşîn hikâyeyi. Sonra edebiyatçılar keşfettiler, eski kroniklerin içinde ilginç öyküler ararlarken. Kimler kalemini sivriltmedi ki şeytanla insanın gizli mukavelesini ademoğluna fısıldamak için. Ama içlerinde en ölümsüz olanı, müjdeyi ve lâneti tüm ruhları sarsarcasına haykıranı, Goethe’nin Faust’uydu.
Faust, modernitenin trajedisini haber veren ilk büyük yapıt oldu. Kimin kazandığı ve kimin kimi kandırdığı belli olmayan bir irade savaşıydı anlatılan.
Hikâyenin özeti şuydu: Şeytan Tanrı’ya meydan okudu, savaşın sonunu bile bile. Çünkü yaratılış öyküsünü bilmeyen melek olamazdı. Lâkin kendi öyküsünü unutan insan devreye girdiğinde bu meydan okuma, büyük bir soru işaretine dönüştü. Belki şeytan için değil, ama kesinlikle insan için…
Şeytan bir soru işareti, ruh bir soru işareti, insan: ardı sıra dizili soru işaretleri… Ve insanın yeryüzündeki devr-i dâimi başladığı anda, ruhun üzerine yapılan pazarlıklar ve olası mukavelelerin de dönemi açıldı. Bu mukaveleden habersiz bir ademoğlu olmadı. O, her zaman, pazarlığın bir tarafıydı. Belki de bu yüzden, kendini okumak isteyen herkes pür dikkat, kulak kesildi bu hikâyeye: “Kimdir Faust? Şeytan’a mı verdi ruhunu? Nasıl bir sözleşmeydi bu?”
Kendimizi başkalarından dinlemek, en sevdiğimiz mesleğimiz değil midir? O halde herkesin vâkıf olduğu bir temayı, yaşamı efsaneleşmiş bir karakterin omuzlarına yükleyerek anlatan Goethe’ye kulak verelim… Tüm yaşamını adadığı ölümsüz eseri Faust’a…
(Tanıtım Bülteninden)