Ana SayfaRomanSuçumuz İnsan Olmak

Suçumuz İnsan Olmak

Suçumuz İnsan Olmak – Oktay Akbal

Tür:Roman
Yazar:Oktay Akbal
Yayınlanma Tarihi:2018
Yayınevi:Doğan Kitap
Karakterler

Nuri: Felsefe bölümünden mezun olan Nuri’nin Monoton bir hayatı vardır. Hayattan zevk almayan, iki çocuk sahibi ve mutsuz bir evliliği vardır.

Şevket Bey: Nuri’nin patronudur. İşten başka bir şey düşünmeyen asık suratlı bir adamdır.

Nedret: Sarışın güzel bir bayandır. Kocası ile beraber aşçı olarak çalışmaktadır.

Nedim: Nuri’nin üniversiteden arkadaşıdır. Resim bölümünden mezundur. Uzun zaman sonra Ankara’ya dönmeye karar veren Nedim, asıl amacı yıllar önce sevdiği kadın olan Sevim’i özlemiş olmasıdır.

Sevim: Nedret ile arkadaş olan gevşek bir insandır. Onunla evlenmek isteyen Nedim’i kabul etmez. Ama Nedim ile eğlenmekten de vazgeçmez.

Konusu

İnsan Olmak Suçumuz, İstanbul’da felsefe okuyup Ankara’da memurluk yapan Nuri ile tesadüfen tanıştığı Nedret’in platonik aşkı konu edinmiştir.

Suçumuz İnsan Olmak Özeti

Roman 1940 Türkiye işçi sınıfına dayanmaktadır. Nuri’nin monoton, hayattan zevk almayan, kendi iç dünyasında sürekli sorguladığı bir hayatı vardır. Mutsuz evliliği ve iki çocuğuyla maraton hayatına devam etmektedir. Ankara’da bir şirkette çalışır. İş yerindeki insanlar monotondur, her zaman aynı solgun yüzleri ve ifadeleri kullanırlar. Patronu Şevket Bey, işten başka bir şey düşünmeyen asık suratlı bir adamdır. Anı tutmaz. Nuri her işten çıkışında bir apartmanın önünden geçer. Aşçı olan Nedret ve kocası burada iş sahibidir. Nedret, sarışın ve güzel bir bayandır. Nuri iç çıkışları oradan geçerken yol boyunca ona musallat olur. Yıllar önce sevdiği ve uzun zamandır tanıdığı bir kadınla evlenemeyen Nuri, o kadın onu terk etmeseydi hala bunları yaşar mıydı? Diye onu düşünüyor. Nuri’nin eşi, sürekli işbaşında olan, parası varsa gülen bir kadındır. Nuri bu kadının gözlerinde aşkın izini bile göremez ve karısı ona her geçen gün daha çirkin ve şişman görünür. Nuri’nin iç dünyasına girdiğimizde rüya ile gerçeği karşılaştırdığını görüyoruz. Nuri, rüya ile gerçeğin aynı olduğunu söylese de arada kalmışlığı dikkat çekicidir. Nedim ve Nuri üniversiteden arkadaşlardır. Nedim Resim Bölümü’nden, Nuri Felsefe Bölümü’nden mezun olmuştur. Nedim yıllar sonra Ankara’ya döner. Nedim’in dönmesinin nedeni ise Sevim’i çok özlemiş olmasıdır.

Sevim, Nedret ile arkadaştır. Sevim gevşek bir insan olmasına rağmen manevi duygulara öncelik vermeyen bir karakterdir. Nedim Sevim’i sevse de âşık değildir. Nedim bir ev almıştır ve Sevim ile bu evde yaşamanın hayalini kurmaktadır. Sevim, Nedim’in bu hayallerini hoş karşılamaz. Kocasını ve zengin hayatını bırakıp Nedim ile birlikte sefalet içinde yaşamak istemez. Nedim, Sevim’e istediği yaşam koşullarını sağlamaz. Tüm bunların yanında Nedim ile eğlenmekten de geri kalmaz. Nuri, platonik aşkının gizli kalmasını istemez. Cesaretini toplar ve Nedret’e bir aşk mektubu yazar. Yazdığı mektubu dükkânın kapısının altından fırlatır. Nedret mektubu okuyunca hoşuna gider. Hissettiklerine benzer duygular hisseder. Ancak bu duygular yanıltıcı olacaktır. Kocası onun hayat arkadaşı ve meslektaşı olmuştur. O da bu maratondan bıkmıştır. İkinci mektubu da Nuri yazar. Sonunda Nedret ile görüşmeye karar verirler. Buluştuklarında bir otele gidip buluşmayı daha uygun buluyorlar. İkisi de evli olduğu için otel onların saklanma yeri olacaktır. Otel odasında yalnız kalan çift; korkulu bir pişmanlık, ıslak bir yalnızlık içindedirler. Birbirlerine yaklaştıklarında kapı zili çalar. Birden toparlanırlar. Ama kapı yanlış yerden çalınır. Bu arada, ne kadar yanıldıklarını anlarlar. İkisi de utanç, korku ve pişmanlıkla gözlerini indirirler. Bunun bir hata olduğunu kabul edip otelden ayrıldılar. Nedret, kocasına yaptığı kötülükten utanır. Duygularının onu aldatmış olmasına o bile şaşırır. Nuri de kendi iç dünyasında büyük bir yıkıma uğrar. Uzaktan platonik aşk yaşadığı ve geceleri hayalini kurduğu kadın, hayal ettiği gibi değildir. Mutsuz evliliği; Sokaklarda iki çocuğunu ve karısını düşünerek yürüyor. İkisi de kendini suçluyor. Ama tek suçları insan olmaktır. İnsan hataları kaçınılmazdır. Hayatlarına kaldıkları yerden devam ederler.

Suçumuz İnsan Olmak – Kitap Açıklaması

Türk edebiyatında gerçekçilik akımının önemli temsilcilerinden Oktay Akbal, 1958 TDK Roman Ödüllü kitabı Suçumuz İnsan Olmak ’ta Ankara’nın 1940’lardaki gündelik yaşamını, memurları ve memuriyetin tekdüzeliğini gözler önüne seriyor.

Suçumuz İnsan Olmak, İstanbul’da felsefe okuyup Ankara’da memur olarak çalışan evli ve çocuklu Nuri’nin bir tesadüf sonucu karşılaştığı Nedret’le arasında geçen platonik aşkı anlatıyor. Mutsuz evlilikleri içinde kaybolmuş, masum bir heyecanla yasak aşkta çare arayan ama bunun bir hayal olduğunu anlayıp kurtulmak istedikleri yaşamlarına dönmek zorunda kalan Nuri ile Nedret’in hikâyesi…

(Tanıtım Bülteninden)

KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

774BeğenenlerBeğen
4,842TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
62AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular