Pencereden – Güray Süngü
Tür: | Roman |
Yazar: | Güray Süngü |
Yayınlanma Tarihi: | 2006 |
Yayınevi: | İz Yayıncılık |
Karakterler
Ayhan: Romanın ana karakteridir. Herkese siz diye hitap eden, kimseye güvenemeyen, bu yüzden de kibarlığı kendine zırh edinmiş biridir.
Diğer karakterler: Özlem, Nermin, Zeynep
Konusu
Yabancılaşan bireyin kendine göre bir dünya kurmaya çalıştığı, intihar temasının tersten işlendiği psikolojik romandır.
Romanın ana karakteri Ayhan, başarısız bir intihar girişiminin ardından kendisi ve onun gibilerin yaşayabileceği bir dünya aramaktadır ve bu amaçla intihar ederek ölmeyi başaramamış insanları bulmaya çalışır. Kitapta geçmişe dönüşler ve Ayhan’ın çöküşü verilirken bir yandan da intiharın ardından hayata tutunma arzusu konu ediniyor.
Pencereden Özeti
Romanımız Ayhan’ın İstanbul’da yalnız yaşadığı ve birbirine çok benzeyen günlerinden biriyle başlar. Düzenli bir hayat süren Ayhan, sabah erkenden kalkıp bakkala gider, kahvaltısını yapar ve çalışmamasına rağmen her gün onu oyalayacak bir şeyler bulur. Ayhan’ın gazetelerin üçüncü sayfasında intihar haberlerini toplamak gibi ilginç bir alışkanlığı vardır. Durağan romana gizem katan unsurlardan biri de bu haber toplantılarıdır. Aynı zamanda konu intihar olduğu için bir gerilim daha eklenir. Sıradan bir utangaç olarak hayal ettiğiniz Ayhan’dan korkmaya başlarsınız. Bu hafif gerilime eşlik eden ana hikâye olabildiğince düzdür.
Yazar burada Ayhan’ın kadınlarla olan iletişimine dikkat çekmiştir. İlk başta ortaya çıkan Nermin, bir caz kulübünde Ayhan ile tanışır. Oradaki olası sosyal etkileşimlerden korkar. Yazar, Ayhan’ı davranışları ve cevaplarıyla iyi göstermeye çalışır. Öte yandan yazara katılıyorum, bu karakteri açmak zor. Öte yandan yazar, Zeynep isimli karakterle bu karakteri delme konusunu çok daha başarılı bir şekilde yürütebilmişken, Nermin’in varlığı yüz güldürüyor. Ayhan, Zeynep ile çamaşırhanede tanışır, orası buluşmak için daha makul bir yer olur. Zeynep, Ayhan’ı üniversitedeki yaşıtları gibi hareketli bir hayatın peşinde olmadığı, derin soru ve sorgulamaların peşinde olduğu için sevmektedir. Zeynep, Ayhan’ın da aynı olduğunu düşünür. Bir an Ayhan bile öyle zanneder. Ancak Ayhan karakterine uygun adımlar atmaz. Konuşmaları ve sonraki karşılaşmaları hep Zeynep’in ısrarıyla olur.
Roman ilerledikçe Ayhan’ın geçmişine ve yukarıda bahsettiğimiz gizem unsuruna odaklanıyoruz. Açıkçası gizem ortaya çıktıktan sonra romanın sonlarına doğru bu gizem doğrultusunda yaşananların beni pek etkilemediğini söyleyebiliriz.
Romanın ikinci yarısı Ayhan’ın geçmiş hikâyesine odaklanır. Zengin bir ailede büyüdüğü için bugünkü hikâyede çalışmaz. Babası kaba bir adam ve annesi ağlayan bir kadın. Kocası, karısının alerjisi olduğunu bilmesine rağmen, mücevher takma konusundaki beceriksizliği hakkında ileri geri konuşabiliyor. Diğer zengin adamların eşleri partilere şık bir şekilde katılır ve karısı parlayamaz. Karısı bunu duyunca ağlar. Ayhan donakalır. Böyle pervasız bir insanın karşısında hiçbir şey yapamayacağını hisseder ve içine kapanır. Bu açıdan Ayhan’ın ailesinden uzak bir şehirde üniversite okumasının kendisine iyi geldiği söylenebilir. Ancak üniversite ortamı sen kelimesinin çok daha az kullanıldığı bir ortam olunca Ayhan orada da epeyce sırıtarak zor anlar yaşar. Yazar potansiyel bir konu gibi görünse de Ayhan’ın üniversite statüsüne odaklanmaz. Babası, Ayhan’ı kendi büyük şirketinin başına geçirmek ister, böylece onu şirkette hemen işe almaya başlar. Kaba bir baba ile herkese sen diyen bir oğul arasında çatışma çıkması için mükemmel bir fırsattır.
Bu baba, oğul çatışması ilerlerken, İnanması zor olabilir ama Ayhan’ın nişanlısı Özlem’dir. Ayhan’ın Özlem’le görüşmesi adeta bir anlaşma gibidir. Özlem, bu düzenlenmiş benzerlikle dalga geçen Ayhan’a göre çok daha salaş bir karakterdir. Aslında Ayhan’ın onu sevmesi mümkün değildir ama Ayhan Özlem’in kendisine olan ilgisinden, Ayhan’ı tuhaf bir şekilde kabul edip sevmesinden hoşlanır.
Ayhan’ın Özlem vesilesiyle girdiği yerler ve durumlar, başlangıçta Nermin’le olan süreçten çok daha mantıklıdır. Çünkü Ayhan’ı buraya sürükleyen bir hasret vardır. Bu olaylardan sonra Ayhan Özlem’den nasıl ayrılacağını düşünüyoruz ancak ilginçtir ki yazar bu ayrılık sahnesini yazmamış. Bunun yerine, bu ayrılığa işaret eden uzun iç diyaloglar var. Hikâyenin akışına uygun bir pus. Geçmiş hikâyenin bu puslu sonuna, şimdiki hikâyede biraz puslu bir son eşlik ediyor.
Pencereden – Kitap Açıklaması
Güzel insanlar vardır, bilirsiniz. Ama saklanmak zorundadır onlar. Ayhan böyle biri. Kendisinden başka hiç kimseyi, kendi kemiklerinden başka hiçbir şeyi kıramayan biri. Ayhan’ın hikâyesi Güray Süngü’nün sıra dışı üslubuyla okurlarını yalnızlık ve incelik üzerine düşünmeye davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)