Kirpinin Zarafeti – Muriel Barbery
Tür: | Roman |
Yazar: | Muriel Barbery |
Yayınlanma Tarihi: | 2016 |
Yayınevi: | Kırmızı Kedi |
Karakterler
Renee Michel: 54 yaşında dul bir kapıcıdır. Çok fakir olduğu için okula gidemedi. Ama kendi kendini yetiştirmiştir.
Paloma Josse: Paloma Josse, Renee’nin çalıştığı apartmanda ailesiyle birlikte yaşayan 12 yaşında çok akıllı bir kızdır.
Kakuro Ozu: Japon bir iş adamı.
Manuela: Portekizli bir temizlikçi
Ozu: Paloma’yla birlikte Renee’nin gizlediği zekasını görebilen bir diğer apartman sakini.
Manuela: Renee’nin tek gerçek arkadaşı ve dairelerde temizlikçi olarak çalışan bir kadındır.
Konusu
Kitap, aklını ve entelektüelliğini kasıtlı olarak gizleyen bir apartman kapıcısı olan Renee Michel’i konu alıyor ve bu özellikler, dengesiz ama görünüşte büyümüş ve küçülmüş bir kız olan Paloma Josse tarafından keşfediliyor.
Kirpinin Zarafeti Özeti
Kitap, çoğunlukla ana karakterler Renee Michel ve Paloma Josse etrafında dönüyor. Her iki kahraman da Paris’in en şık caddelerinden biri olan Rue de Grenelle’de, üst sınıf ailelerin yaşadığı bir apartmanda yaşıyor. Apartman binası çoğunluğu burjuva ailelere ait olan sekiz daireden oluşuyor. Binanın ayrıca bir avlusu ve özel bahçesi vardır. Renee, 27 yıldır bu binanın kapıcılığını yapan dul bir kadın. Edebiyat ve felsefe alanında kendi kendini yetiştirir. Ancak işini kaybetmemek ve apartmanda yaşayanların dikkatini çekmemek için bu bilgiyi gizler. Bu yüzden yalnız bir hayat yaşıyor. Çevresindekilerin meraklı bakışlarından kaçınmak için kapıcıların tercih ettiği yemekleri alıyormuş gibi görünmeye ve kalitesiz televizyonunu izliyormuş gibi görünmeye dikkat ediyor. Aslında bu anlarda Leo Tolstoy, Edmund Husserl gibi yazarların eserlerini okuyor. Kedisine sevgi duygusundan dolayı Leo adını verir.
On iki yaşındaki Paloma, annesi, babası ve züppe bulduğu ablasıyla beşinci katta yaşıyor. Erken gelişmiş bir kız olarak zekasını herkesten gizler ve bunun okuldan dışlanmasına neden olacağına inanır. Etrafındaki insanlar onu korkuttuğu için hayatın anlamsız olduğuna karar vermiştir ve eğer o güne kadar yaşamaya değer bir şey bulamazsa, 16 Haziran’da yani on üçüncü yaş gününde intihar etmeyi düşünmektedir. Bu yüzden annesinden çaldığı uyku haplarını toplayıp ailesini üzmek için hapları aldıktan sonra yaşadıkları daireyi ateşe vermeyi planlıyor. Paloma, Renee’nin aydınlanmış kişiliğinden şüphe duyan tek kişidir. Romanın büyük bölümünde bu ikisi apartmanın girişinde buluşuyor ve birbirlerini gerçekten göremiyorlar. Felsefeye benzer ilgileri olmasına ve edebiyat konusunda aynı fikirde olmalarına rağmen üst katta yaşayan ünlü bir restoran eleştirmeni ölünceye kadar aralarında hiçbir şey olmaz. Eleştirmenin ölümünden sonra kültürlü bir Japon iş adamı olan Kakuro Ozu daireye taşınır. Ozu, hem Paloma hem de Renre ile arkadaş olur. Bir süre sonra Renre’nin ne kadar mükemmel bir insan olduğuna dair fikrini Paloma’yla paylaşır: Bu kapıcı kirpi zarafetine sahiptir.
Romanın sonlarına doğru Barbery, Renre’yi kabuğundan çıkarır ve yaşlı kadın, genç Paloma’nın hayatı keşfetmesine yardımcı olur. Bu arada hayatın güzelliklerinin de farkına varır. Ancak Renre, etrafındaki insanların dünyayı güzelleştirdiğini fark ettikten kısa bir süre sonra Roland Barthes gibi o da öldü. Paloma ve Ozu bu durumdan perişan olur. Ancak Renre genç kızı intihar etmeyi bırakmaya ikna eder.
Kirpinin Zarafeti – Kitap Açıklaması
Paris’in merkezinde, gösterişli bir apartmanda, müzik, resim ve felsefe meraklısı, Rus edebiyatı ve Japon sineması tutkunu elli dört yaşında bir kapıcı kadın. Son derece zeki ve üstün yetenekli ama içe dönük ve yaş gününde intihar etmeyi planlayan on iki yaşında bir kız çocuğu. Utangaç bu iki özel insanı birleştir en bağ binaya yeni taşınan kibar Japon beyefendisi olacaktır. Sessiz insanların zengin iç dünyalarında gelişen, göze çarpmayan güzellikleri yücelten, sınıflar ve nesiller ötesi bir dostluğu konu edinen Kirpinin Zarafeti, pek çok ülkede yayımlanmış, milyonlarca okura ulaşmış, zarif ve etkileyici bir roman.
“Her şeyin, özellikle de hayata dair mutlak olguların ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteren nefis bir kitap.”
-Le Soir-
“Barbery hayatın küçük keyiflerini, her şeyin Marcel Proust’un o sonsuz nostaljisi ile dengede olduğu muhteşem anları yakalamayı başarıyor.”
-L’Express-
“Bütün büyük yapıtlar gibi bu hikâye de kalbinizi kıracak, ama bazen hayatın bu hüzne değeceğini anlamanızı ya da hatırlamanızı sağlayacak.”
-Chicago Sun-Times-
(Tanıtım Bülteninden)