Ermiş Antonius ve Şeytan – Gustave Flaubert
Tür: | Roman, Din Tasavvuf |
Yazar: | Gustave Flaubert |
Yayınlanma Tarihi: | 2006 |
Yayınevi: | İş Bankası Kültür Yayınları |
Konusu
Roma inanışlarına sıkı sıkıya bağlı bir aziz olan Aziz Antonius’un şeytan tarafından nasıl aldatılmaya çalışıldığı konusunu ele alır. Aziz Antonius ve Şeytan’ın kitabının ana konusu olsa da, kitapta eski din ve inançlarla ilgili çeşitli gerçeklerden de bahsedilmektedir. Hemen hemen tüm İslam öncesi inançların bir anısı vardır.
Ermiş Antonius ve Şeytan Özeti
Aziz Antonius, Mısır’daki keşişlerin yaşadığı eski bir çöl olan Thebais’te yaşar. Sazdan yapılmış ve çamurla sıvanmış basit bir kulübede, Aziz. Antonius’un kendine has bir hasır yatağı ve birkaç eşyasından başka bir şeyi yok. Geçimini saman dokuyarak, çok az yiyecekle geçimini sağlar. Ayrıca kendine ait bir kitabı var. Bu kitabı çok okur ve çok dua eder. Aziz Antonius kendini Tanrı yoluna adayan bir azizdir.
Bir akşam Antonius dua edip derin düşüncelere dalmışken karanlıktan farklı sesler duymaya başlar. Bir ses ona, “Kadın ister misin?” diye sorar, bir diğeri, “Peki ya kavanozlar dolusu altın?” diye sorar, bir diğeri, “Tüm halkın sana hayran olmasını ister misin?” diye sorar. Seslerden sonra etrafındaki nesneler de şekil değiştirmeye başlar ve hemen ilerideki bir ağaç aniden çıplak bir kadın vücuduna dönüşür. Antony kulübesine döner ve hemen uyumaya çalışır. Ancak, görüntüler onun etrafında dolaşmaya devam eder. Gördüğü bu şeyler, onu yolundan döndürmeye çalışan şeytanın görüntüleridir.
Şeytan bu sefer Sebe Kraliçesi kılığında gelir. Çarpıcı güzelliği, sıra sıra köleleri, hazinelerle dolu sandıkları ve diğer tüm görkemiyle donanmış olarak Saba Kraliçesi Münzevi Antonius’a gelir. Sheba Kraliçesi, muhteşem güzelliğini ve tüm hazinelerini Aziz Antonius’a sunar. Tek istediği Aziz Antonius’un bu hayatı terk etmesi ve onunla birlikte gitmesidir. Antonius, kendisine sunulan tüm bu ihtişamı reddeder ve yolundan dönmez.
Daha sonra, biri genç, diğeri yaşlı iki kadın, Aziz Antonius’un önünde belirir. Bir süre sonra genç kadın şehvet, yaşlı kadın ise ölüme dönüşür. İkisi de ondan onları seçmesini ister. Ölüm ona görmediği gerçekleri göstereceğini söyler ve Antonius’u yanına çağırır. Şehvet der ki: “Bana direnme, gücüm dünyayı sarmaya yeter. Kokum erdemi, merhameti, yiğitliği eritir.
Sonra ikisi kol kola yürür ve birbirleriyle konuşurlar. Ölüm, “Maddenin bozulmasını ve dağılmasını hızlandırıyorum” diyor. “Tohumları kolayca filizlendiriyorum” diyor şehvet ve ekliyor, “Senin saçılman yeniden inşa etmem için.” Ölüm cevap verir: “Doğurduğun her şey benim yok etmem içindir.” Ve sonra ikisi de uzaklaşırlar.
Sabaha kadar başka varlıklar Antonius’u ziyaret eder. Sabah olup güneş yükselmeye başladığında Antony güneşe bakar ve rahatlar. Aziz Antonius haç çıkarır ve inancının tüm tazeliği ve gücüyle yeniden dua etmeye başlar.
Ermiş Antonius ve Şeytan – Kitap Açıklaması
Gustave Flaubert (1821-1880); 1857’de yayımlanan ve kamuoyunda hayat-edebiyat ekseninde ciddi tartışmalar yaratan ilk romanı Madame Bovary’den insanın bilmeyle olan derin mücadelesine odaklanan ancak tamamlayamadığı son romanı
Bouvard ile Pécuchet’ye 19. yüzyılın en yenilikçi klasiklerinden biridir.
Ermiş Antonius ve Şeytan’sa Flaubert’in İslamiyet öncesi inançların baş döndürücü bir geçidini yaptığı ve tamamlayabildiği son romanıdır.
Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973): Hasan Âli Yücel’in kurduğu Tercüme Bürosu’nun başkan yardımcısı ve Cumhuriyet döneminin en önemli kültür insanlarından biridir. Tek başına ya da “imece” birlikteliğiyle yaptığı çeviriler, Hayyam’dan Montaigne’e, Platon’dan Shakespeare’e hep, dünya kültürünün doruk adlarındandı.