Kasabamız – Thornton Wilder
| Tür: | Oyun |
| Yazar: | Thornton Wilder |
| Yayınlanma Tarihi: | 1969 |
| Yayınevi: | Mitos Boyut Yayınları |
Karakterler
George, Emily
Konusu
ABD tiyatro tarihinin en tanınmış oyunu olan Kasabamız, illüzyonist tiyatroya ve burjuva illüzyonist sahne düzenine kökten karşı çıkan ve Brecht’in epik tiyatro tarzını ABD tiyatrosuna getirerek bu konuda devrim yaratan bir oyundur.
Kasabamız Özeti
Oyunda insan ömrünün üç süreci sergilenir: ‘Gündelik Yaşam’ – ‘Aşk ve Evlilik’ – ‘Ölüm’. Bu evreler, geriye ve ileriye dönüşlerle bir Sahne Amiri tarafından yönlendirilir.
Oyun üç perdeden oluşuyor, her perde farklı bir zaman dilimini anlatıyor. İlk yıllarda arabanın görmediği kasabaya yıllar sonra bir araba girdi ve yıllardır kilitlenmeyen kapılar yavaş yavaş kilitlenmeye başlar. Sonraki yıllarda kasabaya; İnsanlar arasındaki mesafenin artmasıyla birlikte birbirlerinden uzaklaşmalarına ve birbirlerine daha da yabancılaşmalarına ve bununla birlikte dışa göçün artmasına neden olmuştur. Oyunun akışı, bir sahne yönetmeninin olayları yöneterek kasabayı tanıtması ve anlatması şeklinde ilerliyor. Mahalle sakinleri gelip kasabada hayatlarını oynuyor ve sahneden çekiliyor. Sahne yönetmeni ise bazı karakterleri kendisi canlandırarak olayların içine dâhil olur ve bu olayları birbiriyle bağdaştırarak izleyiciye aktarır.
Birinci ve ikinci perdede, George ve Emily’nin tanışması ve evlenmesi uzun uzadıya anlatılır. Bu olay akıp giderken karakterlerin kendi aralarındaki konuşmaları oldukça monoton ve yüzeyseldir. Bu yüzden ilk iki perdede sıkıcı bir kasaba ve sakinleri bize eşlik ediyor. Son perdede zaman geçmiş ve kasabadan ayrılarak George ile yeni bir hayata başlayan Emily, bir çocuk doğururken hayatını kaybetmiştir. Oyuncular sahnede Emily’nin etrafında toplanır ve onunla hayatı hakkında konuşurlar. Emily nerede o eski zamanlar diyerek ölmek istemiyor. Ve yine o mutlu eski yıllara geri dönmek istiyor. Sahne yönetmeni bunun kendisi için iyi olmayacağını ancak oyun bittiğinde en iyisinin sahneden inmek olduğunu ancak ikna edemediğini açıklar. Emily sonunda onları hayatında normal bir güne dönmenin daha iyi olduğuna ikna eder ve on ikinci yaş gününün sabahında uyanır. İçeriden kokular geliyor ve annesi mutfakta kahvaltı hazırlıyor. Evde tatlı bir telaş var. Hediyeler alınır, sofralar kurulur, kutlamalar yapılır. Annesi tarafından mutfaktan seslenen Emily, heyecanla yanlarına gider. Fakat babasının ve annesinin gençliklerini görünce yılların zulmünde oturur. Bu deneyimlerle birlikte kasabanın ve sakinlerinin eski hali Emily’nin üzerine ağır basar, dayanamaz. Çünkü tüm bu güzellikler kendi geleceklerinde yok olup gitmiştir. Bu duygu onu mahveder ve sahneden inmek için can atar.
Eski güzel günlerin bugün kolu ve kanadı kırık, yolukmuş bir kuşa dönüşmesine dayanmak zor. Belki de geçmişi yaşamanın en iyi yolu, onların içimizde sıcak bir hatıra olarak kalmasıdır.
Kasabamız – Kitap Açıklaması
ABD tiyatro tarihinin en tanınmış oyunu olan Kasabamız, yanılsamacı tiyatroya ve burjuva yanılsamacı sahne düzenine kökten karşı çıkıp Brecht’in epik tiyatro üslubunu ABD tiyatrosuna getirerek bu konuda devrim yaratmış bir oyundur.
Oyunda insan ömrünün üç süreci sergilenir: ‘Gündelik Yaşam’ – ‘Aşk ve Evlilik’ – ‘Ölüm’. Bu evreler, geriye ve ileriye dönüşlerle bir Sahne Amiri tarafından yönlendirilir.
Bu anlatımda hiçbir dramatik eylem yer almaz. Yaşamın değerini, anlamını, bir ve tek oluşunu vurgulayan oyun, insanoğlunun yaşarken geçen en küçük anının bile ne denli değerli olduğunu algılayamadığını, ölümle yaşamı karşı karşıya getirerek ortaya koyar.
(Tanıtım Bülteninden)
