Allah’ı Arayan Çocuk – Hatice Kübra Tongar
Tür: | Çocuk, Din Tasavvuf |
Yazar: | Hatice Kübra Tongar |
Yayınlanma Tarihi: | 2016 |
Yayınevi: | Hayykitap |
Konusu
Amca doktorundan duyduğu “Hastalıkların ilacı Allah’ta” cümlesiyle yola çıkan ve güneşten gökkuşağına kadar birçok kişiye Allah’ın nerede olduğunu soran bir çocuğun hikâyesi ele alınmıştır.
Allah’ı Arayan Çocuk Özeti
Hasta annenin ateşini kim düşürebilir? Bir itfaiyeci? Yoksa mikropları hapse atmak için bir polis mi gerekir? Yoksa bir tamirci annesinin tüm yaralarını iyileştirebilir mi? Hangisi gerçekten hastayı iyileştirebilir?
Hava oldukça sıcak ve yaz geldi ama küçük çocuğun hasta annesi iyileşememiştir. Çocuk annesinin hala hasta olmasına çok üzülür, dışarısı artık soğuk olmasa da, her yer aydınlıktır ve dışarıda güzel bir bahar havası vardır. Bunun haksızlık olduğunu ve yaz geldiğinde tüm hastalıkların bitmesi gerektiğini düşünmektedir.
Bir gün küçük çocuk bahçede oynayan diğer çocukları seyrederken mikropların kışı sevdiğini ve eğer annesine yazın geldiğini gösterirse mutlu bir şekilde annesine gittiğini düşünürken annesi yatakta öylece yatmaktadır. Kalkamayacak kadar zayıftır. Küçük çocuk, annesine yazın geldiğini göstermek için eskiz defterini ve boyalarını alır. Ağaçların, çiçeklerin ve güneşin resmini çizer. Ne yazık ki bu bile annesini iyileştirmeye yetmemiştir.
Küçük çocuk, annesini iyileştirmenin başka bir yolu olup olmadığını merak eder. Aklından geçen ilk şey itfaiyeyi aramaktır. İtfaiyeyi arayıp annesinin ateşini düşürmelerini mi, polisi arayıp hastalığı hapse atmalarını mı, yoksa bir tamirci çağırıp hastalığını düzeltmelerini mi istemelidir? Bütün bunları düşünürken, annesini muayeneye gelen doktorun amcası ona Allah’tan bahseder ve “Hastalıkların ilacı Allah’tır” der. Sonra çözümün ne itfaiye, ne polis ne de tamirci olduğunu anlar ve çözümün Allah’ı aramak olduğunu düşünür. Ama Allah’ın nerede yaşadığını bilmiyordur. Telefonu var mı? Ona nasıl ulaşır? Bu soruların cevaplarını öğrenmek için merakla dedesine gider. Allah nerede oturuyor? o soruyor. Büyük baba, Torununa Allah için bir yer olmadığını, O’nun yerinin her yer olduğunu söyler.
Küçük çocuk kafası karışmış bir halde Allah’ı aramaya başlar. Önce başını semaya kaldırır ve güneşin hem uzayda hem de yerde, yerde ve gökte olduğunu düşünerek güneşin Allah olduğuna inanır. Güneşe sorar ama “tatlı çocuğum bu ne biçim soru, güneş hiç Allah olacak mı?” bir cevap alır. Güneş; Küçük çocuğa Allah’ın nerede olduğunu bilmediğini ama bildiği bir şey varsa Allah’ın büyüklüğünün her şeyden ve herkesten büyük olduğunu söyler. Küçük çocuğun kafası karışır, güneşten büyük olanı düşünürken bir ses duyar. Bu ses yerdeki bir papatyanın sesidir. Daisy çocuğa onun güneşle konuştuğunu ve Allah’ı aradığını duyduğunu söyler. Sevimli papatya, Allah’ın nerede olduğunu bilmediğini ama bildiği bir şey olduğunu söylüyor. Küçük çocuk bu duruma o kadar çok sevinir ki sevinçten kalbi durur. Papatya; Çocuğa, “Allah o kadar güzeldir ki, O’nun kadar güzel hiçbir şey yoktur” diye cevap verir.
Küçük çocuk kararlıdır, Allah’ı bulmak ve annesinin ilacının ne olacağını sormak ister. Daisy, aklına getirdiği tüm güzel şeylere karşılık, bunların hiçbirinin Allah olmadığını söyler. Küçük çocuk çaresiz ve üzgündür. Ancak sorununun çözümünün Allah’ta olduğunu bilir. Sonra son çare olarak umudunu gökkuşağında arar ama gökkuşağının sürpriziyle kendisinden olumsuz yanıt alan çocuk akşam olduğunda kendini bir rüyada bulur ve eve döner. Annesiyle güldüğü, eğlendiği ve oyun oynadığı bir rüyadadır. Yavaş adımlarla, Allah’ı bulamadan hem yorgun hem de üzgün ve mutsuz olarak eve dönmeye karar verir. “Keşke Tanrı’yı bulabilsem” düşüncesiyle seyahat eden çocuk bir anda ısınacaktır.
Döndüğünde, annesinin iyileştiğini ve kapının önünde onu beklediğini, annesinin nasıl iyileştiğini gören çocuk şaşırır. Ancak, Allah’ı bulamamıştır. Tam bu sırada ak saçlı dedesi gelir ve Torununa, “Oğlum, Allah’ı uzaklarda arama! Allah ne gökte, ne bahçede, ne bulutta… Sen O’nu göremesen de O hep seninle.” Der.
Allah’ı Arayan Çocuk – Kitap Açıklaması
Hasta annesinin ateşini kim düşürebilir? Bir itfaiyeci mi? Yoksa mikropları hapse atmak için bir polis mi gerekli? Ya da belki bir tamirci annesinin tüm yaralarını onarabilir? Sahi, hastalara şifa veren hangisi olabilir?
Doktor amcadan duyduğu ‘Hastalıkların ilacı Allah’tadır’ cümlesiyle yollara düşen ve Güneş’ten Gökkuşağı’na birçok kişiye Allah’ın nerede olduğunu soran bir çocuğun hikâyesi bu…
Fıtrat Pedagojisi kitabının yazarı Hatice Kübra Tongar, her çocuğun sorduğu ‘Allah nerede’ sorusuna cevap vermeye çalışırken, hem küçük okurlarını, hem de anne-babaları keyifli bir serüvene davet ediyor.
Peki, sizce küçük çocuk Allah’ı nerede buluyor?
(Tanıtım Bülteninden)