Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sümerdeki Kökeni – Muazzez İlmiye Çığ
Tür: | Din – Tasavvuf |
Yazar: | Muazzez İlmiye Çığ |
Yayınlanma Tarihi: | 1995 |
Yayınevi: | Kaynak Yayınları |
Konusu
Batı dünyasında Sümer kültüründen Tevrat’a geçen konular üzerine bazı çalışmalar olmasına rağmen, bu konular üzerine yeterli Türkçe yayının olmaması kitabımızın yazarı Çığ’ın bu eseri hazırlamasına neden olur. Sümer inanış ve efsanelerinin tek tanrılı dinlere olan etkileri ve Tevrat ve Kur’an da görünen yansımalarını inceleyebilmek için konuları birlikte araştırmaya karar verir. Sümer inanış ve kültürünün özellikleri ilahi dinlerle benzerlik gösterirken, henüz toprağın altında bilgimizin olmadığı pek çok tabletin de bulunduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte çözümlenmiş tabletlerin barındırdığı tarihi içerik, Sümer kültürünün daha sonraki dinler üzerine olan etkilerini okuyucuya göstermeye yeterlidir.
Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sümerdeki Kökeni Özeti
Yüzyıllar boyunca Batı kültürünün temeli, Yunanlılara, dini de Tevrat’a dayandırılıyordu. Fakat Sümerler’in kültürü ortaya çıkmaya başlayınca, Batı dünyasının gelişmesindeki kök unsurun onlarda olduğu anlaşıldı. Sümerlerin kendilerinden sonraki kültürlere katkıları, arkeolojik buluntular ve yazılı belgelerle ispatlanarak insanlığa sunmuştur. Bu etkiler mimaride, sanatta, teknikte, sosyopolitik kurumlarda, bilimde, edebiyatta ve aynı zamanda dinlerde de görülmektedir.
Geçen yüzyıllardan beri yapılan kazılarla gerek Mezopotamya’da gerek Anadolu’da 10 binlerce çivi yazılı tablet bulunmuş, yazılar okunmuş, diller çözülmüş ve tamamıyla unutulmuş en az 3 bin yıllık Ortadoğu milletlerinin tarihi meydana çıkmıştır ve çıkmaktadır. Sümerlilerin uygarlığa en büyük katkıları, konuşma dillerine hizmet edebilecek bir yazı dili geliştirmeleri ile tarihe benzersiz bir ışık tutmalarıdır.
Sümerlilerin mirasları toplum hayatını düzenleyen kanunlardan tutun da Tıp, matematik, edebiyat gibi bilimler için bir orijin noktası olmanın yanı sıra tutun da, sosyal bilimler ve dinlere de kültürel bir altyapı olarak var olmaktadır.
Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman dinleriyle Sümer dini arasında ortak noktalar şunlardır: Tanrının yaratıcı ve yok edici gücü; Tanrı korkusu, Tanrı yargılaması; kurbanlar, törenler, ilahiler, dualar ve tütsülerlerle Tanrıyı memnun etmek, iyi ahlaklı, dürüst ve haktanır olmak; büyüklere ve küçüklere saygı göstermek, sosyal adalet; temizlik. Sümerlerde çok tanrılı bir inanç olsa da onlarda da Tanrı “ol” der ve her şey oluverir. Bahsi geçen her üç dinde de Tanrıların var edici güçleri yok edici güçleri de vardır. Sümerlerde kralların sarayları olduğu gibi Tanrıların da görkemli tapınakları vardı. Daha sonra bu Tanrı evleri sinagoglara, kiliselere, camilere dönüştürdü. Sümer kralları, Tanrıların yeryüzündeki vekilleri sayılıyordu. Bu inanç Hıristiyanlıkta Papalığa, Müslümanlıkta ise halifeliğe dönüştü.
Sümer kanunları, Babil Kralı Hammurabi’nin adaletine temel olmuş, ondan Musa’nın ve Yahudi kanunu, ondan da İslam kanunu etkilemiştir.
Sümerlilere göre ölüler, “kur” adlı karanlık, dönüşü olmayan bir yer altı dünyasına gidiyorlardır. Tevrat’ta bu Şenol, Yunan’da Hades, İncil’de cehennem, İslam’da ahiret olarak telafuz edilmektedir. Sümerliler kadınları bir tarlaya benzetmişlerdir. Aynı deyim hem Tevrat’ta hem de Kur’an’da geçmektedir. Hıristiyanlıkta olduğu gibi Sümer de de din adamları günah çıkarma yetkisine sahiptir ve kırmızı elbiseler giyerler. Her üç dinde de insan çamurdan yaratılmış olarak tasvir edilmiştir. Fakat Sümer mitolojisinde insanın yaratılma nedeni ve nasıl yaratıldığı ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Sümer devletinin, güçlüğü olduğu çağlarda, sınırları genişlemiş ve kültür alışverişiyle bu medeniyet tüm Mezopotamya coğrafyasında büyük bir yayılım göstermiştir.
Sümer tarihinin ve kültürünün yansımalarını, yine onların icat ettiği yazıya ve yazı malzemesi olarak kullandıkları killere borçluyuz. Zaman içinde dejenere olan bir malzemeye yazılmış olsalardı çözülememiş gizemler olarak tarihin tozlu sayfalarında kaybolacak bu değerli bilgiler Çığ’ın bizlere sunmuş olduğu bu müthiş eserde şaşırtıcı gerçekler olarak karşımıza çıkıyor.
Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sümerdeki Kökeni – Kitap Açıklaması
Semavi dinlerden aşina olduğunuz hikâyelerin nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Peki, yalnızca semavi dinlere ait olduğunu düşündüğünüz hikâyeleri kutsal kitaplardan asırlar önce yaşamış toplulukların da birbirlerine anlatmış olabileceğini hiç düşündünüz mü? Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ; Kur’an, İncil ve Tevrat’ın Sümer’deki Kökeni adlı kitabında tam olarak bu sorunun peşinden gidiyor. İyi bir akademik çalışma olsa da bir o kadar akademik dilden uzak bir üslupla kaleme alınan kitap; mitolojiye ve dinler tarihine ilgi duyan herkese hitap ediyor. Bunun yanında daha önce hiç bu konuda okumamış kişiler için de iyi bir giriş kitabı niteliği taşıyor. Kutsal kitaplarda geçen hikâyelerin kökenlerinin nereden geldiğini merak ediyorsanız bu kitap tüm sorularınızın cevabını içeriyor.