Dino Buzzati Sözleri
Aylar boyunca odaya tozdan, bir de belki güneşli havadan ince ışık huzmelerinden başka hiçbir şey girmeyecekti. İşte, çocukluğunun küçük dünyası böylece karanlığa gömülüyordu.
Ya, aslında yanılıyorsa? Ya gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?
Cümleni bitiremeden gittin; belki de gayet sıradan aptalca bir şey, belki saçma bir umuttu dile getireceğin, belki de hiçbir şey değildi.
İnsan, umut dolu, kendi yolunda gider durur; günler uzun ve sakindir, güneş yukarıda gökyüzünde parlamakta ve akşam bastığında üzülerek yok olmaya yüz tutmaktadır.
Eskiden yaşamını besleyen her şey uzaklaşmıştı, kendi yerinin rahatlıkla işgal edildiği yabancı bir dünyaydı o artık.
Zaman elini sizden daha çabuk tuttu, sizinse artık her şeye yeniden başlama hakkınız yok.
Ama bir noktada, belki de içgüdüsel olarak, insan geri döner ve arkasında bir kapının kapanarak dönüşü olanaksız kıldığını fark eder.
İçinde acı bir izlenim, adeta eski sevginin azalmış olduğuna, ikisi arasında zaman ve uzaklığın yavaş yavaş ayırıcı bir ağ ördüğüne ilişkin bir duygu vardı.
İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur.
Sonra, karanlıkta, hiç kimsenin kendisini göremeyeceğini bilmesine rağmen, gülümser.
Bir dosta selam vermek üzereyizdir, ama kolumuz hareketsiz yana düşer, gülümsememiz yarıda kalır çünkü tamamen yalnız olduğumuzu görürüz.
Gençliğinin solmaya başlamış olmasına rağmen, inatçı bir yanılsama sonucu, yaşam bitmek bilmezmiş gibi görünüyordu gözüne.
En güzel yıllarının, ilk gençliğinin belki de artık tükendiğini de fark etmekteydi.
Dino Buzzati Alıntıları
Tatar Çölü
Şimdi umut vaktiydi ve kendi kendine belki asla gerçekleşmeyecek olan ama insana yaşama cesareti veren.
Bir Aşk
Aşk? İnsanın üzerine çöken ve direnmenin mümkün olmadığı bir lanet.
Colombre
İşte Resera ancak o anda, ilk kez gerçeği fark etti: Bir eve aşık olmuştu.
Yitirdiğin savaşların madalyalarıyla süslüsün; yarınki savaşta talih senden yana olacaktı ama tam o gün ölüverdin.
Yoksa utanıyor muydu? Acaba birileri onu görür ve düşüncelerini okur diye mi telaşlanıyordu?
Haz, acının sona ermesinden başka nedir ki? Duyulan haz da, kendinden önce gelen acıyla orantılı değil midir?
Öyle ki sonunda hepsi öldü ve dövüşecek tek bir düşmanımız kalmadı.
“Zafer, zafer!” diye bağırdık. Ama neye yaradı ki?
Anladım ki, eski yolumdan yürümeyi sürdürseydim, yepyeni ve bereketli zaferler kazanmaya devam edecektim ama bunu hiç hak etmeyen pek çok kalbin kırılmasına da yol açacaktım.
Dünya insanlara dert sunmak konusunda pek cömerttir ama kıskançlığın açtığı yaralar en çok kanayan, en derin, kapanması en zor olan ve kesinlikle merhamet duyulması gereken türden yaralardır.
Burada ellerimi kavuşturmuş çevreme bakınıyorum, bekliyorum; sanki iyi günler bundan sonra başlayacakmış, telaş etmeye gerek yokmuş gibi davranıyorum. İşte bu noktada uçurum duygusunu, boşa harcanmış zamanın pişmanlığını, boşluk ve gururun anlamını kavrıyorum.
Dino Buzzati’nin Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.
Sayfamızda Dino Buzzati’nin hayatı ve eserleri yer alır.