İvan İlyiç’in Ölümü – Lev Tolstoy
Tür: | Roman |
Yazar: | Lev Tolstoy |
Yayınlanma Tarihi: | 1886 |
Yayınevi: | İş Bankası Kültür Yayınları |
Karakterler
İvan İlyiç: Ölüm döşeğinde olan ancak saygın bir adamdır.
Peter İvanovich: İvan İlyiç’in yakın arkadaşlarından birdir.
Praskovya Fedorovna Golovin: İvan İlyiç’in karısıdır.
Konusu
İvan İlyiç’in Ölümü, son günlerinde ölüm ile mücadele etmeye çalışan ancak çaresiz bir şekilde kendisini ölüme bırakan bir adamın yaşadıklarını konu edinmektedir. Ölüm gününe kadar büyük anlam yüklediği ve uğruna çok ciddi çabalar harcadığı serveti, saygınlığı ve şöhreti ölüm döşeğindeyken çok saçma görünmektedir.
İvan İlyiç’in Ölümü Özeti
İvan İlyiç adında bir yargın ölümü üzerine, bunu duyan arkadaşları kendi aralarında onun boşalan koltuğundan dolayı rütbelerin değişeceğinden söz etmektedir. Kimin bu konuma geleceği ise son derece merak konusudur. Kimisi ise bu sayede boşalacak koltuklara akrabalarını geçirmek istemektedir. İvan İlyiç in karısı ise fazlası ile para hırsı ile doludur.
İvan İlyiç ölmeden önceki hayatında dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğudur. Çocuklardan biri hiçbir baltaya sap olamamıştır. Diğerleri ise memurluk kazanmış ve kaliteli hayatlar yaşamaktadır. Bu çocuklar arasında en parlak olanı ise İvan’dır. Düzenli ve disiplinli bir yapıya sahiptir. Bu sayede hızla yargıç yardımcılığına yükselir. Daha sonra karısı olacak olan Fedorovna ile tanışır. İvan özgürlüğüne düşkün bir adamdır ve arkadaşları ile vakit geçirmekten hoşlanmaktadır. Kendisi evlenmeyi düşünmese de kadının ona olan aşkına dayanamaz ve evlenir. Başlarda mutlu olsalar da sonraları Fedorovna huysuzluk yapmaya başlar ve şiddetli tartışmalar yaşanır. Bu arada çok sayıda çocuk sahibi de olurlar. Çocukların bakımı adamın özgürlüğünü kısıtlamaktadır ve adam ilgisiz davranmaktadır. Bu seferde karısının hışmına uğramaktadır. Aldığı yüksek maaşa rağmen maddi olarak kendisini zor durumda görmektedir. Bu yüzden araştırma yapar ve başka bir şehirde neredeyse aldığı maaşın iki katını alabileceğini öğrenir. Evini ortaya taşır ve lüks denilebilecek bir yaşama başladıkları içinde farklı zorluklar çekerler.
Bu olay karısı ile arasını biraz düzeltse de sora farklı sorunlar ortaya çıkacak ve tartışmalar artacaktır. Bu arada çocuklarının çoğu ölür ve tek bir çocukları kalır. Adam karnında giderek büyüyen bir ağrı hissetmeye başlar. Başlarda bunu pek önemsemese de arttığından dolayı doktora gider. Ancak birçok farklı doktora gitse de bu duruma bir çözüm bulunamaz ve en sonunda dayanılmaz bir hal alır. Doktorlar acısını uyuşturabilmektedir. Ancak hastalığı giderek büyür ve yatalak olur. Bu süreçte gördüğü tek şey etrafındaki insanların onu düşünmediğidir. Ölüme çok yakın olduğunu bilse de ölümden çok korkmaktadır. Geriye dönüp hayatını sorgular. Geriye dönüp baktığında yaşamına gereken değeri vermediğini görür. Geride kalanların tamamı boş anılardır. Özlediği tek anılar ise çocukları ile birlikte geçirdiği zamanlardır. Kendisi böyle düşünceler içerisindeyken kızı nişanlanır. Ölüm düşüncesini bir türlü kabul edememektedir. Ancak çaresiz bir durumda olduğunu da hissetmektedir. Geride kalan yaşamında anlamsız şeyler yaptığını düşünmektedir. Tüm bu düşüceler içerisindeyken ölür.
Kısa Bilgiler
- Yazar kitapta amansız bir hastalığın pençesine yakalanan bir adamın aslında hayatına gerekliği değeri vermediğini gözler önüne sermektedir.
- Tolstoy’un olgunluk eserlerinden bir tanesi olarak bilinen bu roman aslında kurulu bir düzen ile hesaplaşmayı anlatmaktadır.
- Kısa yapıda bir kitap olmasına rağmen birçok uzman tarafından bir başyapıt olarak görülmektedir.
- Bu eserin ölüm ile yaşam arasındaki o çaresiz durumu ele alması, yaşanan karşıtlık ve birliklerin ortaya çıkarttığı durumları anlatması, benzersiz bir hikayenin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
- Kitap insanın ölüme ve yaşama bakış açısını kökünden değiştirmeyi sağlamakta ve insanın hayatına gereken değeri vermesini anlatmaktadır.
İvan İlyiç’in Ölümü – Kitap Açıklaması
İvan İlyiç’in Ölümü, hasta yatağında ölümü beklediği sırada, gerektiği gibi yaşamaya özen gösterirken mutlu bir yaşam sürmeyi unuttuğunu fark eden bir adamın iç hesaplaşmasının hikâyesidir. Zengin, saygın bir yargıç olan İvan İlyiç, ölümü bir bir yüzleştiği sarsıcı gerçeklerle birlikte karşılamak zorundadır.
Dünyanın en büyük romancılarından Lev Tolstoy, 1870’lerin sonlarına doğru kendisiyle girdiği derin hesaplaşma sonucu geçirdiği bunalımın ardından kaleme aldığı İvan İlyiç’in Ölümü’nde, insanın aklı ve yüreğinden hiç silinmeyen yaşam-ölüm olgularının olabildiğince nesnel ve soğukkanlı ama aynı ölçüde derin bir yaklaşımla dile getirir. Tolstoy’un hem yaşamında hem de yapıtında ayrıcalıklı bir yer tutan roman, sıradan bir insanın çöküşüne ve ölümüne çarpıcı yaklaşımıyla dünya edebiyatının da gözbebeklerinden biri olmuştur.
(Tanıtım Bülteninden)
Teşekkürler