Seni Yoran Her Şeyi Bırak – Müthiş Psikoloji
Tür: | Kişisel Gelişim |
Yazar: | Müthiş Psikoloji |
Yayınlanma Tarihi: | 2022 |
Yayınevi: | Destek Yayınları |
Konusu
Suçluları uzaklarda aramayın, manipülatörler en yakınınızdır, hatta suç mahallinde yürüyen katiller gibi sevdiklerinizdir…
Kitap, maruz kaldığınız duygusal manipülasyonları fark etmenizi, kendinizi korumanızı ve olayları yönetmenize yardımcı olacaktır. Güçlü bir şekilde işlem yapacak ve sizi yoran her şeyden kurtulmanın kapılarını aralayacaktır.
Seni Yoran Her Şeyi Bırak Özeti
1.Bölüm: Duygusal İşkence
İnsanoğlunun yaşam mücadelesine baktığımızda en temel duygulardan biri olarak güç istenci ile karşılatırız. Bu güç istenci her farklı ilişki boyutunda farklı şekillerde tezahür eder. İnsan doğrudan ya da dolaylı olarak bu güce sahip olmak ve bunu sürekli elinde tutmak ister. Aynı zamanda karşı taraftan bir güç ile karşılaştığında sınırlarını ve güvenliğini korumaya çalışır.
Aile, evlilik, iş hatta birbirini hiç tanımayan insanlar arasında bile bu güç müdahalesi vardır. Çünkü insanlar kendi doğrularını ve isteklerini karşısındakine kabul ettirdiğinde bundan bir haz duyar. İnsan sadece hayatını sürdürmek değil aynı zamanda iktidar sahibi de olmak istediği için nerede her iki insan söz konusuysa burada bir güç mücadelesinden ve hatta manipülasyondan söz edilebilir. Kimi zaman insan yalnız kaldığında kendi duygu ve düşünceleriyle savaşır ve kendi kendinin manipülatörü olur. Uygulanan bu duygusal manipülasyon insanın fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkiler. Duygusal manipülasyon genel olarak korku, utanç ve suçluluk duygusu üzerinden kurulur. İlerleyen zamanlarda travma yaratan ve onarılması güç durumların sebebi de genellikle budur. Kimi zaman bir şeyi yapmak istiyormuş gibi gözüküp aslında yapmak istemediğimizde de burada bir manipülasyondan söz edebiliriz. Bu duygu insanı büyük ölçüde rahatsız eder, çünkü burada insan kendinden hariç başka bir gücün etkisine girmiştir. Zihin ve irade başkalarının kontrolüne geçtiğinde ve insan kendi kumandasını artık devralamayacak hale geldiğinde tehlike çanları çalar ve duygusal işkenceye çok açık ve savunmasız hale gelir. Bu senaryonun daha kötü olan sonucu ise insan manipülasyona uzun süre maruz kaldığında manipüle edildiğinin farkına varmaz ve durumu normalleştirebilir. Haşlanan kurbağa örneğindeki gibi bir kazanın içerisine atılan kurbağalar su ağır ağır ısıtıldığında suyun sıcaklığını fark etmeyerek ölüme yaklaştıklarını anlamazlar ve su artık ölümcül sınıra gelip kaynadığında ise her şey için geç kalınmış olur. Bu durumdan kişiyi kurtarabilecek yegâne şey kendi farkındalığını oluşturabilmesidir. Güçlü manipülatörler çoğunlukla yakın çevremizden oluştuğu için bu durumu fark edebilmemiz daha da güçleşecektir. Çünkü sevdiğimiz insanlar bilerek ya da bilmeyerek bizi etkilemeye çalışıyor olabilir. Bu insanların bizim için olumlu düşüneceğine inandığımızdan ikna olmamız çok daha kolaylaşır. Bu görünmeyen, hissedilmesi zor, kötü gibi gelmeyen ve oldukça etkili manipülatif bir güçtür. Aslında çok iyi niyetle görünen hatta koruma içgüdüsüyle sarf edilmiş bazı sözlerin dahi karşıdaki insanı yaralayan bir tesiri olabilir. Manipülatör insanlar yaşamları boyunca bunu fark etmeden alışkanlık haline getirebilir.
Kişinin duygusal bir manipülasyona uğraması için illa bir hata yapmış olması gerekmez. Karşısında baskıcı bir manipulator varsa bir sebepten tartışma başlatarak kişi üzerinde baskı kurmaya çalışır ve o kişiyi kötü ve güçsüz hissettirebilmek için her şeyi yapabilir. Karşıdaki insan olağan bir konuda aniden aşırı tepkiler veriyor ve kontrolsüz bir öfke sergiliyorsa ve hatta bu şekilde karşı tarafı daha önce sindirmişse bu tekniği kullanarak o kişiyi manipüle edebilir. Bu sebeple ani ve kontrolsüz öfke patlamaları gözlemlenmesi gereken süreçlerdir. Bu tarz narsist ve psikopatik insanlar hatalı dahi olsalar karşı tarafı suçlayarak kendilerini ön plana çıkarıp kendilerine hayranlık dahi uyandırabilirler. Bu noktada bir koruma becerisi geliştirmek oldukça önemlidir.
Uzun süre manipülasyona maruz kalmış insanlar giderek sosyallikten uzak durma eğilimi gösterir ve yalnızlık isteğinde bulunur. Bu durum ciddiye alınması gereken önemli bir belirteçtir. Neye ve neden isteksizlik duymaya başladığımız kendi içimizde sorgulamamız ve cevabını bulmamız gereken bir sorudur. Çünkü çözüm de bu sorunun cevabında gizlidir. Sorgulamaktan çekinmek iyileşme sürecini uzatır. İnsanın kendisiyle yüzleşmesi her ne kadar o süreçte rahatsız edici duygular uyandırsa da sonrasında gelişecek farkındalık duygusu çözümün anahtarı olacaktır.
2.Bölüm: Psikolojik İşkence Çeşitleri
Love Bombing
Bu şiddet çeşidi Türkçe anlam olarak “Aşk Bombardımanı” anlamına gelse de içerisinde yoğun psikolojik şiddet içerir. Hızlı ve yoğun ilgi bombardımanı başta karşıdaki kişiyi çok iyi hissettirse de love bombing uygulayan kişi bilinçli veya bilinçsiz olarak bu ilgiyi çektiğinde kişiyi çok yoğun bir boşluk hissine düşürerek onun olumsuz hisler geliştirmesine ve kendini eskisi gibi değerli hissetmemesine sebep olur. Love Bombing’te ulaşılan yapay mutluluk seviyesi ne kadar yüksek olursa bitişi de o kadar sert ve hasarlı olur. Kaybetme korkusu kişide yoksunluk hissi uyandırır ve zaten sağlıksız olan ilişkisine onu daha da bağımlı hale getirir. Duygusal açıdan yaralarını kapatamamış ve duygusal yoksunluk yaşayan kişiler bu manipülasyon tehdidine açık hale gelir. Kendi duygularımıza tamamen sırtımızı dönmeden ilişkimize dışardan bir gözlemci gibi bakabilmek ve yaşanan duygusal istismarı farketmek bu durumda çok önemlidir. Bu tarz sağlıksız ilişkilerin sürdürülmeye çalışılması da aslında bizim geçmişte ebeveynlerimiz ile kurduğumuz ilişkinin bir yansımasıdır. Kendi ailemizde çözemediğimiz sorunları, bu sorunları yaratan bir insan seçerek konuyu burada çözümlemeye çalışıp bu alanda bir kısır döngüye girebiliriz.
Galileo Argümanı
Bu istismar türünde karşı tarafın merhamet duyguları sömürülerek kişi kendi isteklerini gerçekleştirmeye çalışır. Gerçek kanıtlardan yoksun kalınan durumlarda bir tartışmayı kazanmak için karşı tarafın duyguları manipüle edilerek tartışma kazanılmaya çalışılır. Bu durumu yaşayan İtalyan fizikçi Galileo Galilei’nin yaşadıkları bu istismara adını vermiştir. Galileo, Güneş’in evrenin merkezinde olduğuna dair çalışmaları herhangi bir kanıt olmadan engellenmeye çalışılarak aşırı sapkınlık suçundan ömür boyu ev hapsine mahkûm edilmiştir. Maruz kalan kişi açısından oldukça yorucu ve yıpratıcı bir manipülasyon biçimidir.
Salieri Kompleksi
Kontrolsüz bir kıskançlık hissi ile karşısındaki insanı manipüle etmeye çalışan Salieri’nin yaşadığı duruma verilen bi isimdir. Salieri çok iyi bir yetenek avcısıdır, bu şekilde Mozart’I keşfeder ancak onun kadar üretken olamadığı için içten içe huzursuz olmaktadır. Salieri öyle bir kıskançlık sarmalına kapılmıştır ki dehasına hayran olduğu Mozart’ı zehirleyerek onun ölümüne neden olur. Salieri kendi eserlerini oluşturmak için yoğun ve yıpratıcı bir süreçten geçerken, Mozart kolaylıkla bunu başarabilmektedir. Bu da ciddi bir hırs ve kıskançlık duygularına sebep olmaktadır. Salieri Kompleksi’ne sahip insanlardan uzak durmak için alınabilecek tedbirlerden biri olarak pozitif gelişmelerden mümkün mertebe bu tip insanlara söz etmemek düşünülebilir.
Mobbing
Türkçe karşılık olarak “yıldırma” anlamına gelir. Rahatsız ve huzursuz etme yoluyla o kişiyi işten veya bulunduğu yerden uzaklaştırmaya çalışma şeklinde gerçekleşir. Aşırı iş yükünden kaynaklanan doyumsuzluk, giderek artan sorumluluklar ve rekabet ile beraber mobbinge uğrayan kişi sayısında çok ciddi artış olmuştur. Bu yapı neo-liberal politikaların biçimlediği iş politikalarının bir sonucu olarak görülebilmektedir. Bu yıldırma politikasının yoğunluğu, süresi, şiddeti ile parallel olarak yaşanan ruhsal bozukluklar da artmaktadır. Bu durumda çözüm olarak kişi mobbinge uğradığının farkında değilse, çevresinden yardım istemesi, kendini izole etmeyerek özgüvenini geliştirmesi ve bulunduğu ortamı değiştirmesi önerilir.
Seni Yoran Her Şeyi Bırak – Kitap Açıklaması
Duygularınızdan emin değilseniz, kendinizi çoğunlukla suçlu ve eksik hissediyorsanız, aldığınız kararları sürekli sorguluyor ve ilişkilerinizde kaybetme korkusu yaşıyorsanız, hep özür dileyen taraf sizseniz, özgüveninizin gittikçe azaldığını hissediyorsanız, sürekli endişelenip “Bana ne oldu böyle?” diye düşünüyorsanız unutmayın ki yalnız değilsiniz. Dünyada sizin gibi düşünen, sorgulayan, yaşayan ve hisseden milyonlarca insan var. Hepsinin ortak özelliği ise birilerinin onları böyle olduklarına ikna etmiş olması. Birçok insan hayatı boyunca çeşitli duygusal manipülasyonlara maruz kalır. İşin kötü tarafı hiç kimse bunun farkına bile varmaz. Gelin, ufkunuzu açacak bir eser olan Seni Yoran Her Şeyi Bırak kitabına bir göz atalım.
Tebrikler 🎈🎊🍾