Korkutarak Değil Sevdirerek Din Eğitimi – Hatice Kübra Tongar
Tür: | Din – Tasavvuf |
Yazar: | Hatice Kübra Tongar |
Yayınlanma Tarihi: | 2017 |
Yayınevi: | Hayykitap |
ISBN: | 9789752477315 |
Konusu
Hatice Kübra Tongar’ın Korkutarak Değil Sevdirerek Din Eğitimi kitabı, çocuklara yönelik din eğitiminin nasıl olması gerektiğini ebeveynler ve eğitimcilere rehberlik edecek şekilde ele alır. Kitap, dini eğitimin sevgi ve güven temelinde verilmesi gerektiğini vurgulayarak, korku ve cezanın eğitimde olumsuz etkilerine dikkat çeker. Aile, öğretmen ve çevrenin din eğitimindeki rollerini tartışırken, çocuğun yaşına uygun şekilde dinle tanışmasının önemine değinir. Namaz, oruç ve Kur’an eğitimi gibi konuları pedagojik bir bakış açısıyla ele alan eser, çocuğun dini bilgileri içselleştirmesi için uygulanabilecek pratik yöntemleri sunar.
Korkutarak Değil Sevdirerek Din Eğitimi Özeti
Hatice Kübra Tongar’ın bu eseri, çocukların dini eğitimiyle ilgili geleneksel yaklaşımlara farklı bir perspektif sunarak, korku temelli değil sevgi odaklı bir yöntem öneriyor. Kitap, bölümler halinde ilerleyerek, din eğitiminin sadece ibadetleri öğretmekle sınırlı kalmayıp, dürüstlük, merhamet ve sevgi gibi erdemleri de içermesi gerektiğini savunuyor.
Din eğitiminde model olmanın önemi, kitabın temel argümanlarından biri. Yazar, çocukların gözlemleyerek öğrendiğini ve ebeveynlerin söylediklerinden çok, yaptıklarıyla çocuklara rehberlik ettiklerini vurguluyor. Din eğitimi sırasında yanlış kodlamaların çocukta olumsuz algılar oluşturabileceğine dikkat çekerek, ibadetleri bir zorunluluk veya ceza unsuru olarak sunmanın ilerleyen yaşlarda dinden uzaklaşmaya neden olabileceğini belirtiyor.
Eserde, “Sevgi ve güven bağı kurulmadan yapılan dini eğitimin etkili olmayacağı” fikri ön plana çıkıyor. Özellikle korku temelli yaklaşımlar yerine, çocuğa Allah sevgisini aşılamak için Esma-i Hüsna’nın nasıl kullanılabileceği anlatılıyor. Allah’ı cezalandırıcı bir figür olarak göstermek yerine, O’nun merhamet ve sevgisini ön plana çıkarmak gerektiği vurgulanıyor.
Kitapta namaz ve oruç eğitimi, çocuğun yaşına uygun şekilde nasıl verilmesi gerektiğiyle ilgili önerilerle ele alınıyor. Çocukların dini sorularına nasıl cevap verilmesi gerektiği, onlara ibadetlerin zorunluluktan ziyade iç huzur getiren bir deneyim olarak nasıl aktarılacağı açıklanıyor. Ödül ve ceza kavramı üzerinde de duran yazar, cezanın çocuğu itaate zorladığını ve zamanla dini bir baskı unsuru olarak algılanmasına yol açabileceğini belirtiyor. Ödüllendirmenin ise önceden vaat edilmemesi, sürekli olmaması ve çocuğun davranışına yönelik olması gerektiğini vurguluyor.
Son olarak, kitap din eğitiminde babanın otorite ve irade, annenin ise sevgi ve merhamet kaynağı olarak çocuğa rehberlik etmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca öğretmenlerin, dini eğitim almayan çocuklar için kritik bir rol oynadığı ve dini eğitimin sadece bir ders olmaktan çıkarılıp, hayatın içine entegre edilmesi gerektiği dile getiriliyor.
Değerlendirme
Kitap, dini eğitimin pedagojik temellere dayandırılması gerektiğini vurgulayan rehber niteliğinde bir eser. Geleneksel yöntemlerden farklı olarak çocuğa korkuyla değil, sevgiyle yaklaşmayı öneriyor ve özellikle günümüz aile yapısında ebeveynlerin çocuklarına din eğitimini nasıl verecekleri konusunda birçok pratik öneri sunuyor. Dini eğitimin zorlayıcı ve baskıcı bir süreç olmaktan çıkarılıp, içselleştirilerek benimsenmesi gerektiği fikri, kitabın en önemli mesajlarından biri. Çocukların dini eğitimi sevgi ve güven çerçevesinde almalarının, onların manevi gelişimini nasıl olumlu etkileyebileceğini etkili bir şekilde anlatan bu eser, özellikle ebeveynler ve eğitimciler için önemli bir başvuru kaynağı.
Korkutarak Değil Sevdirerek Din Eğitimi – Kitap Açıklaması
“Zorlaştırmayın kolaylaştırın. Sevdirin, nefret ettirmeyin.”
Hadis-i Şerif
Eğer biz namaz vakitlerini değil de dizi saatlerini dört gözle bekliyorsak.
Eğer Peygamberin çocuklara kaşlarını bile çatmadığını biliyor ama bir yandan çocuğumuzu dövüp sövüyorsak.
Eğer oruç tuttuğumuzda hırçın, kızgın, tahammülsüz oluyor ve çocuğumuza `zaten oruçluyum.` diye başlayan cümleler kuruyorsak.
Eğer çocuğun oyununu bölmemek için secdelerini uzatan Nebi`ye rağmen namazda önümüzden geçti diye çocuğumuzu azarlıyorsak.
Eğer Hz. Ömer`in adaletini anlatırken iki kardeş arasında adil olmayı başaramıyorsak.
Eğer Hz. Osman`ın hayâsından bahsediyor ama ahlaka aykırı görüntüleri televizyonla evimize davet ediyorsak.
Eğer Hz. Ali`nin ilminden övgüyle bahsedip, en son ne zaman kitap okuduğumuzu bile hatırlamıyorsak.
Eğer hatim üstüne hatim yapmamıza rağmen Kur`an`ı anlamak ve yaşamak için hiç gayret sarf etmiyorsak.
Eğer çocukları camiden kovuyor, gerekçe olarak da çocukluk şakımalarını gösteriyorsak bir yerlerde bir hata yapıyoruz demektir.
Hatice Kübra Tongar, çocuklarımıza nasıl bir anlayışla, ne zaman, hangi yöntemlerle, zorlamadan, sevdirerek ve oyunlar oynayarak nasıl din eğitimi vereceğimizi adım adım anlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)