Panorama

Panorama – Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Tür:Roman
Yazar:Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yayınlanma Tarihi:1953
Yayınevi:İletişim Yayıncılık
Karakterler

Servet Bey: Bir bankada yönetici olarak çalışan kişidir. Yoksulluk içinde büyümüş, eğitimini zor şartlar altında sürdürmüş ve bu dönemde gittiği Paris şehrinde aldığı eğitim sayesinde bugünkü konumuna gelmiş bir beyefendidir.

Mühendis Ragıp Bey: Servet Bey, kızına âşık, zengin, beyefendi, dürüst bir vatanseverdir. Romanın büyük bir bölümünde Sevim ile birlikte yurt dışındadır.

Halil Ramiz: Devrimimize derinden bağlı, bağımsız, ileri görüşlü bir vekildir. Öngörüsü ve devrime yürekten desteği, üyesi olduğu siyasi partiden bile dışlanmasına neden olur.

Hacı Emin Efendi: Şapka devriminden sonra yıllarca evine kapatılmış, evinin huzurunu sürekli bozan, şeriat taraftarı, Atatürk’ü devriminden dolayı dinsiz gören ve ondan nefret eden zengin bir yobazdır.

Komiser Hamdi Bey: Nazik, iyi kalpli, dürüst bir memur, üç kez evlenir, üçünde de eşlerini öldürür, ancak dördüncü eşi durumu öğrenince hapse girer.

Fuat: Başarılı bir vatanseverin oğlu olan bu kişi, memleketin hayırsever oğullarından, felsefeye derinden dalmış, gerçek hayattan uzaklaşmış, hayatını kitaplar arasında kurmuş genç kızın ağabeyidir.

Ahmet Nazmi Bey: Cahit Halid adlı arkadaşıyla devrimimize öncülük etmeye çalışan, ancak arkadaşının bu yoldan sapması üzerine yalnız bırakılan bir felsefe öğretmenidir. Daha sonra Fuat ile olan dostluğu sonucunda vatanseverlik uğruna bir ayin sırasında öldürülürler.

Konusu

Kurtuluş Savaşı ve sonrasını konu alan Ankara romanının devamı olarak değerlendirilebilir. Yazar bu kitapta çok partili döneme geçişin çeşitli özelliklerini ve devrim heyecanının sönmesini konu ediniyor.

Panorama Özeti

Çalıştığı bankanın müdürü olan Servet Bey, zorluklarla elde ettiği bu görevi beğenerek zengin olmuş ve ticaret işine geldiği zaman paraya para dememiştir. Nedim adında yakışıklı bir oğlu ve Sevim adında Hollywood aşığı ve sosyeteden olan bir özenti genç kızı vardır.

Devrimin en güçlü savunucularından olan Milletvekili Halil Ramiz, kafasında gerici yapıya yer bulamadığı için toplumda yalnız kalır. Atikler köyüne gitti ve birçok oyunla parti başkanlığına gelen Fazlı Bey adlı bir haydut tarafından halkın sömürülmesinden ve haksız yere evlere el konulmasından rahatsız olur. Bunun üzerine genel sekreter tarafından azarlanacak ve istifa edecek ve bu da onu tamamen yalnız bırakır.

Yüreği vatan aşkıyla atan Osman Nuri Bey şerefli bir subaydır, başarılı olmasına rağmen aksiliklerden vazgeçememiştir. Ailesini üzmek istemez ve üzüntülerini içine atar ama evi yıkılıp yol geçeceği için işten atıldıktan sonra kendini Boğaz’ın serin sularına teslim eder. Bu eylem, karısı Seniye Hanım’ı perişan etmiş, iki çocuğunu da evden uzaklaştırmıştır. Semra’nın ağabeyi Fuat, kendisine kitaplarla çevrili bir dünya yaratmıştır. Tahincizade Hacı Emin Efendi gibi kendilerini ülkede yukarıdan aşağıya bir devrimin köksüz öncüleri olarak gören Ahmet Nazmi Cahit Halid gibi kişiler yerine yasakla birlikte evlerine kapandılar. Fes üzerinde, farz namaz vakitleri arasında ikişer ikişer gerici hareketin başlamasını dört gözle bekliyordu. Daha çok rek’at kılan ve eşlerini köle olarak kullanan yobazların sayısı yobazların sayısından fazladır.

Gazi dadısıyla birlikte yaşayan Komiser Hamdi Bey, üç evlilik yapmış ve hepsini ölümle bitirmek zorunda kalmıştır. Dördüncü eşi Nebile Hanım ise geceleri kocasında yeterince cinsel istek göremediği için huzursuzlanmaya başlamıştır. Aradan altı ay geçmesine rağmen bakire olan bu genç kızın sadece ayak tabanları Hamdi Bey’in temasına maruz kalmıştır. İşte son altı ayın gizemli bir gecesinde oynamak istediği bir kundakçılık oyunu ve maskesini düşürdü. Bütün eşlerinin katili olan bu adam, Nebile tarafından teşhis edilir ve altı yıl hapis yatar.

Müteahhit Sırrı Bey paraya para demez, Mühendis Ragıp Bey’in yakın arkadaşı, genç mühendis, arkadaşı Servet Bey’in kızı Sevim’in tecavüze uğrayıp ruhundaki dengesini kaybettiği için Servet Bey’in eşi ve Tedavi için Sevim’in kardeşi ile yurt dışına giderler.

Bahsettiğimiz Atikler köyünde eşini ve iki oğlunu vatan için feda eden ve iki çocuğu Nefise ve Ali ile birlikte hayatını sürdüren Emeti Dokuz olarak bilinen bir kadın vardır. Ali, Fazlı Bey’e meydan okuyanların başındadır ve bu nedenle kaybetmek istemediği mera için sevgili arkadaşı Karabaş tarafından saldırıya uğrar ve dövülür. Bu sırada Atatürk ölüm döşeğindeydi ve sanki bu milleti kendi tarafına koymuş gibidir. Sağlığını yakından takip edenlerin sayısı oldukça fazla olmasına rağmen yaptıklarının takipçisi yok denecek kadar azdı ve Atatürk de yanında bir ihtilal alır. Bu ortamdan rahatsız olanlar da vardır. Emin Efendi’nin oğlu Tahir CHP’liydi ve Ata’yı ölünce diriltecek olan bağnazların tepkisinden çok rahatsızdı ve korkuyordu. On iki yılını evde geçiren Hacı Emin’e göre bu yas ortamı, okunan Türkçe ezan, dışarıdaki kadınlar, her zaman kutsal gördüğü Araplara karşı çıktığımız için bize verilen cezalardır. Bu bağnaz adam evde kaldığı müddetçe gözünü üvey kızı Fatma’ya dikmiş ve ondan bir çocuk dünyaya getirmiştir.

Toplumda bir Alman hayranlığı yükselir, Fuat’ın yakın arkadaşları Cahit Halid ve Dr. Namık gibi insanlar bakış açılarını değiştirirler. Onlara göre ekonomi düzelecek ve hayatları rahat olacaktır. Tam o sırada Rusya’ya yapılan bir saldırı ülkeyi harap eder. Ahmet’in hemşiresi Gertrude, hutuya gidip yurdu terk edecekken, doktorla birlikteyken yaşadıklarından dolayı konsolosluk onu kabul etmez ve Yozgat’a gidip orada yaşamaya karar verir ancak Dr. toplumun ona bakış açısı yüzünden kötü bir yola girecektir. Ülkenin durumu harap olmuş, devrim kavramına yirmi yedi yıllık istihbarat dönemi denilmiş ve milli mücadele dönemi bu döneme dâhil edilmemiştir. Devrim buz üzerine yazılmış bir makale gibidir. Bu kıymetli şey bize altın tepside sunuldu ama tepsinin değerinden, üzerindeki servetten haberimiz yoktur. Bu sırada yabancı bir gençle kaldıkları otelden kaçan Sevim, Ragıp Bey İstanbul’a dönmez ve kendisini bir mitingde bulur. Daha ne olduğunu anlayamadan, yoksullaşmış, siyasete atılmış ve sefil bir hayat süren eski milyoner arkadaşı Sırrı Bey ile karşılaşır. Bir zamanlar bu zavallı adamın şoförlüğünü yapan Hayri Bey, artık toplumda Hayri Beyefendi olarak anılmaktadır.

Eski komiser Hamdi Bey hapisten çıkar ve dadısının yanına gider. Romanda zaman zaman utangaçlığıyla karşımıza çıkan Pertev’in karısının erkek kardeşi, ona bu dadı konusunda yardımcı olur ve bu serseri kısa sürede eve yerleşir. 1946 seçimleri ile CHP hükümeti kurulmuş, okullara din dersleri konulmuş, Türkçe ezan kaldırılmış ve imam hatip liseleri açılmıştır. Emin Tahincioğlu bunları bir aldatmaca olarak görmektedir. Bu arada hacılara verilen inadiye unvanı on iki yıl sonra Hacı Emin’i dışarı çıkaracaktır.

Semra zengin bir adamın metresi olmuştur ve bu üzüntü annesini daha fazla ayakta bırakamaz. Fuat bu olaylardan iyice bunalır ve tartıştığı arkadaşı Ahmet Namzi’nin evine gider. Yukarıdan devrimin bu köksüz öncüleri de ölür.

Panorama – Kitap Açıklaması

Bir hesaplaşmanın romanıdır ‘Panorama’. Zoraki diplomat Yakup Kadri’nin Cumhuriyet ‘inkılabını’ gerçekleştiren kadrolarla hesaplaşmasının romanı. Bu açıdan tezli bir romandır ‘Panorama’. Siyasal ve toplumsal eleştiri romanın tezini belirler…

KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin
Aysel Dağoglu
Aysel Dağoglu
Ziyaretçi
3 yıl önce

Ankara romanın okumuştum. Devamı niteliğin de olduğu bu kitabı fa okumayı çok isterim.

Sosyal Medya

774BeğenenlerBeğen
4,854TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
62AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular