Çocukluğum – Maksim Gorki
Tür: | Yaşam Öyküsü |
Yazar: | Maksim Gorki |
Yayınlanma Tarihi: | 1913 |
Yayınevi: | İş Bankası Kültür Yayınları |
Karakterler
Aleksey: Babasının ölümüyle önce yaşadığı şehir, daha sonra da hayatı değişen, onun dışında gelişen olaylara uyum sağlamaya çalışan, erkenden büyümek zorunda bırakılmış bir çocuktur.
Varvara: Aleksey’in annesidir. Severek evlendiği adamın erken ölümünden sonra mutluluğu bulamayan, çocuğundan ayrılmak zorunda kalan kadındır.
Büyükanne: Sevgi dolu, anlattığı masallarla Aleksey’e farklı bir dünya hayalleri kurduran, güçlü bir karakterdir.
Büyükbaba: Kumaş boyama atölyesi olan varlıklı biriyken, miras kavgalarıyla ve ağır yaşam koşulları sayesinde elindekileri yavaş yavaş kaybeder ve sevgiyi, saygıyı kaba kuvvetle sağlayacağını zanneden biridir.
Maksim Savvateyiç: Aleksey’in babasıdır. Varlıklı biri olmadığı için eşinin ailesi tarafından onaylanmayan adam, becerikli ve çalışkan birisidir.
“Daha sonraları anlamıştım ki, hazin ve sefil bir hayat yaşayan Ruslar, dertlerini kendilerine eğlence yapmışlardı. Istıraplarıyla çocuklar gibi oynuyor ve hiçbir ayıplama duymuyorlardı”
Konusu
Maksim Gorki’nin hayatını yazdığı “Çocukluğum” ile başlayan ardından Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim adlı üçleme serisinden birinci romanıdır. Romanın adı “Çocukluğum” olmasına rağmen, yaşanamamış bir çocukluğu anlatır. Duyguların hep iki zıt uçlarını birlikte yaşayan çocuk, sevgiyle birlikte nefreti, iyiyle kötüyü, merhametle birlikte şiddeti yaşayarak deneyim sağlaması belki de iyi analiz yapabilmesinin nedenlerindendir. Rusya’da yaşanan devrim öncesi yaşanan yıllar onun çocukluk yıllarına denk gelir. Değişen şartların bir çocuk üzerindeki yansımalarını anlatan etkileyici romandır.
Çocukluğum Özeti
Aleksey’in babasını kaybettiği gün kardeşi de ölü doğar. Babasının ölümünden sonra annesiyle birlikte büyükbabasının yanında, dayıları ve kuzenleriyle yaşamaya başlarlar. Henüz beş yaşında olan Aleksey, burada çocukların da dayak yiyebileceğini öğrenir. Anneannesi ona şefkatle yaklaşıp masallar anlatırken, büyükbabası çocuğu korkuyla, dayakla terbiye edebileceğini zanneder. Kuralın çok olduğu, doğruluğun olmadığı bu evde çocuk nasıl davranacağını şaşırır. Aleksey’in dayılarının miras kavgaları, ardından annesinin yeniden evlenmesinin üzerine bir de evde çıkan büyük yangın sonrası yaşananlar, aileyi büyük sıkıntıya sokar. Büyükbaba çocuklarının haklarını verdikten sonra başka bir eve taşınırlar. Çocuğun arkadaşları kendi yaşıtları değil, büyükbabasının kiracıları ya da onun arkadaşları olur.
Büyükannesinin anlattığı Tanrı, her şeyi sevecenlikle karşılayan, affedici; büyükbabasının anlattığı Tanrı ise cezalandırmak için bahane arayan yaratıcıdır. Aleksey, tıpkı bal peteği gibi kendisine her söyleneni, öğrendiği her şeyi bu peteklerin içini doldurarak küçücük yaşına rağmen bunu bir ganimet sayar. Bir süre sonra annesinin eşinden ayrılıp birlikte yaşamaya başlamalarıyla hayatı renklense de çocuk okula adapte olamaz. Zeki olmasına rağmen, bu güne kadar hep büyüklerle birlikte olan çocuk arada sıkışmış biridir. Anneannesinin masallarını arkadaşlarına anlatan, dikkat çekmek için yaramazlık yapan çocuğun bedeni küçük olmasına rağmen ruhu kocamandır. Büyükbabasının, çocuğun annesini varlıklı birisiyle evlendirme çabaları, evde kavgaların olmasına sebep olur. Bu huzursuzluklar sonrasında sanki hiçbir şey olmamış gibi umursanmadan yaşanan ilişkiler çocuğun içinde dalgalanmalara, adına sevgi dedikleri canlı ve coşkun duyguların onu terk edip, yerini hayata karşı intikam duygusuyla, yaşadığı dünya içindeki yalnızlığının şuuru onu erkenden büyütür. Aleksey’in annesi yeniden evlenir. Çocuk, annesine her ne kadar “kal” diyemese de kendi içinde fırtınalar kopar. Evlerinin bahçesinde kendisine küçük bir kulübe yapıp oraya sığınır. Aralıklarla annesine kalmaya gittiğinde üvey babasının kötü davranışlarına şahit oldukça hırçınlığı artar ve peşi sıra yediği dayaklar da artar. Yaşadıkları sıkıntılar artmıştır. Büyükannesi ev işlerine gidiyordur ve dedesi iyice aksi ve cimri bir adam olmuştur. Çocuk okuldan kaçtıkça sattığı hurdaların parasıyla büyükanneye destek olmaya çalışır. Aleksey’in annesi hastalığına yenilip öldükten sonra büyükbabası onu yanına çağırır. Artık ona bakamayacağını, çalışması gerektiğini söylediğinde Aleksey daha sekiz yaşındadır.
Kısa Bilgiler
- Maxim Gorki’nin hayatı hakkında yazdığı üç kitaptan biridir. Henüz 5 yaşında iken babasının ölümü ile başlar ve büyükannesi ile yerleşimlerine devam eder.
- Çocukluk anıları üzerine yazdığı kitabın devamı niteliğindeki kitap Ekmeğimi Kazandırırken’dir.
Çocukluğum – Kitap Açıklaması
Gorki’nin Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim’den oluşan üçlemesi, Rus dilinde yazılmış en güzel otobiyografilerden biridir. Çocukluğum’da babasını küçük yaşta yitirdikten sonra taşındığı dedesinin evinde geçirdiği yılları anlatır. Miras kavgaları, doğumlar, ölümler, küçük Aleksey’in tanık olduğu ve bizzat maruz kaldığı akıl almaz şiddet, bu evde gündelik hayatın akışı içinde sıradan olaylardır.
“Herkesin herkese düşman” olduğu bu aile, 19. yüzyıl Rusya’sında hüküm süren acımasız ve hoyrat hayatın bir “küçük evreni”dir aslında. Neyse ki idealizmi ve tertemiz kalbiyle adeta bir halk filozofu olan ninesi hep Aleksey’in yanındadır. Bir de her biri hayatında iz bırakan çok sayıda capcanlı karakter vardır… Onlar sayesinde hayat zor olduğu kadar gizemli ve renklidir de. Hem Gorki’nin “kendi ülkelerinde bir yabancı gibi yaşayan, gerçekteyse o toplumun en iyileri olan” insanlardan ilkiyle tanışması da yine çocukluğuna rastlar…
(Tanıtım Bülteninden)