Şevket Süreyya Aydemir Sözleri
Artık kimsenin değil, ruhumun, heyecanlarımın ve ülkümün emrinde olacaktım…
Aslında içimizde yıkacak ve yeniden inşa edilecek o kadar çok şey var ki?
Kalbini ferah tut. Ümit edilir ki Allah, zorluğu kolaylığa çevirir.
Millet; tarihleri, dilleri, dilekleri, ırkları bir olan insanların tarihi topluluğudur.
Huzur vicdanımızda başlar oğlum. Ahrete açılan kapıyı vicdanımızda aramalıyız.
Biz muharip milletlerden biriydik. Dünyada kılıç her şeydi ve gaye cihangirlikti. Biz de cihangir olacak, dünyayı zapt edecektik.
Kalpten gelen gözyaşları utanılacak şeyler değildir. Fakat ne de olsa ağlayış, insanın kendi maddesiyle kendi iç âlemi arasında gizli bir yakarıştır ve öyle kalmalıdır.
İnsanların, kendinden binlerce yıl önce yaşamış olan insanlarla aralarında bağıntılar kurabilmeleri ne güzel şeydi…
Henüz yirmi bir yaşımı bitirmiştim. Bu yaş, insanın gözlerine dünyanın hem güzel, hem de küçük göründüğü bir yaştır.
Galiba biz kendi kendimizi aldatıyoruz. Galiba ilerimizde Turanı kurmak isterken gerçekte arkamızdaki Türkiye bile bizim değil… Hatta ilk iş belki de Turandan önce Türkiye’yi kurmak ve kazanmak?
Çünkü bence zerdali, bozkırın en vefalı meyve ağacıdır. Vatanı bozkırdır. Bozkır insanı gibi, susuz, kireçli, fakir topraklar üstünde yaşar. Bozkırın yeşil bayrağı zerdalidir.
Yaşamak ne güzel? İnsanların yaşamaları, çalışabilmeleri, çalışmalarının, düşünmelerinin ve hayallerinin mahsullerini devşirebilmeleri ne güzel?
Bu dünyada herkesin bir benliği, bir kişiliği vardır. Herkes bir işe yaramak ister. Herkes bir işe yarar. Eğer bir insan kendini küçük, faydasız görüyorsa, bu belki de onun suçu değildir. O da bir iş yapmak, o da bir iş başarmanın gururunu duymak istemez mi?
Şimdi insanlar değil, insanların hayata davet ettiği, sonra da bir türlü nizam altına alamadığı kör kuvvetler, yani teknik harp eder. Biz onun, hem efendisi hem esiriyiz.
Niçin hürriyet, niçin vatan? Mustafa Kemal bu sorulara şöyle cevap verir: “-Ancak hür fikirli insanlardır ki vatanlarına faydalı olabilirler. Onlardır ki vatanlarını kurtarıp muhafaza etmek kudretine malik olurlar.’’
Din de, mektep de, cami de; bütün toplum müesseseleri de hepsi insanlar içindir. Eğer insanların içinde kendimizin bazı değerleri taşıdığımıza inanıyorsak, bu değerleri halkın hayrına kullanmalıyız…
Rusya’nın tarihi hakikaten gariptir. Bu tarih büyük, şerefli meydan muharebeleri, şanlı muzafferiyetler yerine, sonu gelmez yenilgiler, iki de bir çöküşler, parçalanışlarla doludur.
Kar, yağışların en vefalısıdır. Toprağı örter, gübreleri eritir. Tohum ekilmiş tarlada çimlenen, kardaşlanan güz ekinlerini korur. Sonra vakti gelince, alttan alta, yavaş yavaş, sessiz sedasız erir. Toprağı doyurur. Suya kandırır. Yeraltı hazinelerini besler.
Hem şimdi aslımızı, daha gerilere ulaştırmakla yeni kahramanlar kazanıyoruz: Oğuz Kağan, Bilge Kağan, Cengiz Han, Temur, Babür Han ve daha niceleri…
Şevket Süreyya Aydemir Alıntıları
Suyu Arayan Adam
Fakat biz sadece Osmanlı değiliz ki? Biz Osmanlı olmadan önce Türk’tük. Bugünde Türk’üz…
Yakın mazi artık kasvetli bir rüyaydı. Hakikat, yalnız istikbaldeydi. Ve aradığımız su, orada önümüzde parlıyordu.
Eğer her şehirde bir mezar ayırmak istersek, Türk yurdunda şehit mezarlarından adım atacak yer kalmaz.
Zaten bizim olmayan bir memleketin kaderi üstünde hiçbir değişiklik yapılamazdı. Libya gitti…
Bir devlet ve bir zihniyet olarak imparatorluk, daha Cihan Harbinden önce ve Balkan yenilgisiyle zaten sona ermiş oluyordu.
Tek Adam
Milletin rey ve iradesine dayanılan her işin neticesi, millet için hayır ve selâmet olduğu sabit olmuştur.
Milli sınırlar içinde vatan bölünmez, parçalanmaz bir bütündür.
Millî hudutlarımız içinde, yabancı müdahalelerden azade olarak, her medenî millet gibi yaşamak…
Enver Paşa
Ben artık bir hiç ‘im, kim bilir nerede ve hangi kurşunla öleceğim, cesedim bir asi gibi bir köşeye atılacak, ama belki bir gün ruhuma bir Fatiha okuyan bulunur.
Kısacası Kahraman: “Ya hep, ya hiç!” diyebilen insandır. Enver Paşa, bu insanlardan biriydi.
Bozgun düşmanın baskısı ile değil, ruhtaki, moraldeki çöküntü ile başlar.
Her kahraman aslında, hatta en ihtişamlı devrinde bile, bir yalnız adamdır.
Arnavutluk Balkanlar’da, çağdaş manada milliyetçiliğin en geç girdiği, bu akımın çok az sayıda aydınlar arasında yayıldığı bir memleketti.
Toprak Uyanırsa
– Ama gemini yürütürsen kaptansın. Çünkü devir, gemisini yürütenlerin devri.
Bir öğrenciye bir defa aşağılık duygusu yerleşti mi, o öğrenci karşısında öğretim ve öğretmen yenilmiş demektir.
Yüzyıllar boyu ormanı tüketmiş, merayı soysuzlaştırmış, toprağı yele sele vermişiz, doğru. Ama bunları yapan da biziz.
Şevket Süreyya Aydemir’in Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.
Sayfamızda Şevket Süreyya Aydemir’in hayatı ve eserleri yer alır.