Zeytin Ağacı – Courtney Miller Santo
Tür: | Roman |
Yazar: | Courtney Miller Santo |
Yayınlanma Tarihi: | 2020 |
Yayınevi: | Pegasus Yayınları |
Karakterler
Anna: 112 yaşında gayet zinde her gün bunun için şükreden sağlıklı bir kadındır. Kendi elleriyle topladığı zeytinlerden yaptığı yağla beslenir. Ağaçlar la ilgilenerek günlük meditasyonunu ve egzersizi yapan çözüm odaklı birisidir.
Bets: Anna’nın kızıdır. 90 yaşında olmasına rağmen en az kırk yaş genç göstermektedir. Eşinin eşcinsel olduğunu evlendiği gece öğrenir. Çocuklarının babaları farklı kişilerdir. Hayatı boyunca taşıdığı sırtlar onun en büyük yorgunluğudur.
Callie: Bets’in kızıdır. Annesiyle kuramadığı bağı kızıyla da kuramaz. Geçirdiği uçak kazasından kurtulmayı başarmış şanslı kişilerdendir. Dr Hashmi ile birlikteliği ona yaşadığı tüm zorlukları unutturur.
Deb: Kızı daha dört yaşındayken öfke nöbetiyle eşini vurur. Müebbet hapis cezası almasına rağmen şartlı tahliye edilir. Yirmi yıllık hapis hayatı onu annesi Callie’den ve hemen herkesten uzaklaştırmıştır. Öfkesine yenik düşmesi tahliye şartlarını bozar. Florida’da kaçak hayat yaşamaktadır. Bunu ona sağlayan onu koruyan Bets’tir.
Erin: Bets’in kızıdır. Babasının vurulduğu gün annenizde kalır. Yıllarca anneannelerle birlikte yaşar. Bets ölmeden önce annesinin yerini söyleyerek onu bir parça rahatlatmıştır.
Dr Hashmi: Hindistan kökenli olan Dr ilk eşinin ölümünden sonra Callie ile mutluluğu bulur. Yapmak istediği genetik araştırmaya en uygun olan aile, Anna ve çocuklarının soy ağacını inceleyen bilim adamıdır.
Konusu
Zeytin ağacı kadar köklü ve uzun ömürlü bir ailenin hikâyesini okuyoruz. Bu ailenin en yaşlı bireyi Anna,112 yaşında ve kendi bahçesindeki zeytinleri toplayabilecek kadar sağlıklıdır. Anna’nın ailesi Avustralya’da altın madeni işletirken tüm birikimleriyle birlikte Kaliforniya’ya yerleşip zeytin yetiştirmeye başlar. Kitabın ana teması uzun ömür ve bunu sağlayan dış etkenler. Bu çerçeveden bakıldığında doğanın önemi de bariz bir şekilde ortada. Beş nesil aynı evde yaşayan Anna, kızı ve sonraki nesiller yaş almalarına rağmen sağlıklıdırlar. Mucize altında mı doğada mı? Genetik kodlamaları ne kadar etkili? Bunların cevabı Zeytin Ağacında saklı.
Zeytin Ağacı Özeti
Anna, kendisinin ve babasının diktiği zeytin ağaçlarının arasında gezinirken anılarını da tazeler. Dört yaşında Avustralya’dan Kaliforniya’ya göç edip bu ağaçları diktiklerinin üzerinden yüzyılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen daha dün gibidir. Altın madenini kapatıp Sacramento Vadisindeki tepedeki evde çocukluğu gençlik yılları ve geniş ailesiyle birlikte geçen mutlu yıllar. Şimdi ise birlikte yaşadığı beş nesil geniş ailesi ona ağaçların içinde eşlik etmektedir.
Torunu Callie, yaşından dolayı rekora yürüyen Anna için genetik bilimci Dr. Hashmi ile iletişime geçer. Dr. Hashmi, uzun yaşam genlerinin insanları yaşlanmaya karşı korumaktan daha fazlasını yaptığını düşünmektedir. Hatta süper yaşlılarda ömürlerini uzatmanın yanı sıra kanser diyabet, obezite ve kalp hastalığı gibi ölümcül koşullara karşı savaşan çok sayıda başka unsurun iş başında olduğunu iddia eden çalışmalar yapmaktadır. Anna (112) ve birlikte yaşadığı kızı Bets (90) torunu Callie (67) torununun kızı Deb (45) ve torununun torunu Erin (22)’den araştırmak üzere kan almak için ziyaret eder. Yaşlarından çok daha genç gösteren dört kadın onun ilgisini çeker. Böylece Keller kadınlarının köklerine yolculuk başlar. Anna bu durumu pek hoş karşılamasa da torununu kırmak istemez. Çünkü bu araştırmalar ailenin sırlarını da deşifre edecektir. Kızı Bets’in akıl hastalığından dolayı hastanede yatan eşi Frank’ın eşcinsel olduğu için çocukların babası olmadığı ortaya çıkacaktır. Torununun, uçak kazasında ölen eşi, kazanın izlerini bacağında taşıyan Callie için ayrı üzülecektir. Callie’nin kızı Deb, eşini öldürdüğü için müebbet hapis hüküm giymiştir. Her ne kadar şartlı tahliye olmasını bekleseler de Erin’den sır gibi sakladıkları bu olayların ortaya serilmesi Anna’yı tedirgin eder. Yıllar önce annesinin öz annesi olmadığını öğrenip bunu sır gibi saklamış ama bu durum onu da ortaya çıkaracaktır. Anna için sabırla beklemekten başka çare yoktur.
Aile içinde korunmasına özen gösterdikleri en küçük olan torun Erin,bebek beklemektedir. Bebeğin babasıyla sorun yaşayan genç kız anneannelerine sığınır. Dört yaşından beri annesiz yaşayan Erin, her ne kadar el üstünde tutulsa da bu eksiklik onun için çok büyüktür. Erin’in mahkemede jüriye yaptığı etkili konuşma sayesinde Deb şartlı tahliye edilir. Callie, kızını hapse girdikten sonra yirmi yıl boyunca bir kere bile ziyaret etmemiştir. Bu gerginlik Deb hapisten çıktıktan sonra da devam eder. Callie onu çocuğunu düşünmeden hareket edip eşini öldürdüğü için suçlarken, Deb’de onu esirgediği anneliğinden dolayı suçlar. Erin’in doğum yaptığı gün araları iyice gerilir. Birbirlerine şiddet uygularlar. Durum hastane kayıtlarına geçer ve Deb hapishaneye geri dönmemek için kaçar. Bets’in yardımlarıyla kaçak bir hayat yaşamaya başlar.
Deb’in gidişinden sonra Erin ne kadar üzülse de bebeğine olan sevgisi bunu hafifletir. Callie’nin, Doktor Hashmi ile olan dostlukları sevgi boyutuna geçmiştir. Doktor Hashmi, Callie ile birlikteliklerini ve test sonuçlarını açıklamak üzere aileyi ziyarete gider. Araştırma sonuçlarına göre onları sadece çevreye bağlı etkenlerin yaşlandırdığını, mutasyona uğrayan genin sadece anneden kızına geçerek uzun yaşama fırsat verebileceği kanaatindedir. Doktor araştırma sonuçlarını ilk önce Bets’e söyler. Çünkü testlerde çocuklarının babaları farklı çıkmış bu durum diğer araştırmaları etkileyeceği için çocuklarına bu durumu söylemesinin gerekli olduğunu belirtir. Bets yıllarca sakladığı sırrı eşine sormadan açıklamak istemez. Artık aile sırları deşifre olmaya başlamıştır. Bets, eşine durumu söylemek için gittiğinde birlikte kaza geçirirler. Kurtulma ihtimali olsa da 90 yıllık ömrünün sırlarıyla gitmek istediği için yardım bile istemez.
Büyük aile yavaş yavaş dağılmaya başlamıştır. Callie, Dr Hasmhmi ile birlikte yaşamak için evden ayrılır. Anna ise Erin’in tekrar evlenmesi ile ikinci bebeği ile birlikte yine tepedeki evde 122. yaş gününü kutlar.
Zeytin Ağacı – Kitap Açıklaması
BİR AĞACIN KÖKLERİNİ GÜÇLENDİRECEK KADAR BÜYÜK BİR YÜREĞİ YALNIZCA KADINLAR TAŞIYABİLİR.
Keller ailesinin beş kuşağından kadınlar gözlerden uzak bir zeytinlikte, aynı evde yaşamaktadır: zinde ve güçlü bir kadın olan 112 yaşındaki aile reisi Anna, onun kızı Bets, torunu Callie, torununun kızı Deb ve torununun torunu Erin… Bu aile ilk bakışta sıradan gibi görünse de içlerinden ikisinin uzun ömürle ilgili bilinenleri kökünden sarsması onları sıra dışı kılmaktadır.
Bir gün Keller ailesinin uzun ömür mucizesini araştırmak için kasabaya bir genetik bilimci gelir ve bu sırada Erin bir erkek bebek beklediğini duyurur. Böylece Keller kadınlarının köklerine uzanan yolculuk başlar. Ailenin toprakla ve zeytin ağaçlarıyla iç içe olan hayatı, nesiller sonra yankılanan anıların, sırların, hayal kırıklıklarının, kıskançlıkların ve bağışlamaların etkisiyle hareketlenir. Yaşananlar bu beş kadının derinlerde gömülü tuttukları acı verici duyguları ve her birini sarsacak kapalı kutuları bir bir açacaktır.
Büyülü zeytinlikleri ve sıra dışı kadınlarıyla Zeytin Ağacı, bir ailenin sevinçlerini, hüzünlerini ve bir nesli diğerine bağlayan duyguları bir araya getiren olağanüstü bir roman.
“Mis kokulu bir zeytinliğin ortasında geçen, aile sırlarıyla ve kaybedilen aşklarla dolu enfes bir hikâye.”
-Valerie Koehler-
“Size kız kardeşinizi, annenizi, büyükannenizi ve belki de bir parça ekmeği zeytinyağına batırıp yemeyi özletecek görkemli bir roman.”
-Annie Philbrick-
“Aile olmanın gerçek anlamını sorgulamanızı sağlayacak… Zeytin Ağacı’nı okumayı bitirir bitirmez en yakın arkadaşınızla buluşup hissettiklerinizi paylaşmak isteyeceksiniz.”
-Jackie Blem-
“Bu kitabı okurken zeytin ağaçlarının yaprakları arasından süzülen rüzgârı hissedebiliyor, yaprakların hışırtısını duyabiliyorum. Zeytin Ağacı tüm rafları dolduracak…”
-Elaine Petrocelli-
(Tanıtım Bülteninden)