Anadolu Notları – Reşat Nuri Güntekin
Tür: | Günlük – Anı |
Yazar: | Reşat Nuri Güntekin |
Yayınlanma Tarihi: | 1936 |
Yayınevi: | İnkılap Kitabevi |
Konusu
Kitabın konusu ise Anadolu gezileri sırasında bu dönemde yaşananları anlatıyor. Yazarın kitabın ilk bölümünde belirttiği gibi yer, tarih ve saat kesin değildir. Bu nedenle bu eser hatırat özelliklerini de bünyesinde barındırmaktadır. Yazar bu kitapta Anadolu insanının tutumlarını, kültürünü ve hatta düşüncelerini inceliyor. Gezi yazıları ve anılarının arka planında kamuoyunu takdir eder ve gerektiğinde eleştirir. Örneğin Anadolu’daki yaygın tiyatrolardan bahseder; Oyunların seçimi ve halkın bu tiyatrolara ve tiyatro oyunlarına yönelik tutum ve davranışları tartışılır.
Anadolu Notları Özeti
Reşat Nuri Güntekin, Milli Eğitim Bakanlığı’nda müfettiş olarak çalışırken Anadolu’ya yaptığı gezilerle ilgili bazı gözlemlerini çeşitli makaleler aracılığıyla kaleme almıştır. Bu yazılar Anadolu Notları adı altında bir araya getirilmiştir. Kitapta; Yolda, Trende, Yolda, Kamyonda, Gazete – Anadolu’da Kitap, Eski Cuma, Yenilikler, Balo, Tuluat Tiyatroları, Kahvehaneler I, Kahvehaneler II, Nevresimler, Yalnız Oda Kılıfı, Sinekler, Sokakta, Aynalar, Bir Ticaret Kervanı, Patron Öğretmen, Su, İlk Resimli Röportajımız, Otogar Yolculuğu: Niğde – Kayseri I ve Otogar Yolculuğu: Andaval II. Makale başlıklarından da anlaşılacağı gibi Reşat Nuri Güntekin’in oldukça farklı konulardaki gözlemlerini bu kitapta görmek mümkün.
Bu yazılardan birkaçını şu şekilde özetleyebiliriz:
İlkyazı olan Yolda, adeta Reşat Nuri’nin kitap için yazdığı bir giriş yazısı gibi. Yazı, Reşat Nuri’nin sürekli seyahat ettiğini belirtmesiyle başlıyor. Yazar burada kendisini dışişleri bakanına benzetiyor. Elbette bazı farklılıklar var: Dışişleri bakanı hep Avrupa’ya, Reşat Nuri’ninki ise hep Anadolu’ya. Bakanın seyahatleri çok iyi planlanmışken, Güntekin’in seyahatleri son derece plansızdır. Öyle ki yazar bazen kimsenin haberi olmadan bir köye hapsedilir, bazen yolda bozulan arabasını onarmak için ağaçların gölgesinde dinlenir, bazen de istasyonlarda saatlerce tren bekler. . Bu beklentilerin yarattığı sıkıntıyla yazar, gözlemlerini yazmaya karar verir. O yıllarda gezi yazısı yazmak modaydı ve yazar bu modaya uygun olarak birçok makale yazdı. Bu yazılarda yer ve tarih yoktur. Güntekin, Anadolu’da her yer birbirine benzediği için yer ve tarihin de birbirine benzemeye başladığını ve bu nedenle yazılarında bunları belirtmediğini söyler. Yazar, bu yolculuklarda her adımda farklı bir şey gördüğünü ancak bir süre sonra bu farklılıkların bile aynı olmaya başladığını belirtiyor. Öyle ki yazar bu duruma bazen duygulansa da bazen Anadolu insanının sıcaklığından dolayı mutlu olduğunu, gittiği her yerde kucaklandığını ifade eder. Bu makalenin sonunda yazar, kitapta okuyucunun ilgisini çeken bazı makaleler olduğunu belirtmektedir. Ancak kendi kendine konuşuyormuş gibi yazdığı ya da gevezelikten öteye geçmediği yazılar olduğunu da söyler.
“Trende” başlıklı yazıda, insanların kalabalık içinde yaşamayı yalnız yaşamaya tercih ettiği bir giriş vardır. Bu durumun bir istisnası vardır: tren vagonları. Tren vagonlarına binen herkes yalnız kalmak için her türlü numarayı yapar. Bazıları bunun için yanlarında bir adam getirirken, bazıları da akrabalarını yolcu olarak göstererek yalnız kalmaya çalışıyor. Ama boşunadır. Bu hileden haberdar olan tren görevlileri, hayatta kalan yolcuları yolculuk başladığında sakinleşen vagonlara teker teker yerleştirir. Hatta yazarın bir arkadaşı bulaşıcı bir hastalığa yakalandı, hatta yalnız kalmak için deli numarası yaptı. Vagonda yalnız kalma hayalleri yıkılınca bu sefer yabancılarla iyi vakit geçirmenin yolları aranır. Kimin nereye ineceği konusunda çeşitli tahminler var. Hatta bazen inecek olan kişi uzak bir yere gittiğinde hayal kırıklığı bile yaşanır. Bazen uzun yolculuklarda aynı vagonda kalan kişiyle samimi bir dostluk kurulur.
“Yol” başlıklı yazıda, İstanbul ve Anadolu şehirlerinin yolları arasında bir karşılaştırma yapılıyor. İstanbulluların kafasında yol konusunda oldukça geri bir Anadolu izlenimi var. Yazar bunu eleştirir ve Anadolu’daki birçok yolun İstanbul yollarından daha güzel olduğu fikrini savunur. Çünkü yazara göre Anadolu illerindeki kaymakamlar ve valiler yolun önemini anladılar. Onun için sürekli denetimlerle çok güzel yollar yapıldı.
Anadolu Notları – Kitap Açıklaması
Romancı, oyun yazarı (25 Kasım 1889-7 Aralık 1956) İstanbul’da doğdu. Çanakkale Lisesinde okudu. Yükseköğrenimi tamamladıktan sonra (1912) Bursa ve İstanbul Liselerinde edebiyat, felsefe, pedagoji öğretmenliği ve müdürlük görevlerinde bulundu. Milli Eğitim Müfettişliği, Paris Kültür ataşeliği yaptı. UNESCO’da Türkiye’yi temsil etti. Romanları, hikâyeleri, tiyatro eserlerinin yanı sıra çeşitli çevirileri de vardır.