Bye Bye Türkçe

Bye Bye Türkçe – Oktay Sinanoğlu

Tür:Araştırma – Tarih
Yazar:Oktay Sinanoğlu
Yayınlanma Tarihi:2000
Yayınevi:Bilim+Gönül
Konusu

Dil öğreniminin yaygın olduğu bir ülkede yabancı dil bilmeyenlerin ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü görüşü paylaşılırken, ülkenin dilinin yozlaştırıldığı ve yabancı unsurların dile yerleştirilmesi eleştiriliyor. Olumsuz sonuçlar doğurmuş ve kitabın adı bu eksende şekillenmiştir.

Bye Bye Türkçe Özeti

Oktay Sinanoğlu’nun Türkçe üzerine yazı, söyleşi ve konferanslarından derlenen “Bye Bye Türkçe”, özellikle eğitim alanında Türkçe’nin önemine odaklanıyor. Sinanoğlu, bir ülkenin varlığını sürdürebilmesi için dilini korumanın şart olduğunu belirtiyor. Kitap aşağıdaki ana başlıklardan oluşmaktadır.

  • Bir New York Rüyası
  • Bir Milleti Yok Etmenin Yolu
  • Atatürk ve Türk Bilim Dili
  • Yüksek Öğretim ve Yabancı Dil
  • Uluslararası Bilim ve Ulusal Eğitim Dili
  • 21 nci Yüzyılda Türkiye’nin Hedefleri Açısından Eğitim
  • İngilizce Öğrenmenin Yolu
  • Türkçe’si Dururken İngilizce’si
  • Yeniden Kurtuluş Savaşı: Nereden Başlayalım?
Bir New York Rüyası

Yazar ilk bölümde gördüğü bir rüyayı anlatır. Bir süre yaşadığı New York’ta. Yıl 2050. New York sokaklarında yürüyen yazar, sokaktaki işyerlerinde gördüğü tabelalar karşısında şaşkına dönüyor. Çünkü dev levhaların üzerinde Türkçe isimler var. İşyeri isimleri yarı Türkçedir: Günlük Ayakkabı, Araba Merkezi. Bu sırada yolda bir gazete bayisinde gördüğü gazete ve dergilerin üzerinde Türk isimleri vardır. Dinlenmek için oturur ve bir İrlandalı-Amerikalıya ne gördüğünü sorar. İrlanda doğumlu adam, 21. yüzyılın başından itibaren Türklerin ekonomik olarak güçlendiğini, Avrupa ve Amerika’nın ise giderek gerilediğini söylüyor. Türk dilinin, Türk müziğinin ve Türk filmlerinin yaygınlaştığını, Türkiye’nin batılı öğrencilere kendi üniversitelerinde ders verdiğini söylüyor. Ayrıca öğrettiği öğrencilere Türkçe öğrenmeyi de zorunlu kılmıştır. Türkiye’nin ABD’de yaşayan vatandaşları için azınlık okulları açtığını ve zamanla Amerikalıların çocuklarını bu okullara gönderdiğini söylüyor. Bu arada krizde olan bir Amerikan okulunda eğitim dili Türkçeydi ve bu okulların sayısı giderek arttı. Türkçe eğitim veren okullar ülkenin en önemli eğitim kurumları haline geldi. İrlandalılara göre tüm bu gelişmeler kültürel bir soykırımdı ve kimse buna sessiz kalmadı. Duyduklarıyla kafası karışan yazar, eve gitmek için sokağa çıkar. Sokak çok kalabalık, metroyla gitmeye karar verir. Ama eskiden metro istasyonu olan yer şimdi bir otopark. Herkes araba ile seyahat eder. Gördüklerine üzülen yazar bir anda terler içinde uyanır ve gördüğünün bir rüya olduğuna sevinir. Elbette bu rüyada Amerika olarak bahsedilen ülke Türkiye’dir ve ülkemizin mevcut durumu eleştirilmektedir.

Bir Milleti Yok Etmenin Yolu

Yazar bu bölümde dilini kaybetmiş bir milletin nasıl yok olduğunu örneklerle açıklamaktadır. İngilizler, İrlanda’nın ana dili olan Gealik dilini eğitim dili olmaktan çıkarıp yerine İngilizce’yi getirdiler. Bir nesil sonra, Gealik’i tanıyan İrlandalıların sayısı %30’a kadar düştü. Durumu fark eden İrlandalılar mücadele etmeye başladı. Ana dillerini yeni nesillere yeniden öğretmek için sınıflar açtılar. İşlerini bırakan İrlandalılar kurslara giderek dil öğrenmeye başladılar. Bu farkındalıktan sonra uzun süren çatışmalar sonucunda bağımsız İrlanda Cumhuriyeti kurulmuş ve devletin resmi dili Gealik olmuştur.

Atatürk ve Türk Bilim Dili

Yazar bu bölümde Atatürk’ün Türkçe ‘ye verdiği önemi ve dil devriminin sonuçlarını çeşitli örneklerle açıklamaktadır. Atatürk’e göre bir milletin ayakta kalabilmesinin en önemli şartlarından biri dilini korumaktır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Atatürk’ün üzerinde durduğu konuların başında Türk dili gelmektedir. Türk dili yok olursa Türklük diye bir şeyin olmayacağına inanıyordu. Özellikle 1928-1934 yılları arasında Türk dili üzerine çok önemli çalışmalar yapmıştır. Atatürk, Türkçenin bilim alanında da gelişmesi için çaba sarf etmiştir. Hatta geometri öğretmenlerine rehber olması için Türkçe bir geometri kitabı bile yazdı. Atatürk yabancı dil öğrenimini de desteklemiştir. Atatürk, ölümüne kadar dilin önemini vurgulamıştır. Hatta ölüm döşeğinde yatarken bile dil çalışmalarının titizlikle devam etmesi talimatını verdi.

Yüksek Öğretim ve Yabancı Dil

Yazar bu bölümde eğitimde yabancı dil konusuna değinmekte ve ülkemizde yabancı dil eğitiminin yanlışlarına değinmektedir. Eğitim dili her düzeyde Türkçe olmalıdır. Yabancı dilde eğitim verilen okullarda hazırlık sınıfı gereksizdir. Bir yıllık hazırlık sınıfları devlete büyük bir mali yük getirmektedir. Ancak bu eğitimin iki aylık yaz kurslarında verilebileceği belirtiliyor. Eğitimin amacı, ezberci ve kalıpçı değil, araştırmacı genç yetiştirmek olmalıdır. Bilimin her alanında söz sahibi olabilecek kişiler yetiştirilmelidir. Ayrıca yazar, İngilizce eğitimi ile öğrencilere bilimin verilemeyeceğini düşünmektedir. Çünkü yeterince İngilizce öğrenemeyen öğrenciler fen, fizik ve matematik gibi dersleri iyi öğrenemeyeceklerdir. Türkçe eğitimi ile öğrenciler bu dersleri daha iyi öğrenebilirler. Türkçe olarak bu eğitimi alanlar, mesleklerinde ilerlemek isterlerse İngilizceyi ayrıca öğrenebilirler. 1953 yılından itibaren Türk okulları başta İngilizce olmak üzere yabancı dilde eğitim vermeye başlamıştır. Bu durum Türk biliminin gelişmesinin en önemli nedenlerinden biridir. 1953’ten önce sadece Robert Kolej ve St. Joseph Lisesi gibi yabancı okullarda yabancı dil eğitimi verilirken, bugün Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi, Bilkent ve Koç gibi birçok üniversitede eğitim dili İngilizce’dir.

Yazar Sinanoğlu, Türkçe’nin İngilizce’den daha eski bir dil olduğunu ve Türkçe’nin belli bir kural yapısına sahip olduğunu da belirtiyor. İngilizce en fazla 500 yıllık bir geçmişe sahiptir, beş dilin karışımıdır ve belirli kuralları yoktur. 1953 yılından itibaren İngiliz ve Amerikan gizli örgütlerinin faaliyetleri ile Türk okullarında eğitim dili İngilizce olmaya başlamıştır.

Uluslar Arası Bilim ve Ulusal Eğitim Dili

Oktay Sinanoğlu yabancı dil eğitimini şu şekilde açıklamaktadır: Ulusal dil yerine yabancı dil öğretmek, branşların birçoğunu veya tamamını kendi dillerinde öğretmeden sadece yabancı dilde öğretmek. Türk okullarında yabancı dil eğitimi 1953’ten sonra yaygınlaştı. Yazar, Türkiye’de yabancı dil öğretimini savunanların yanlış anlamalarını şöyle açıklıyor.

  • “Bilim uluslararasıdır, uluslararası bilim dili de İngilizce’dir, bu nedenle eğitim dili de İngilizce olmalıdır.” yanılgısı.
  • “Çocuğumuz yabancı dil öğrensin, bunun için de yabancı okula gitsin.” yanılgısı.
  • “Üniversitelerimiz uluslararası üniversiteler olacak, Ortadoğu’nun çeşitli ülkelerinden yabancı öğrenciler gelecek.” yanılgısı.
  • “Kendi dilini kullanmayı, geliştirmeyi istemek şovenlik; İngilizce eğitimini ilericilik sayma“ yanılgısı.
21. Yüzyılda Türkiye’nin Hedefleri Açısından Eğitim

Yazar bu bölümde güçlü bir ülke olabilmek için eğitimin nasıl olması gerektiği konusundaki fikirlerini belirtmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:

Türk eğitim sisteminin dili Türkçe olmalıdır. Meslek dallarının gereksinimine göre çeşitli yabancı diller ayrıca öğretilmelidir. Özel yaz kurslarıyla bu eğitim verilebilir, hazırlık sınıflarına gerek yoktur. Ezberci, kopyacı, kalıpçı değil araştırıcı gençler yetiştirilmelidir. Yurtdışında okumak gibi bir özentiye son verilmelidir. Her seviyedeki öğretimde gençlerimize hem batı, hem Türk ve Asya kültür, tarih ve felsefeleri öğretilmelidir. Üniversitelerde bilimin her alanında hamle yapılmalıdır. Vatanını ve milletini seven, kendi tarihini, kültürünü ve Türkçe’yi çok iyi bilen, aynı zamanda batıyı da öğrenen, seçeceği mesleğe göre bir yabancı dili yeterince bilen nesiller yetiştirecek bir eğitim sistemi geliştirilmelidir.

İngilizce Öğrenmenin Yolu

Oktay Sinanoğlu, yabancı dilde eğitim yerine yabancı dilde eğitimin en büyük ihanet, en büyük onursuzluk ve “kültürel soykırım”, insanlık suçu olduğunu belirtiyor. Bağımsız bir ülkede yabancı dilde eğitim o ülkenin anayasasına aykırıdır ve bu konuda taviz verilmemelidir. Yazara göre kişilerin mesleklerine göre kendilerine yetecek kadar yabancı dil öğrenmeleri yeterlidir. Bunun için en kolay, en ekonomik ve en etkili yöntem kullanılmalıdır. Yazara göre yabancı dil öğretmenin en iyi yolu bu eğitimi gece veya yaz kurslarında, görsel ve işitsel dil laboratuvarlarında vermektir. İngilizce’yi okullarda eğitim dili haline getirerek yabancı dil öğretme yöntemi yoktur ve bağımsız hiçbir ülkede kullanılmamaktadır.

Türkçesi Dururken İngilizcesi

Oktay Sinanoğlu bu bölümde, dilimize karışmış yabancı kelimelerden örnekler vermektedir. Bunda özellikle televizyonların ve gazetelerin etkisi olduğunu belirtmektedir.

Yeniden Kurtuluş Savaşı: Nereden Başlayalım?
  • Oktay SİNANOĞLU, dilimize yapılan saldırıların altında yabancı dille eğitimin temel silah olarak yattığını ifade etmekte ve yapılabilecekleri şöyle özetlemektedir:
  • Türk halkı yabancı dil yalnızca bu şekilde öğretilir diye aldatılmıştır. Hazırlık sınıfı diye bir uygulamanın başka ülkelerde olmadığını herkese duyurmalıyız.
  • İnsanların kendi mesleklerini takip edecek kadar yabancı dil bilmesi yeterlidir.
  • Hukukçularımız yabancı dille eğitimin Anayasaya aykırı olduğu konusunda gerekli makamları uyarmalı ve davalar açmalıdırlar.
  • Orta ve yükseköğretimde yabancı dille eğitim yasaklanmalıdır.
  • Günlük yaşantımızdaki konuşmalarımızda İngilizce sözcükler kullanmak övünülecek değil ayıplanacak bir şey olmalıdır.
  • Belediyeler, sorumlu kuruluşları ve işyerlerini Türkçe isimler kullanmaya teşvik etmelidirler.
Kısa Bilgiler
  • Eserde Türkçenin yabancı dillerin etkisine girmesi eleştirilmektedir. Dil öğreniminin revaçta olduğu ülkede yabancı dil bilmeyenlerin ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördükleri düşüncesi paylaşılırken, ülke dilinin yozlaştığı ve yabancı unsurların dile yerleşmesinin olumsuz sonuçlar doğurduğu eleştirisi yapılmaktadır ve kitabın ismi de bu eksende şekillenmiştir.
  • Kitap, Sinanoğlu’nun farklı tarihlerde muhtelif dergi ve gazetelerde yayımlanan makalelerinden meydana gelmektedir.
  • Yabancı dil eğitiminin dünya ölçeğindeki durumu, yabancı dille verilen eğitimin yarattığı sorunlar, Türk dilinde olmasına rağmen tercih edilen İngilizce kelimeler ve Türkçe ile Japonca arasındaki benzerlikler gibi çok sayıda konu eserde yer alırken yazar tarafından çözüm önerileri de getirilmektedir.

Bye Bye Türkçe – Kitap Açıklaması

ATİLLA İLHAN: ABD Bilim ve Sanat Akademisi’nin ilk ve tek Türk üyesi; iki kere Nobel adayı… Kim bu adam? Kim bu çetin Türkçe öğretim savaşçısı? Onu niye hepimiz yeterince tanımıyoruz? Sinanoğlu, ABD gibi nam ülkede çok genç yaşında profesör olmuş bir harika çocuk; ülkesindeki “Amerikan Rüyası”nın yanlış yaygınlığından, Türkçe’nin itilip kakılarak, herhangi bir sömürgedeki “yerli dili” muamelesi görmesinden son derece rahatsız.” (Cumhuriyet, 24.05.2000)

YALÇIN PEKŞEN: Akıl, zekâ ve en sonunda deha: Oktay Sinanoğlu… Time mecmuası “Mucize Profesör” diye yazdı… Newsweek, New York Times, Avrupa dergileri; Der Spiegel, vs. Kıyamet koptu sizin anlayacağınız… ABD gazeteleri kısa bir süre önce birinci sayfalarından Sinanoğlu’nun bu yıl kimya dalında Nobel’e aday olduğunu yazdılar. (Cumhuriyet, 09.01.1987)

AKTÜEL: 26 yaşında profesörlüğe hak kazanıp “Time” gibi dergilerde dünya basınında yer aldı. “Batı’da yetişen son üç yüzyıl içindeki en genç profesör” unvanını aldı. ABD Yale Üniversitesi’nde iki kürsüde birden hoca… “Canlılara biyolojik kimliğini veren DNA’ların şifresini çözerek, bilmediğimiz türden canlılar yaratmanın teorisini kurdu. Kuramları kimya ders kitaplarında onun adıyla anılıyor. İki kez Nobel Kimya Ödülü’ne de aday gösterildi. Sinanoğlu şimdi de Türkçe öğretim savaşçısı… (1995)

TEMPO: Sinanoğlu dünyanın el üstünde tuttuğu bir bilim adamı. Bilim dünyasına kazandırdığı kuramları, teorileri var. Ayrıca Türkçe ile çok ilgili ve bilim için en uygun dil Türkçe diyor. (1997)

AYDINLIK: Batı’da 26 yaşında Profesör olmuş, bu özelliği ile dünya rekorunu elinde tutan Prof. Dr. Sinanoğlu dünya bilim çevrelerinde Nobel’e en yakın temel bilimci olarak biliniyor. Sinanoğlu: “ABD’de Yale Üniversitesi’nde bir takım binalar var, eski Mısır anıtları gibi, ama içini görene rastlamadık. Bunlar gizli cemiyetmiş. En meşhurunun adı:”Skull and Bones”, yani “Kurukafa ve Kemikler”… Üye olan öğrencilere, en azından yılda 100 bin dolarlık bir iş garanti ediyorlar; bunlar devletin en önemli mevkilerinde, sanayinin tepelerinde yer alıyorlar. İfşaa ediyorum: ABD’de sistem bu,” diyor… (13 Haziran 1995)

(Tanıtım Bülteninden)

Like
Love
Care
Haha
Wow
Sad
Angry
KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

790BeğenenlerBeğen
3,968TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
54AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular