Zülfü Livaneli Sözleri
Aşk dendiğinde küçülüyordu her şey. O zaman gerçek aşka ne ad verdiğimi sordu. ‘Karasevda’ dedim..
Ama umudu var büyük insanlığın umutsuz yaşanmıyor.
“Adın ne?” diye soruyorum. Marcus olduğunu öğreniyorum. Yeraltındaki ilk ölü arkadaşım Kostantiniyye Marcus. Şu anda bana, “Ölüm çok iyi bir şeydir!” diyen Marcus. Nedenini soruncada, “Çünkü korkudan kurtulursun.” diyen Marcus. “Çünkü ölü, ölümden korkmaz.”
“Ya aşktan?”
“İşte onu bilemiyorum; hiçbir duygu yok ama bazen babamın hala imparatoriçeye aşık dolğunuğu düşünmeden edemiyorum. Çünkü ona söz söyletmiyor.”
Aşkın gözü kapalı uçurum kenarında yürümek olduğunu bilen biri aşık olur mu hiç?
Zülfü Livaneli Alıntıları
Huzursuzluk
Beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın anne.
Neredeyse ağlayacak hale geliyorum ama neyin ağlattığını bilmeden.
İnsanlık ağacının kırılmış dalıyız.
Bazı acıları ölüm bile unutturamıyor, bazı davranışlar ölümden sonra bile bağışlanmıyor.
Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti.
Sanki içimde derin bir hiçlik var.
İnsan her acıya bir sorumlu bularak rahatlama yolunu seçmez mi zaten.
Tüketen insanın üreten insandan daha değerli olduğu bu yanlış ve ahlaksız döneme tahammülüm kalmamıştı artık. Değişmiştim.
Merhamet zulmün merhemi olamaz!
Belki de her şeyini yitiren bir insanın son sığınağı insan onurudur.
Serenad
Haklı olanı güçlü kılamadığımız için güçlü olanı haklı kılıyoruz.
Hiçbir iktidar masum değildir. Bütün iktidarlar öyle ya da böyle, birinin katilidir.
Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır!
Bak, bu gözyaşların sözlerinden daha inandırıcı.
Doğrudur; kitap okumak karın doyurmuyor. Ancak karnı tok, beyni boş adamlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik.
Hem Müslüman, hem Yahudi, hem Katolik’tim. Yani insandım.
Kardeşimin Hikayesi
Kıskanmayı bile unutmak. Onu mutlu eden herkesi ve her şeyi sevmek. O noktada sahiplenmek biter, saf aşk kalır.
Biliyor musun? çoğu insanın ruhu bedeninden önce çürür.
Sokakta birisi Sokrates’e hakaret etmiş, bir de tekme atmış. Sokrates hiç aldırmadan yürüyüp gitmiş. Durumu görenler niye bir tepki göstermediğini sormuşlar. O da: Bir eşek beni ısırsa onu dava mı etmeliyim sizce?’ demiş.
Hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.
Son Ada
Doğrudur; kitap okumak karın doyurmuyor. Ancak karnı tok, beyni boş adamlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik.
Zülfü Livaneli’nin Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.
Sayfamızda Zülfü Livaneli’nin hayatı ve eserleri yer alır.