Yediçınar Yaylası – Kemal Tahir
Tür: | Roman |
Yazar: | Kemal Tahir |
Yayınlanma Tarihi: | 1970 |
Yayınevi: | İthaki Yayınları |
Karakterler
- Dilaver Ağa
- Çakırların Halil Ağa
- Kara Cehennem Ağa
- Abuzer
- Emey Hatun
- Deli Elvan
- Uzun İmam Efendi
Konusu
Romanda Tanzimat devriminden cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün ölümüne kadar Çorum yöresinde meydana gelen olayların toprak, ağalık, mal kavgası, tifüs salgını, Ermeni Kırımı gibi konular ele alınmıştır. Kemal Tahir’in tüm romanlarına hâkim olan Anadolu insanı merkezli bakış açısıyla, coğrafyanın bu süreçte hiç değişmeyen asırlık kuralları Anadolu insanının gözünden anlatılır. Romanda, Osmanlı devletinin mevcut ilişkileri ortaya konularak, o dönemde zayıflayan Osmanlı devlet gücünün nasıl despotik bir yönetime dönüştüğü ve halkın bu durumdan mümkün olduğunca kurtulmaya çalıştığı irdelenmiştir.
Yediçınar Yaylası Özeti
Bir zamanlar Çorum’da iki büyük aile yaşarmış. Bunlardan biri de Dilaver Ağa’dır. Dilaver Ağa, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma döneminde köye gelen Kambur Kadı’nın aklından yola çıkarak savaşa katıldığı devlete yalan söyleyerek Paşa’yı elde eder. Diğer büyük aile Çakır’ın vekilharçlarından Halil Efendi bu duruma bir türlü dayanamasa da paşa olmanın bir yolunu da bulamamıştı. Dilaver Ağa bir süre sonra Cemile adında güzel bir kadına âşık olur. Çakır uşaklarından Halil Efendi’nin oğlu Ömer, genç bir adamdır. Cemile, Ömer’in yakışıklılığına ve cesaretine dayanamaz ve Ömer’le kaçarlar. Ancak Halil Efendi ikisini de bulur ve Çorum’a geri getirir.
Dilaver Ağa öldükten sonra yerini kimse alamaz ve aile biter. Artık en büyük aile Çakır uşakları olur. Halil Efendi ölünce miras Ömer Ağa’ya geçer. Ömer Ağa önce amcasının kızı Saniye ile evlenir. Bu evlilikten Kenan adında bir oğlu olur. İkinci eşi Güllü’den Hacer adında bir kızı vardır. Ancak o dönemde kız çocukları miras alınmadığı için Kenan sülalenin devamı olarak görülmüş ve şımarık bir beyefendi olarak yetiştirilmiştir. Ömer Ağa’nın da Benli, Nazmiye adında bir sevgilisi vardır.
Köyde Ömer Ağa’nın gözü kulağı olan Deli Elvan, bir gün Çorum’un arazisinde pis, bitli ve dil bilen birini görür. Yanlarında Emey adında bir kadın da vardır. Bütün Çorum, güzelliğine bakmak için dışarı çıkar ve doyamaz. Ömer Ağa yaşlı olmasına rağmen hala çapkındır. Ve Emey’in güzelliğini görünce onları çoban yapmaya karar verir. Şu anki çobanı Hanifi zaten yaşlıdır. Oğlu Kenan, kaçakçılık için güzel ama iki yüz altın bir atı sever. Her sözü yerine getirilen Kenan’ın bu isteği geri çevrilmez ve hemen alınır.
Kenan, yeni aldığı ata bakmak için her saat başı ahıra iner. Ancak Abuzer, Emey, ilk eşi Fati ve oğlu da ahırda kalır. Kenan’ın ahıra indiğini gören Çorumlular Kenan ve Emey adını verirler. Kenan’ın arkadaşı Murat, Kenan’ı kışkırtır ve ona Emey ile birlikte olmasını söyler. Emey ve ailesinin amacı zaten farklıdır. Arap olduklarına dair yalan söylediler, kendilerini temin ettiler. Kenan artık Emey ile birlikte olmaya kararlıdır. Amaçlarını bilmeden, bunun için mücadele etmeye başlar.
Kenan’ın annesi Güllü ile de ilişkisi vardır. Babasının sevgilisi Benli Nazmiye bu ilişkiyi Güllü’den bilir. Nazmiye bir gün Kenan’a baskı yapar ve Emey’e parayla istediğini yapabileceğini söyler. Kenan aklının peşine düşer ve Emey’in peşine düşer. Ancak gün geçtikçe Emey’e bağlanmaya başlar. Emey ailesine Yediçınar yaylasında ailesine çoban verilmedikçe bir arada olamayacaklarını söyler. Babasını ikna edemeyen Kenan iyice körelmeye başlar. Kenan, çoban Hanifi’yi öldürüp çobanı onlara vermeye karar verir. Hanifi’yi öldürdüğü gece babası Ömer Ağa vefat eder.
Ömer Ağa öldükten sonra Kenan, babasının sevgilisi Nazmiye ile birlikte cansız bedeninin başındadır. Bundan sonra miras talebinde bulunamaz. Esrar, kumar vb. işlerden para kazanmaya başlar. Abuzer ise Kenan’ın tüm mirasını satın alan Ağa olmuştur.
Yediçınar Yaylası – Kitap Açıklaması
Kemal Tahir’in, bir üçleme oluşturan ve Çorum çevresinde geçen “Yediçınar Yaylası,” “Köyün Kamburu” ve “Büyük Mal” adlı romanları; Tanzimat’ın ilanından Atatürk’ün ölümüne kadar geçen dönemde, üç ayrı nesil çevresinde, toplumdaki sosyal gelişmelere uygun olarak değişen mülkiyet ilişkilerinin, toprak ağalığı düzeni ve eşkıyalık hareketlerinin gerçek yüzünü anlatır. Kemal Tahir’e özgü yaratıcılık ve dehayla dolu bu romanlarda, dâhiyane bir biçimde üslup aştırılmış Çorum ağzıyla, geleneksel halk hikâyeleri ve meddah anlatımından yararlanılarak, Tanpınar’ın deyimiyle, büyük bir dil makinesi üretildiği görülürü.
“Bir neslin yüz akıdır Kemal Tahir. Türk düşüncesine ufuklar açmıştır. Türk romanının en yiğit, en güçlü, en büyük temsilcisidir. Belki de çağdaş romanın demeliydim…”
– Cemil Meriç