Bir Sürgün – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Tür: | Roman |
Yazar: | Yakup Kadri Karaosmanoğlu |
Yayınlanma Tarihi: | 2020 |
Yayınevi: | İletişim Yayınları |
Karakterler
Doktor Hikmet: Okumayı seven kültürlü bir insandır. Kendini her zaman geliştirmeye adamıştır. İzmir’e sürgün edilmiş bir kişidir.
Vapurdaki Ermeni: İnsanları dış görünüşüne göre yargılayan, ne yaptığını bilmeyen kültürsüz biridir.
Kafe’deki Bayan: Doktor Hikmet ile ilgilenen saygılı, nezih bir hanımefendidir. Son derece canlı, diri ve dinamiktir.
Konusu
Hikmet, Abdülhamid dönemi aydınlarını ve zihniyetlerini temsil eden bir karakterdir. 29 bölümden oluşan eserde, İzmir’deki sürgün hayatından sıkılıp Paris’e kaçan Doktor Hikmet’in bu şehirdeki huzursuz hayatı anlatılıyor.
Bir Sürgün Özeti
Doktor Hikmet, İstanbul’da yaşayan varlıklı bir ailenin oğludur. Babası Sultan Murat’ın taraftarı olduğu için yıllarca denetim altında tutulmuş; Tıp eğitimini tamamladıktan sonra İzmir’e sürgüne gönderilir. İzmir’de Gureba Hastanesi’nde görev yapan Doktor Hikmet, özgür bir yaşam için Paris’e gitmek istemektedir. 1904 yılında İzmir’den kalkan bir vapurda kaçak yolcu olarak ani bir karar vererek Paris’e giden Doktor Hikmet, kaldığı yıl boyunca kitap ve dergilerden tanıdığı ve hayran olduğu Fransız kültürünü gerçek yüzüyle yaşamaya çalışır. Orada; bu arada şehirde bazı Jön Türklerle tanışır. Paris günlerinde maddi sıkıntılar, vefasız aşk, hastalık ve yalnızlık çekiyor. Paris’te geçirdiği bir yılın sonunda tüberküloza yakalandı ve ölür. Hikmet’in cenazesi “arazinin parası bulunamadığı için Paris’in halka açık mahzenlerinden birine” defnedilecektir.
Kısa Bilgiler
- Yazarın yedinci romanı olan eser, Ulus Gazetesi’nde tefrika edilmiş ve aynı yıl kitap olarak yayınlanmıştır.
- Bu romanın yazar tarafından 1927’de yayımlanan “Hüküm Gecesi” romanına temel oluşturmak üzere yazıldığı düşünülür.
- Romanın kahramanı Dr. Hikmet, Abdülhamit devri aydınlarını ve onların zihniyetlerini temsil eden bir karakterdir.
Bir Sürgün – Kitap Açıklaması
Yirminci yüzyılın ilkyarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştiri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikâyeleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edebiyatçılarımız arasında yer alır. Üslûp özellikleri bakımından Yakup Kadri’nin 1910’dan 1974’e dek verdiği eserler Türkçe’nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Kadri’nin Fransız edebiyatı etkisinde başlayan yazarlığı, 1920’lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, tarihe, dönem çatışmalarına ve birey psikolojisi irdelemelerine yönelir. Fecr-i Ati’den yetişmiş ama bunu izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, tarihi süreçler ve bireysel portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuş bir yazar olan Karaosmanoğlu’nun eserleri, hala tüketilememiş ayrıntılarının tartışılıp incelenmesi gereken zengin bir “panorama” dır.