Kıztaşı Efsanesi
Kıztaşı, İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan ve Bizans döneminden kalma bir anıt olarak bilinir. Ancak halk arasında, bu taşın kökenine dair çeşitli efsaneler anlatılır. En bilinenlerinden biri, trajik bir aşk ve lanet hikâyesine dayanır.
Efsanenin Anlatımı:
Bizans döneminde, İstanbul’da güzelliği ile herkesi büyüleyen bir prenses yaşarmış. Bu prenses, halkına merhametli, adil ve sevgi dolu yaklaşan bir hükümdarın kızıymış. Ancak, onu kıskanan ve onun yerine tahta geçmek isteyen bazı saray mensupları, prensesin başına bir oyun oynamaya karar vermiş.
Rivayete göre, bir gün prensesin kendisine aşık bir genç adamla gizlice buluştuğunu iddia eden iftiralar yayılmış. Saraydaki hainler, imparatoru kandırarak kızını cezalandırması gerektiğini söylemişler. Öfkeye kapılan hükümdar, kızının halka ibret olması için yüksek bir taş sütunun üzerine çıkarılarak orada ölüme terk edilmesini emretmiş.
Masum prenses, taş sütunun üzerine çıkarılmış ve günlerce orada kalmış. Ancak, halk onun gözyaşlarının hiç durmadığını ve bazı geceler sütunun etrafında beyaz bir siluet görüldüğünü anlatır olmuş. Sonunda prenses orada can vermiş ve o günden sonra taş, “Kıztaşı” olarak anılmaya başlanmış.
Efsanenin İzleri
Bugün hala Fatih’te bulunan Kıztaşı, Bizans İmparatoru 1. Theodosius’un anısına dikilmiş bir sütun olarak bilinse de, halk arasında prensesin hüzünlü hikayesiyle anılmaya devam etmektedir. Geceleri oradan geçen bazı insanların, taşın etrafında belirsiz gölgeler gördüğünü ve esrarengiz fısıltılar duyduğunu iddia etmesi, efsanenin günümüze kadar yaşamasını sağlamıştır.
Bu efsane, adaletsizliğe uğrayan masumların hikayesi olarak hafızalarda yer etmiş ve halk arasında lanetli bir taş olarak anlatılmaya devam etmiştir.