Şu Destanı
Karakterler
Şu Han: Destanın baş kahramanı, genç yaşta Saka Türklerinin hükümdarıdır. Stratejik zekası ve halkına olan bağlılığı ile bilinir.
Büyük İskender (Zülkarneyn): Makedonya’nın efsanevi kralı, doğu seferi sırasında Türk topraklarına giren komutan. Türkleri kendi egemenliği altına almak ister.
Türkmenler: Yerlerini terk etmeyerek Türkistan’da kalan 22 aile, Türkmenlerin atası olarak kabul edilirler.
Kalaçlar: Türkmenlerden ayrılan ve kendi boylarını oluşturan iki kişi ve onların soyundan gelenler.
Uygurlar: Doğuya çekilen Türkler arasında yer alan, İskender’in öncülerini mağlup eden savaşçılar.
Konusu
Şu Destanı, Saka hükümdarı Şu’nun Makedonyalı Büyük İskender’in doğu seferi sırasında Türk topraklarını istilasına karşı aldığı stratejik kararları ve Türklerin bu süreçteki göçlerini anlatır. Destan, Türklerin doğuya çekilmesini, Türkmen boylarının kökenini ve İskender’in Türk yurtlarına olan etkisini mitolojik bir anlatımla açıklar. Aynı zamanda, Türklerin savaşçı kimliği, devlet anlayışı ve şehirleşme süreçlerine de vurgu yapar.
Şu Destanı
M.Ö. 4. yüzyılda, Büyük İskender doğu seferine çıkarak İran’ı fetheder ve ardından Türkistan topraklarına yönelir. O sırada Türklerin başında genç hükümdar Şu Han bulunmaktadır. İskender’in seferinin uzun vadeli bir tehdit oluşturmadığını düşünen Şu Han, doğrudan savaşmak yerine halkını doğuya çekmeye karar verir. Ancak, 22 aile yurtlarını terk etmek istemez ve göç edenleri takip eden iki kişiyle birlikte Türkistan’da kalırlar.
Bu iki kişi, Türkmenlerle karşılaşıp onlarla konuşur. Türkmenler, İskender’in “gelip geçici” olduğunu ve beklemenin daha doğru olacağını söylerler. Bu konuşma, “Kalaç” adının ortaya çıkmasına neden olur ve bu isimden türeyen Kalaçlar kendi boylarını oluştururlar. İskender, bölgede kalan 22 aileyi gördüğünde “Türk’e benziyorlar” anlamına gelen “Türk Manend” ifadesini kullanır. Türkmen adı, bu sözden türemiştir.
Göç eden Şu Han ve halkı Uygurların yanına gider. Uygurlar, gece baskını yaparak İskender’in öncü birliklerini bozguna uğratır. Bu olaydan sonra İskender ve Şu Han barış yapar. İskender, Uygur şehirlerini inşa ettirerek geri döner. Şu Han ise Balasagun’a giderek kendi adını taşıyan Şu Şehri’ni kurar. Bu şehre bir tılsım yerleştirilir ve efsaneye göre bu tılsım nedeniyle leylekler şehrin karşısına kadar gelir ama asla şehri geçemez.
Şu Destanı, Türklerin Büyük İskender karşısındaki direnişini, göç hareketlerini ve Türkmen boylarının oluşumunu anlatır. Aynı zamanda, İskender’in Türkler üzerindeki etkisi sonucu şehirleşmenin geliştiğini ve yerleşik hayatın yaygınlaştığını vurgular. Destan, Türklerin stratejik zekasını, göçebe kültürden yerleşik hayata geçiş sürecini ve Türkmenlerin kökenini mitolojik unsurlarla birlikte açıklar.