Ana SayfaDestanlarOğuz Kağan Destanı

Oğuz Kağan Destanı

İçindekiler [Gizle]

Karakterler

Oğuz Kağan: Destanın baş kahramanı, Türklerin efsanevi hükümdarı. Doğuştan güçlü, bilge ve cesur bir liderdir. Büyük savaşlar yaparak Türk milletini birleştirir.

Ay Kağan: Oğuz Kağan’ın annesi. Oğuz’un doğumu sırasında olağanüstü işaretler görülür.

Gök Işıktan Gelen Kadın: Tanrı’nın gönderdiği, Oğuz Kağan’ın ilk eşi ve Gün, Ay, Yıldız adlı çocuklarının annesi.

Göl Kız: Oğuz Kağan’ın ikinci eşi, Gök, Dağ ve Deniz adlı çocuklarının annesi.

Gök Tüylü, Gök Yeleli Kurt: Oğuz Kağan’a savaşlarında rehberlik eden kutsal varlık.

Urum Kağan: Oğuz Kağan’ın en büyük düşmanı, güçlü bir hükümdar. Oğuz Kağan’ın ordularına karşı direnir, ancak mağlup olur.

Uluğ Ordu Bey (Kıpçak): İtil ırmağını geçmek için sal yaparak orduya yol açan kahraman, Kıpçak boyunun atası.

Karluk Bey: Buz Dağa kaçan Oğuz Kağan’ın atını bulup getiren kahraman. Karluk boyunun atası olur.

Uluğ Bey: Oğuz Kağan’ın bilge veziri, Oğuz’un rüyasını yorumlayarak Türk devletinin geleceğini şekillendirir.

Konusu

Oğuz Kağan Destanı, Oğuz Kağan’ın doğumu, kahramanlıkları, büyük fetihleri ve Türk milletini birleştirmesi üzerine kuruludur. Destan, onun doğaüstü güçlere sahip bir hükümdar olarak doğuşunu, Tanrı’nın ona yol göstermesini ve Türk dünyasını tek bir bayrak altında toplamasını anlatır. Oğuz Kağan, büyük bir imparatorluk kurarak dünyaya hükmetmeyi amaçlar. Savaşlar, kahramanlıklar, kutsal işaretler ve gök tüylü kurt gibi mitolojik unsurlar destanın temelini oluşturur.

Oğuz Kağan Destanı

Oğuz Kağan, doğduğunda gök renginde bir yüzü, ateş gibi bir ağzı, ela gözleri ve siyah saçlarıyla olağanüstü bir çocuktu. İlk sütünü emdikten sonra konuşmaya başladı ve çiğ et, çorba ve şarap istedi. Kırk günde büyüyerek yürümeye başladı. Vücudu hayvanların güçlü yanlarını taşıyordu; ayakları öküz ayağı, beli kurt beli, omuzları samur omzu, göğsü ayı göğsü gibiydi. Avcılıkta ustalaşan Oğuz Kağan, halkına zarar veren dev gergedanı öldürerek kahramanlık gösterdi.

Günlerden bir gün, Tanrı’ya dua ederken gökten mavi bir ışık indi. Bu ışığın içinde, alnında kutup yıldızı gibi parlak bir ben olan güzel bir kız vardı. Oğuz Kağan bu kızı sevdi ve onunla evlendi. Üç çocukları oldu: Gün, Ay ve Yıldız. Daha sonra, bir av sırasında göl ortasında bir ağaçta oturan olağanüstü güzel bir kızla karşılaştı ve onunla da evlendi. Bu kızdan üç oğlu oldu: Gök, Dağ ve Deniz.

Oğuz Kağan, büyüyüp güçlendikçe büyük bir toy (şenlik) düzenledi ve beylerine şu sözleri söyledi:

“Ben sizlere Kağan oldum.

Alalım yay ile kalkan,

Nişan olsun bize buyan,

Bozkurt olsun bize uran,

Av yerinde yürüsün kulan,

Daha deniz, daha müren,

Güneş bayrak, gök kurıkan.”

Toydan sonra Oğuz Kağan, dünyanın dört bir yanına elçiler göndererek diğer hükümdarları kendisine bağlılık bildirmeye davet etti. Hediyeler gönderenleri dost kabul etti, baş eğmeyenlere ise savaş açtı. Altun Kağan ona itaat ederken, Urum Kağan direndi. Bunun üzerine Oğuz Kağan büyük bir ordu hazırlayarak Urum Kağan’ın üzerine yürüdü.

Savaş başlamadan önce Oğuz Kağan’ın çadırına, tan ağarırken güneş gibi parlayan bir ışık girdi. Bu ışıktan, gök tüylü, gök yeleli büyük bir erkek kurt çıktı ve ona seslenerek ordusunun önünden gideceğini söyledi. Oğuz Kağan, kurdu takip etti ve Urum Kağan’ın topraklarında büyük bir savaş başlattı. Kırk gün süren savaşın sonunda Urum Kağan yenildi ve toprakları Oğuz Kağan’a katıldı.

Zaferin ardından Oğuz Kağan, İtil Irmağı’nı geçerken ordusuna yol açan kahraman Uluğ Ordu Bey’e “Kıpçak” adını verdi. Bir süre sonra, Oğuz Kağan’ın çok sevdiği alaca atı Buz Dağa kaçtı. Onu bulup getiren kahramana “Karluk” adını verdi.

Oğuz Kağan, gök tüylü kurdu takip ederek Hint, Tangut, Suriye ve Barkan gibi birçok yeri fethetti. Düşmanları üzüldü, dostları sevindi. Büyük bir ganimetle ülkesine döndü.

Günlerden bir gün, bilge veziri Uluğ Bey rüyasında bir altın yay ve üç gümüş ok gördü. Altın yay gün doğusundan gün batısına kadar uzanıyordu, üç gümüş ok ise kuzeye doğru gidiyordu. Oğuz Kağan, bu rüyayı yorumlayarak ülkesini oğulları arasında paylaştırdı.

• Gün, Ay ve Yıldız Hanlar doğu tarafına,

• Gök, Dağ ve Deniz Hanlar batı tarafına hükümdar olarak atandı.

Oğuz Kağan böylece Türk devletini altı kola ayırarak imparatorluğun temelini attı. Bu bölünme, daha sonra Oğuz Boyları’nın oluşmasına yol açtı.

Değerlendirme

Oğuz Kağan Destanı, Türk milletinin atası olan efsanevi hükümdarın doğuşunu, kahramanlıklarını, savaşlarını ve devletini kurmasını anlatır. Destan, Türklerin birlik ve beraberlik anlayışını, cesaretini ve büyük devletler kurma geleneğini yansıtır. Gök tüylü, gök yeleli kurt, Türkler için kutlu bir rehberdir ve Oğuz Kağan’ı zaferden zafere götürerek büyük bir imparatorluk kurmasına yardımcı olur.

Destanın sonunda Oğuz Kağan, dünyanın dört bir yanına hükmederek Türk milletini tek bir bayrak altında birleştirmiştir. Bu destan, Türk devlet anlayışının, savaşçı ruhunun ve kutsal liderlik inancının mitolojik temelini oluşturan en önemli eserlerden biridir.

Bizi Takip Edin! @kitapdiyaricomtr

KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

Bilgilendirme
“Sitemiz, kitaplara dair bilgiler sunarak hafızanızı yenilemenize ve yeni okuma deneyimlerine adım atmanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.”

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle

Sosyal Medya

776BeğenenlerBeğen
4,833TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
28TakipçilerTakip Et
147AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular